OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 02, 2005 00:00
Türk üreticiler olarak tüm dünyaya ihracat yaptıklarını belirten Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği Başkanı Metin Altuğ, ‘Tarım ürünleri konusunda korumacı bir strateji izleyen AB’ye mal satmakta zorlanıyoruz’ dedi.İSTANBUL İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’nin organizasyonunda ‘TURKISSSWEET’ konsepti adı altında 41 Türk firmasının bir araya geldiği Köln Uluslararası Bisküvi ve Şekerleme (ISM) fuarında konuşan Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamülleri İhracatçı Birliği Başkanı Metin Altuğ, ‘Tüm dünyaya ihracat yapıyoruz ama korumacı AB pazarına girmekte zorlanıyoruz’ dedi. Toplam 110 bin metrekare alanda, 70 ülkeden 1616 firmanın yer aldığı 35’inci Köln Uluslararası Bisküvi ve Şekerleme Fuarı’na Türk şekercileri damgasını vurdu. Altuğ, ‘Geçen yıl Haziran ayında ISM yetkilileri bizi ziyaret ettiler ve dev firmalardan sonra fuar alanı tercih hakkını ilk bizim birliğimize verdiler. Sadece büyük oyunculara verilen bu tercih hakkı biz Türk firmalarının geldiği noktayı göstermesi açısından önemli bir referans’ dedi.KORUMACI AB: Sektörün toplam ihracatının 2003 yılına göre yüzde 36 oranında artarak 900 milyon dolara ulaştığını ve buna sakız, bisküvi, çikolata; pastacılık ve her türlü şekerleme ürünlerinin dahil olduğunu kaydeden Altuğ, şöyle devam etti: ‘1998 yılına kadar sektör ihracatının yüzde 95’ini Rusya, Türki Cumhuriyetler ve eski Doğu Bloku ülkelerine yapmaktaydı. Özellikle Rusya pazarıyla beraber merdiven altı üretim ortaya çıktı. Rusya’nın krize girmesi ve pazarın eski potansiyelini kaybetmesiyle birlikte, bu firmaların büyük çoğunluğu kapandı. Ayakta kalanlar ise yatırım yaparak üretim kalitelerini artırdılar ve bugünün önemli ihracatçıları haline geldiler. 1998 yılından sonra ise sektör ihracatının büyük çoğunluğunu başta Arap ülkeleri olmak üzere, Afrika, Güney Amerika, Kanada, Avustralya ve ABD’ye yapıyor hale geldi.’ İHRACAT KEYİF VERİYOR: Türkiye’deki bisküvi ve şekerleme pazarının büyüklüğü 2.5-3 milyar dolara ulaştığını anlatan Altuğ, sektördeki
KOBİ’lerin bu büyüklükteki bir iç pazarda baÅŸarılı olabilmeleri için büyük firmalar gibi geliÅŸmiÅŸ bir dağıtım ağına sahip olmaları gerektiÄŸini vurguladı. ‘Aksi takdirde büyük bir çoÄŸunluÄŸu ürünlerini sadece zincir maÄŸazalara çok düşük bir kar marjıyla satabiliyor’ diyen AltuÄŸ, ‘Çünkü iç pazarda marka deÄŸilseniz iÅŸiniz çok zorlaşıyor. Bu nedenle KOBİ’ler için dış Pazar çok daha keyifli ve avantajlı hale geliyor. Kısacası ihracat olmazsa, bizler ölürüz’ ÅŸeklinde konuÅŸtu.Sıfır gümrüklü ABD kurtarıcımız olacakÖZELLÄ°KLE Türk bisküvi ve ÅŸekerleme üreticileri için ABD pazarının çok büyük bir potansiyel taşıdığına dikkat çeken Metin AltuÄŸ, şöyle devam etti:‘AB’nin aksine ABD Türkiye’ye sıfır gümrük uyguluyor. Çünkü orada gıda ürünleri çok ucuz olmakla birlikte tüketim hacmi de çok yüksek. Bir baÅŸka avantaj ise perakendecilik sektöründeki oyuncu sayısının fazla olması ve binlerce maÄŸazadan oluÅŸan bu ağın da bütün ABD’yi sarıyor olması. Çünkü baktığınız zaman orada bir market zincirinin maÄŸaza sayısı en az 300 iken, 6 bin maÄŸazaya kadar ulaÅŸanlar da karşımıza çıkıyor. Böyle bir maÄŸaza zincirine mal satmayı baÅŸardığınız zaman büyük avantaj elde ediyorsunuz. Böylece düşük kar marjlarına raÄŸmen iç pazarın aksine KOBİ’ler için yüksek volümlü satışlar gerçekleÅŸtirme ÅŸansı doÄŸuyor. Ancak ABD gibi devasa bir pazarda baÅŸarılı olabilmek için o pazarın sahip olduÄŸu dinamikleri çok iyi deÄŸerlendirmeniz ve buna yönelik ürün geliÅŸtirmeniz gerekiyor. ’Â
button