AB’ye uyum sadece bankalar ile olmaz

Türkiye Bankalar BirliÄŸi BaÅŸkanı Ersin Özince, hazırlanan Kredi KuruluÅŸları Kanunu Tasarısı Taslağı’nın kanunlaÅŸma ve uygulama sürecinde bir geçiÅŸ dönemine ihtiyaç olduÄŸunu vurguladı. Özince, AB normlarına uyum hedefi için ‘Çok güzel ama AB normlarına ayak uyduracaksanız tek sektör bankacılık deÄŸil ki’ diye konuÅŸtu.AVRUPA BirliÄŸi (AB) direktifleriyle uyumlu bir yapıya sahip olduÄŸu vurgulanan Kredi KuruluÅŸları Kanun Tasarısı Taslağı için, ‘Hedef çok güzel ama geçiÅŸ süreci gerekli’ diyen Türkiye Bankalar BirliÄŸi (TBB) BaÅŸkanı Ersin Özince, AB ile uyumun sadece bankacılık sektörü ile olamayacağını vurguladı. Türkiye Bankalar BirliÄŸi’nin 47’nci OlaÄŸan Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuÅŸmada son yıllardaki Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektöründe yaÅŸanan geliÅŸmelere deÄŸinen TBB BaÅŸkanı Ersin Özince, ‘Ekonomide yeniden yapılanmanın sürdüğü bir dönemde bankacılık sistemine hassasiyetle yaklaşılmasını’ istedi. ‘Ekonomik yapılanmanın kalbi olan bankacılık sektöründe sermaye özenle korunmalı ve artırılması özendirilmelidir’ diyen Özince, sözlerine şöyle devam etti:YOLUN BAÅžINDAYIZ‘Son günlerde yaÅŸadığımız geliÅŸmeler hassas bir dengede bulunduÄŸumuzu, makro dengelerin saÄŸlıklı olarak kurulmasının önemli olduÄŸunu bir kez daha hatırlattı, ilerlemekte olduÄŸumuz yolun çok da düz olmadığını gösterdi. Ekonomik performans hálá iç ve dış siyasi ve ekonomik geliÅŸmelere son derece duyarlıdır. Tasarruflarımızı artırmak zorundayız. Bütçe açığını daha düşük düzeye çekmek zorundayız. Mali disipline dayalı olarak enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla sürdürmeliyiz. Yaptığımız bunca fedakarlık ve çektiÄŸimiz sıkıntıya raÄŸmen, henüz iyileÅŸmenin başındayız. Bunu unutmayalım, geliÅŸmeleri yakından izlemeli, doÄŸru algılamalı ve proaktif olmalıyız. Mümkün olan en kısa sürede uluslararası kredi notumuzu yatırım yapılabilir ülke konumuna getirmeliyiz. AB’ye ekonomik anlamda uyum saÄŸlamanın iki temel koÅŸulu olan iÅŸleyen bir piyasaya ve bu piyasalarda rekabete dayanıklı kurumların yaratılmasına çaba sarf etmeye devam etmeliyiz. Ulusal kurumlarımızın deÄŸerini korumalı ve artmasını saÄŸlamalıyız.’GEÇİŞ SÃœRECÄ° GEREKLÄ°Toplantı sonrası önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulması beklenen Kredi KuruluÅŸları Kanun Tasarısı Taslağı’na iliÅŸkin soruları yanıtlayan Özince, ‘Biz de çok istiyoruz, Türkiye’de AB normları her ÅŸeye hakim olsun, ancak AB normlarına ayak uyduracaksak tek sektör bankacılık deÄŸil ki, süper bir bankacılık sektörü olsun müşeriler buna hazır deÄŸilse olmaz’ diye konuÅŸtu.‘Türkiye’de AB normları her yerde uygulanmaya kalksa trafiÄŸe çıkacak araç kalmaz, evlerimizde oturamayız, lokantalar kapanır, gıda maddeleri toplanır’ diyen Özince, ‘Elbette müreffef bir toplum olma hedefi çok güzel ama belli bir geçiÅŸ süreci gerekli’ dedi. Bankacılık sektöründeki düzenlemelerin diÄŸer AB ülkelerinde de belli bir sürec içinde gerçekleÅŸtiÄŸine dikkat çeken Özince, Türkiye’de de milli bankalar için böyle bir süreç gerektiÄŸini savundu. Bankalar Kanunu’nda daha önce yapılan deÄŸiÅŸiklikte 7 yıllık bir geçiÅŸ süreci öngörüldüğünü hatırlatan Özince, ‘Banka sermayedarları yine böyle bir geçiÅŸ süreci isteyecektir, uygulama bir süre ister, aksi takdirde planlar, hesaplar zedelenir’ diye konuÅŸtu.Kur ve faiz dengeyi bulur KURUN ve faizin dengeyi bulacağına inandığını belirten Ersin Özince, endiÅŸelenecek bir durumun olduÄŸunu düşünmediÄŸini söyledi. Özince, bu konudaki soralara ÅŸu yanıtı verdi: ‘Serbest piyasada fiyat serbestçe oluÅŸuyor. Bizim serbest piyasamızda biraz sığlık var ama bu da bizim realitemiz. Sonuç olarak serbest kurun ve faizin dengeyi bulacağına inanıyorum. ’Herkese kötü niyetli muamelesi yapmayınYAKIN dönemde yaÅŸayan geliÅŸmeler nedeniyle kurallara uygun davranan banka sahiplerine haksız eleÅŸtiriler yapıldığını söyleyen Ersin Özince, ‘Düzenlemeler yapılırken, sahiplerin ve yöneticilerin risk yönetimi sorumluluÄŸu ile kötü niyetli davranışlar ayrılmalıdır’ dedi. Bankalar BirliÄŸi olarak yasalara ve bankacılık ilkelerine aykırı hareket edenlerin cezalandırılmasını, zararların tazmin edilmesini, bunun için yasalardaki boÅŸlukların giderilmesi konusunu desteklediklerini vurgulayan Özince, ‘Ancak ekonomide sık aralıklarla yaÅŸanan ciddi krizlerden de olumsuz yönde etkilenen bankaların ortaklarının ve yöneticilerinin eylemlerinden dolayı kötü niyetli olanlarla aynı muameleye tabi tutulmaları hukuka ve ekonomik realiteye aykırı’ diye konuÅŸtu. Bankalar BirliÄŸi Özince ile devam edecekTÃœRKÄ°YE Bankalar BirliÄŸi’nin 47’nci olaÄŸan Genel Kurul toplantısının ardında, birliÄŸin yeni yönetim kurulu da belirlendi. BaÅŸkanlığa bir dönem daha Ä°ÅŸ Bankası Genel Müdürü Ersin Özince’nin gelmesi bekleniyor. Pazartesi günü yapılacak ilk yönetim kurulu ile kesinleÅŸmesi beklenen baÅŸkanlık için, kamu bankalarının özellikle Ziraat Bankası’nın da aday olabileceÄŸi yorumları yapılırken, bu bankanın Genel Müdürü Can Akın ÇaÄŸlar’ın böyle bir talebi olmayacağı öğrenildi.BirliÄŸin dün belirlenen yeni yönetim kurulunda yer alan bankalar Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıfbank, Ä°ÅŸ Bankası, Yapı Kredi, Akbank, Garanti Bankası, Finansbank, Oyakbank, TEB, Denizbank, HSBC ve Eximbank oldu. Denetçi üyeler ise Dışbank, Åžekerbank ve TSKB’den oluÅŸtu.Åžener: Niyetimiz etkin ve ÅŸeffaf bir sistem oluÅŸturmakDEVLET Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Abdüllatif Åžener, Meclis’e sunmaya hazırlandıkları Kredi KuruluÅŸları Kanunu Tasarısı Taslağı ile, hükümet programında öngörülen etkin ve ÅŸeffaf bir sistem oluÅŸturmayı amaçladıklarını vurguladı. Bankalar BirliÄŸi Genel Kurulu’nda yaptığı konuÅŸmada, taslakta yer alan yenilikleri sıralayan Åžener, bu konuda BDDK’nın çalışmalarının devam ettiÄŸini belirtti. Ä°lgili kuruluÅŸların görüşleri doÄŸrultusunda ÅŸekilleneceÄŸi söylediÄŸi taslağın kanunlaÅŸmasına iliÅŸkin her aÅŸamasında her türlü görüş ve öneriye açık olduklarını dile getiren Åžener, ‘Bizim arayışımız, saÄŸlıklı bir hukuki altyapının oluÅŸturulması’ dedi. Devlet Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Abdüllatif Åžener, konuÅŸmasında mayıs ayında yaÅŸanan dalgalanmalardan olumsuz etkilenmekle birlikte bankacılık sektörünün geçmiÅŸ yıllara göre daha güçlü sermaye yapısı, risk algılaması ve aktif-pasif yönetimi ile güven verdiÄŸini sözlerine ekledi. Â