Güncelleme Tarihi:
Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Petri Sarvamaa, Brüksel'de düzenlediği basın toplantısında, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ekonomik sonuçlarıyla mücadele için hazırlanan kurtarma programı ve gelecekteki bütçe konusunda AB Komisyonu, AB Konseyi ve AP arasında yapılan müzakerelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Sarvamaa, "Üye ülkelerde AB fonlarının kullanımı ile hukukun üstünlüğü arasında bir bağ kuran mekanizma konusunda uzlaşı sağladık. " dedi. Müzakerelerin uzun süre devam ettiğini anımsatan Sarvamaa, "Hukukun üstünlüğünü gözetmek, AB'nin uzun vadeli bütçesinden para almanın ön şartı olacak." ifadesini kullandı.
Almanya'nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı Sözcüsü Sebastian Fisher de sosyal medya hesabından, "Hukukun üstünlüğü koşulu mekanizması konusunda yapılan 3'lü görüşmelerde önemli ilerleme oldu." paylaşımında bulundu. Fisher, uzlaşının AB bütçe paketi ile ilgili devam eden müzakerelerde önemli bir aşama olduğunu belirterek, pakete son onayı AP ve AB Konseyi'nin vereceğini anımsattı.
Söz konusu uzlaşıya göre, hukukun üstünlüğü konusunda eksikleri olan bir AB üyesi ülkenin fonları kesintiye uğrayabilecek. Bu kesinti için AB Konseyi'nde üye ülkelerin yüzde 55'ini ve Birlik toplam nüfusunun yüzde 65'ini temsil eden nitelikli çoğunluk sağlanması gerekecek.
SÜREÇ HAKKINDA
AB üyesi 27 ülkenin lideri, temmuz ayında salgının ekonomik sonuçlarıyla mücadele için hazırlanan 750 milyar avroluk kurtarma programı ve 1 trilyon avronun üzerindeki AB'nin 2021-2027'deki bütçesini içeren pakette uzlaşı sağlamıştı. AB'nin uzun dönem bütçesinin yürürlüğe girmesi için AP tarafından onaylanması gerekiyordu. Bu nedenle AB Konseyi ve AP arasında bütçe müzakereleri yapılıyordu.
AP özellikle bütçede iklim koruma, dijitalleşme, sağlık, gençlik, eğitim, araştırma ve göç alanlarına daha fazla kaynak ayrılmasını, bütçedeki öz kaynakların artırılmasını ve AB fonlarının hukukun üstünlüğü ilkesine bağlanmasını talep ediyordu. Söz konusu AB fonlarının hukukun üstünlüğü ilkesine bağlanmasına özellikle Macaristan ile Polonya sıcak bakmıyordu.