AB, ’bor’u ’zehirli madde’ saydı Türkiye, DTÖ’de hak aramaya girişti

Güncelleme Tarihi:

AB, ’bor’u ’zehirli madde’ saydı Türkiye, DTÖ’de hak aramaya girişti
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2008 00:00

Avrupa Birliği (AB), Türkiye’nin itirazlarına rağmen bor madenini ’üremeye olumsuz etkili toksik (zehirli) madde’ listesine aldı. Karar, Türkiye’nin AB’ye bor ve bor türevleri ihracatının yüzde 70’ini olumsuz etkileyecek. Türkiye, AB’nin aldığı bu karar üzerine tarihinde ilk kez Dünya Ticaret Örgütü’nde (DTÖ) dava açmaya hazırlanıyor.

AVRUPA Birliği (AB), dünya bor rezervlerinin yüzde 70’inden fazlasına sahip olan Türkiye’nin itirazlarına rağmen, boru "üremeye olumsuz etkili toksik (zehirli) madde" listesine aldı. Türkiye, AB’ye bor ihracatının yüzde 70’ini olumsuz etkileyecek kararla ilgili Dünya Ticaret Örgütü’nde (DTÖ) dava açmaya hazırlanıyor. Daha önce 2 kez DTÖ yaptırımlarına maruz kalan Türkiye, ilk kez DTÖ’ye şikayette bulunurken, bunun AB aleyhine olması da ayrıca önem taşıyor. AB’nin söz konusu kararı nedeniyle, Türkiye’nin AB dışındaki ülkelere ihracatının olumsuz etkilenebileceği belirtiliyor.

İtirazlar yetmedi

AB Komisyonu, 2000 yılında, boru söz AB Komisyonu direktifleri kapsamında incelemeye aldı. Teknik İlerleme Komitesi, 16 Şubat 2007’de, borik asit ve sodyum boratların, "üremeye olumsuz etkili toksik madde" olarak sınıflandırılmasını öngören bir tavsiye kararı kabul etti. Komisyon çalışmalarını sürekli takip eden Türkiye, bor konusundaki hassasiyetini, hem Gümrük Birliği Ortak Komitesi’ne hem de ikili görüşmelerinde sürekli iletti. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ile Çevre ve Orman ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanları da AB Komisyonu’nun ilgili komiserlerine muhatap mektuplar yazdı. Ancak söz konusu girişimler tavsiye kararının alınmasını engellemezken, AB, söz konusu tavsiye kararını, DTÖ Ticarette Teknik Engeller Anlaşması’ndan kaynaklanan yükümlülükleri çerçevesinde, 4 Mayıs 2007’de ilgili komiteye bildirdi.

7 ülke yanımızda

Alınan bildirim üzerine DTM koordinasyonunda Dışişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Eti Maden İşletmeleri ile ilgili diğer kurum ve kuruluşların katılımı ile toplantılar yapılarak, bundan sonra Türkiye’nin izleyeceği yol ve yöntemler tartışıldı. Toplantılarda, DTÖ üyelerinin bilgi ve yorumuna sunulan taslak direktife ilişkin "Türkiye’nin Yorumu"nun oluşturularak AB Komisyonu’na iletilmesi, ayrıca DTÖ Ticarette Teknik Engeller Komitesi’nde "Önemli Ticari Sorunlar" başlığı altında gündeme getirilmesi kararlaştırıldı. Türkiye, Komite’nin geçen yıl temmuz ve kasım, bu yıl mart aylarında yapılan toplantılarında, sınıflandırma kararına ilişkin itiraz ve çekincelerini defalarca vurguladı. Türkiye’nin yanı sıra, ABD, Malezya, Avustralya, Arjantin, Şili, Japonya ve Çin de sınıflandırma aleyhinde görüş bildirdi.

15 Eylül’de açıklandı

AB’ye işbirliği teklifinde de bulunan Türkiye, bu yıl Şubat’ta AB Komisyonu ile yaptığı teknik toplantıda, sınıflandırma kararının kabul edilmesi halinde, konuyu DTÖ Anlaşmazlıkların Halli Organı’na götürmekte kararlı olduğunu kesin bir dille ifade etti. Türkiye’nin işbirliği tekliflerine olumlu yaklaşmayan AB komisyonu, "üremeye olumsuz etkili toksik madde" olduğu gerekçesiyle 2 sayılı listede yer almasına ilişkin direktifi, 9 Haziran 2008’de kabul etti. AB’nin söz konusu kararı, 15 Eylül’de Topluluk Resmi Gazetesi’nde, 20 gün sonra yürürlükte olmak üzere yayımlandı.

Türkiye: Kararın bilimsel dayanağı yok

TÜRKİYE, AB’nin kararını, "bilimsel temellere dayanmadığı ve ticarette teknik engel oluşturmaya yönelik olduğu" gerekçesi ile DTÖ nezdinde dava etmeye hazırlanıyor. Bir avukatlık firması ile anlaşmalar tamamlanmak üzere. AB’nin bu kararı alırken, fareler üzerinde yapılan deneylere dayandığı, farelere doğrudan bor enjekte edildiği belirtilirken, borun doğrudan tüketime sunulan bir madde olmadığına dikkat çekiliyor. Yoğun olarak deterjan, cam, seramik gibi sektörlerde, az miktarda da enerji sektöründe kullanılan ve kullanım alanları giderek genişleyen borun, söz konusu ürünler aracılığı ile insana bulaşmasının mümkün olmadığı vurgulanırken, AB’nin, "üye ülkelerde üretilmediği için" söz konusu sınıflandırmayı çok rahatlıkla yapabildiği kaydedildi.

Bor nedir

PERİYODİK tabloda B simgesiyle gösterilen, atom numarası 5, atom ağırlığı 10.81, yoğunluğu 2.84 gr/cm3, ergime noktası 2300 derece ve kaynama noktası 2550 derece olan, metalle ametal arası yarı iletken özelliklere sahip bir elementtir. Genellikle doğada başka elementlerle bileşikler halinde bulunur. Tabiatta yaklaşık 230 çeşit bor minerali var.

Borlu ürünün üzerine kurukafa işareti koyulacak

AB’nin kararı nedeniyle, bor ihracat pazarının yüzde 50 olumsuz etkilenmesi ve en az yıllık 50 milyon dolar ihracatta kayıp yaşanmasının söz konusu olduğu belirtilirken, AB’nin kararının "ikincil ve psikolojik etkilerinin" daha fazla olacağına işaret ediliyor. Buna göre, ülkelerin AB direktifini ulusal mevzuatlarına yansıtmasına bağlı olarak bu etkiler görülecek. Direktif uyarınca, bor ve türevleri, içeriğinde yüzde 5.5’ten fazla bor ve türevleri bulunan ürünlerin ihracatında ambalajın üzerinde "üreme sağlığı üzerinde etkili toksik madde" ibaresi, kurukafa ve çapraz kemik işaretleri, belli semboller bulunacak. Ayrıca, kozmetik gibi ürünlerde de içeriğinde yüzde 5.5’ten fazla bor türevi kullanımı yasaklanıyor. Uzmanlar, bu işaretleri koymanın ilk aşamada ihracatı doğrudan olumsuz etkilemese bile, tüketici tercihlerini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiliyor. Bu işaretler nedeniyle tüketicilerin, içinde bor ve türevleri bulunan ürünleri almaktan imtina edebileceğini, bunun da sanayicilerin tercihini, dolayısıyla da Türkiye’nin ihracatını olumsuz etkileyebileceğini anlatan yetkililer, AB’nin özellikle çevre ve insan sağlığı konusunda aldığı kararların diğer ülkeler tarafından da örnek alındığını belirterek, söz konusu kararın etkisinin çok daha geniş çaplı olacağını vurguladılar. Türkiye’nin bor ve türevleri ihraç ettiği ülkeler, AB’nin çekinceleri nedeniyle, AB’ye ihracatlarının olumsuz etkilenmemesi nedeniyle, bu ürünleri kullanmaktan vazgeçebilecek.

Dünya rezervinin yüzde 72’si Türkiye’de

Dünyada 4 milyar ton bor rezervi var, bunun yüzde 72’si Türkiye’de. Ama Türkiye dahil yıllık tüketim 4 milyon ton. Bor kimyasallarının yüzde 95’i cam, seramik ve deterjan sektörüne satılıyor. Bu yıl, 500-600 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmesi beklenen bor ihracatının 130-140 milyon doları AB’ye yönelik olacak.

Bor madeni nerelerde kullanılıyor

Piyade tüfeği, tabanca, top, tank üretiminde.

Zırhlı araçların zırhlarını güçlendirici seramik plaklarda.

BNCT kanser tedavisinde.

ABD ordusu tarafından kullanılan hayalet uçaklarda.

Kobra helikopterlerinin koltuklarında.

Plastiklerde ve sanayi elyafı üretiminde.

Nükleer enerji santrallerinde.

Roket yakıtlarında.

Otomobil yakıtı olarak.

Bazı kozmetik ürünlerinde.

Türkiye ilk kez DTÖ’de ’şikáyetçi’

AVRUPA Birliği’nin (AB), aldığı bor madenini sınıflandırma kararı ile "Türkiye’nin ticaretini gereksiz ve orantısız kısıtlaması" nedeniyle, ticari menfaatlerin korunması için Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) Anlaşmazlıkların Halli Organlarına başvurulmasına karar verildi. Böylece şimdiye kadar geçmişte ktoplam 2 kez DTÖ yaptırımlarına maruz kalan Türkiye, ilk kez DTÖ’ye şikayette bulunmuş olacak. bu başvurunun, tam üyeliği hedeflediği AB aleyhine olması da ayrıca önem taşıyor. Türkiye, daha önce, pirinçteki ithalat uygulamaları nedeniyle Avrupa Birliği tarafından, gümrük birliğindeki tekstil kotalarını paylaşması nedeniyle de Hindistan tarafından DTÖ’ye şikayet edilmişti. DTÖ’ye yapılan şikayet başvurusundan sonra, ilk önce uzlaşma yöntemi deneniyor. Görüşmeler sonunda bir uzlaşma olmazsa, panel kuruluyor ve panel sonunda karar veriliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!