Zeynel LÜLE/BRÜKSEL
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2010 00:00
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, finansal kuruluşlara uygulanacak yeni bir vergi düzenlemesine hazırlanıyor. ‘Bankalar kendi krizinin bedelini kendisi ödemeli’ mantığını da içeren düzenlemeyle hükümetlerden ‘banka kriz fonları’ oluşturmaları isteniyor. Bu fonlar ise bankalardan alınacak vergilerle oluşturulacak.
YUNANİSTAN’ın borç krizi ile başlayan ve
Euro Bölgesi’ndeki birçok ülkeye sıçrayan borç krizinin bankalara sıçramasını önlemek amacıyla amacıyla Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, hükümetlerden ‘banka kriz fonları’ oluşturmalarını isteyecek. Bu öneriyle gelecekte gerçekleşecek mali başarısızlıkların finans sisteminde sıkıntı yaratmasını engellemek için doğrudan ulusal fonlara gitmeyi planlayan AB bankacılık sektörüne yönelik ön vergi sistemi getirmeyi hedefliyor. Tasarıyı 8 Haziran’da Euro Bölgesi Maliye Bakanları ve 17 Haziran’da da AB komisyonu görüşecek. Daha sonra G-20 zirvesinde görüşülecek.
AB İç Pazardan Sorumlu Komisyon Üyesi Michel Barnier, yeni vergi sistemine yönelik önerilerini sunduğu toplantıda, planın en geç 2011 yılında hayata geçirilmesinin hedeflendiğini söyledi. “Vergi ödeyen vatandaşlar bankacılık sektörünü kurtarmak için gösterilen eforun bedelini ödemek zorunda değil” derken, planın uygulamaya geçirilmesiyle birlikte, milyarlarca Euro toplama kapasitesi bulunduğunu kaydetti. Barnier, bu vergi planının, bankaların ileride yaşayacakları sıkıntıların finans sistemine zarar vermesini engellemek için tasarlandığını kaydetti. Henüz taslak aşamasında olan yasa tasarısının kanunlaşması için hem AB üyesi ülkeler hem de Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor. Yeni getirilecek paketin çerçevesi konusunda ise bazı tartışmalar bulunuyor. Yeni verginin bankaların aktiflerine mi, pasiflerine mi yoksa kârlarına mı uygulanacağı konusunun önümüzdeki günlerde ciddi şekilde tartışılması bekleniyor. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da, önceki gün yaptığı açıklamada, AB Komisyonu’nun yapacağı öneride fonların nasıl kullanılacağına ilişkin sıkı limitlerin yer alacağını ifade etmişti.
‘Güvenlik çiti’ oluşacakHaziranda Kanada’nın başkenti Toronto’da gerçekleşecek G-20 toplantılarında da paketin içeriği görüşülecek. Avrupa Komisyonunun konu ile ilgili açıklamasında, getirilecek banka vergisi ile ulusal bankacılık sisteminin etrafında bir güvenlik çiti oluşturmasının amaçlandığı belirtiliyor. Şu aşamada bazı ülkelerin bankacılık sistemine getirdikleri yeni vergilerle fon oluşturma konusunda harekete geçtiği belirtiliyor.
ABD: Avrupa bankalara stres testi yapsınABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, AB’nin borç krizini aşmak için global olarak uyumlu bir finansal reform paketi üzerinde çalışması gerektiğine dikkat çekti. Dün Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble ile Berlin’de bir araya gelen ve daha sonra İngiliz mevkidaşı George Osborne ile buluşan Geithner, Avrupa’nın getireceği çözümlerin global bir anlayışla yapılması gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: “Avrupalılar bankalarını stres testinden geçirmeli. Bu nakit ihtiyacı olan bankaları belirlemeleri ve piyasalarda güveni yeniden inşa etmeleri açısından iyi olacak.”
Rehn: Avrupa krizi siyasi krize dönüşürAVRUPA Komisyonu Ekonomiden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Avrupa’nın başta Yunanistan olmak üzere borç krizi yaşayan Eurou Bölgesi ülkelerindeki sıkıntılar nedeni ile bir kavşak noktasına geldiğini belirterek, “Avrupa’daki ekonomik kriz eğer Almanya’nın çıplak açığa satış yasağı konusunda tek başına hareket etmesi ile ilgili bir adım atılmazsa ve gerekli reformlar yapılmazsa siyasi bir kriza de dönüşebilir” dedi. “Ya Avrupa ortak hareket etme konusunda kararlı davranıp ekonomik ve siyasi istikrar konusunda adım atar yada ekonomik durgunluk ile siyasi anlaşmazlıklarla yüz yüze gelir” diyen Rehn, şunları söyledi: “Almanya’nın uzun vadeli istikrar odaklı kültürlerinden ve bütçe disiplinlerinden dolayı son dönemde yaşananlardan kaynaklanan endişelerini anlıyorum. Biz koordinasyon içinde hareket edilmesini tercih ederiz. İtalya’nın açıkladığı 24 milyar Euro’luk önlem paketi son derece hayati. Bu bütçe kesintileri çok önemli ve doğru yönde hareket ediliyor. Bu durum Euro Bölgesinde güvenin yeniden tesisi açısından da önemli.”