AB’yi ’tavlamak’ için ligde Fransız oynatın

Güncelleme Tarihi:

AB’yi ’tavlamak’ için ligde Fransız oynatın
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2006 00:00

Fransız imaj ve itibar danışmanlığı şirketi Publicis Consultants’ın CEO’su Eric Giuily, Fransız kamuoyunun Türkiye algısını değiştirmek için büyük Türk kulüplerine Fransız futbolcu oynatılmasını önerdi. Giuily, "Bu Fransa kamuoyuna Türkiye’nin iyi futbolcular alacak parayı verebilecek standarda ulaştığını gösterir" dedi.

DÜNYANIN en büyük imaj ve itibar danışmanlığı şirketlerinden Publicis Consultants’ın CEO’su Eric Giuily, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde (AB) Türkiye’ye karşı kesimleri ’futbol’un global cazibesiyle de etkileyebileceğini söyledi. Fransız haber ajansı Agence France Presse’in (AFP) eski CEO’su olan Giuily, özellikle Türkiye’ye hemen her konuda muhalif olan Fransız kamuoyunun Türkiye algısını değiştirmek için büyük Türk kulüplerinde Fransız futbolcuların oynamasının çok yararlı olacağını belirtti. Giuily, "Türk hükümetine uzun dönemli, çok sistematik bir program lazım. Futbol Türkiye hakkında farkındalık yaratmak için çok işe yarar. Bu Fransa kamuoyuna Türkiye’nin iyi futbolcular alacak parayı verebilecek standarda ulaştığını gösterir. Fanatikler sevdiği futbolcunun İstanbul’da oynadığını öğrendiğinde, ’İstanbul neresi, Galatasaray’ın anlamı nedir?’ gibi sorular soracaktır. İmaj ve algıyı değiştirmenin bir yolu bu olabilir" diye konuştu.

4 BÜYÜKTE TEK FRANSIZ TIGANA: Giuily’nin önerisi Türkiye’de oynayan AB ülkesi vatandaşlarını gündeme getirdi. Türkiye’de 4 büyük futbol kulübünde, Avrupa’da doğmuş Türkler dışında AB üyesi ülkelerden futbolcu neredeyse yok. Türkiye gibi AB adayı olan Hırvatistan’dan Tomas Galatasaray’da, Runje da Beşiktaş’ta oynuyor. Sadece Trabzonspor’un ikinci kaptanı Szymkowiak, AB ülkesi Polonya’yı temsil ediyor. Teknik direktör tarafında ise durum fena değil. Galatasaray’ın teknik direktörü Eric Gerets Belçikalı. Beşiktaş’ın teknik patronu Jean Tigana da Fransız. Publicis Consultants’ın bağlı olduğu Fransız Publicis Groupe, dünyanın 4’üncü büyük reklamcılık ve iletişim şirketi. Leo Burnett, Saatchi&Saatchi gibi üç büyük reklamcılık ağı Publicis Groupe bünyesinde. Publicis Groupe’un cirosu 4.5 milyar Euro ve 40 bin çalışanı var. Publicis Consultants’ın cirosu ise 100 milyon Euro civarında.

FRANSA AB’NİN KENDİSİNE KARŞI: Bir dönem Fransa eski Başbakanı Jean Pierre Raffarin’in, hazırladığı emeklilik yasasına halkı ikna etmek için PR danışmanı olarak tuttuğu Eric Giuily, AB’nin Türkiye’yi istememesinde ekonomiden çok politik ve kültürel sorunların bulunduğunu belirtti. Türkiye’nin Avrupa ülkeleriyle iletişiminin "Türkiye çok güzel" afişleri bastırmakla olmayacağını belirten CEO Eric Giuily, "Bunu değiştirmelisiniz. Fikir liderleri yoluyla adım adım bilgi akışı sağlayarak, ’Türkiye düşündüğünüz gibi değil, Türkiye değişiyor’ mesajı vermelisiniz. Küçük kampanyalarla uzun vadede etki daha büyük olacaktır" dedi. Eric Giuily, Fransızlar’ın Türkiye’nin AB’ye üye olmasına karşı olmasının garip karşılanmaması gerektiğini belirterek, "Fransızlar’ın AB’nin tamamına karşı olduğunu da unutmayın" dedi.

SOYKIRIM YASA İŞİ OLAMAZ: Eric Giuily, Fransa Parlamentosu’ndan geçen, ancak onay sürecini bekleyen Ermeni soykırımı yasasının büyük bir hata olduğunu söyledi. Giuily, "Yasaların rolü geçmişte ne olduğunu değil, gelecekte ne olacağını belirlemektir" dedi. Fransa’nın aynı sorunu Cezayir gibi ’kolonizasyon’ diye adlandırılan farklı ülkelerde yaptığı şeyler için yaşadığını belirten Giuily, "Bizde de bazı insanlar bunu yasalara taşımak istedi ama sonunda iptal edildi. Çünkü insanlar bizim Cezayir’de yaptıklarımızın iyi ya da iyi olmadığına yasalar, parlamento karar veremez dedi. Bu onların işi değil" diye konuştu.

Fransız şirketleri hükümetin yaptıklarından sorumlu olamaz

ERIC Giuily, Türkiye’de soykırım yasası nedeniyle Fransa’ya karşı duyulan tepkilerin Fransız şirketlerine yönelmesinden üzüntü duyduğunu söyledi. Fransız şirketlerinin hükümetin, parlamentonun yaptıklarından sorumlu olamayacağını belirten Giuily, şöyle konuştu: "Serbest pazardayız, kararlar bu şirketlerin milliyetine göre değil, liyakatına göre verilmeli. Artık Fransız ya da Fransız olmayan şirket demek doğru değil. Çünkü bunlar uluslararası şirketler. Kökeni Fransız olabilir, ama bazen hisselerinin çoğunluğu diğer ülke vatandaşlarında olabilir. Duygusallığı azaltmayı deneyin. Türk ekonomisi için en iyi olan neyse ona göre hareket etmelisiniz. Eğer Fransız projesi en iyiyse alın, ama başka nedenlerle en iyi değilse ’o Fransız deyip’ almayın."

Hem takımlarını hem Türkiye’yi tanıttılar

ŞU anda 4 büyük kulüpte, gurbetçi Türkler dışında, AB vatandaşı sayısı çok az olsa da yakın dönemde liglerden önemli futbolcular geldi geçti. Fransız ünlü oyunculardan Frank Ribery ve Sebastian Perez Galatasaray’da top koştururken, Nicolas Anelka Fenerbahçe’de, Pascal Nouma da Beşiktaş’ta oynadı. Bu futbolcular ülkelerinde milyonlara hitap eden spor basınına konu olarak, hem oynadıkları takımların hem de Türkiye’nin tanıtımını yaptılar. Yakın zamana kadar 4 büyüklerde oynayan AB’li oyuncular arasında Fenerbahçeli Pierre Van Hooijdonk ve Beşiktaşlı İspanyol Juan Francisco Garcia’nın isimleri de hemen akla geliyor. Teknik direktörlerde ise AB üstünlüğü var. İngiliz Gordon Milne, İspanyol Vicente Del Bosque ve Alman Christoph Daum en ünlüleri arasında.

İmaj hemen değişmez

GIUILY
, Türk Hükümeti’nin 2004 yılında AB ile müzakereler resmen başladığında kendisine ’neler yapabiliriz’ diye sorduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Onlara imaj hemen değiştirebileceğiniz bir şey değil dedim. Avrupalılar’ın Türkiye algısını değiştirmek için uzun dönemli program geliştirmelisiniz. Önce Avrupa’da fikir liderleri arasında yeni bir algılama oluşturmalısınız. Türk ve Avrupalı entelektüeller, öğretmenler, sosyologlar, ekonomistler karşılıklı değerlendirmeler yapmalı. AB’deki önyargılarla, yanlış anlamalarla ancak uzun vadeli bir programla savaşabilirsiniz. Ekonomi büyüyor ama algıyı değiştirmek istiyorsanız, farklı ülkelerde onların gerçek Türkiye’yi anlamaları için uzun vadeli ciddi PR programları geliştirmelisiniz."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!