Güncelleme Tarihi:
ALMANYA Başbakanı Angela Merkel dün Brüksel’de gerçekleşen AB zirvesi öncesinde yaptığı açıklamada ortak para biriminin geleceğine güvendiğini ve Avrupa’daki derinlemesine bütünleşme yolunda önemli bir adım atılmış olacağını söyledi. Merkel, “Siyasi bütünleşme ağır fatura ödemeden ve riske girmeden geri alınamaz” dedi.
Yunanistan denetlenmeli
Merkel, Almanya’nın, Yunanistan’ın bütçe kontrolünü AB’ye devretmesine ilişkin hazırladığı tasarının ortaya çıkmasıyla ilgili olarak ise Merkel şu değerlendirmeyi yaptı: “AB, Yunanistan’a denetim ve gözetmenlik yapmalı. Asıl tartışılması gereken konu ise AB’nin Yunanistan’a verilen ev ödevlerini yapması konusunda nasıl yardım etmesi gerektiğidir. Bu planın verimli olması için, bunu Yunanistan ve bütün Avrupa Birliği üyesi ülkelerin konuşması gerekiyor. Bu konuda fikirlerimi söyleyerek taraflı bir tartışma yaratılmasını istemiyorum. Bu planın bütün ülkelerce konuşulması halinde başarıya ulaşacağına inanıyorum.”
AB surları takviye etmeli
Yunanistan’ın kesinlikle Euro Bölgesi’nden çıkarılmasını düşünmediklerini de belirten Merkel, aksine 17 Euro ülkesine ilerde yenilerinin de katılacağı mesajını verdi. IMF Başkanı Christine Lagarde ise ortak para bölgesi ülkelerinden daha gayretli olmalarını isteyerek, “Borç krizini sınırlayıp yeniden güven kazanabilmek için 17 Euro ülkesinin surları takviye etmesi gerekiyor” diye konuştu.
Parayı reformu uygularsa alır
Diğer taraftan Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble ise Wall Street Journal’a verdiği demeçte, Yunanistan’ın daha önce açıkladığı reformları uygulamaya koymaması durumunda Euro Bölgesi’nden daha fazla para alamayacağına dikkati çekti. ‘Yunanistan karar vermeli’ diyen Schauble, Avrupa’nın yeni yardım planıyla bu ülkeye destek olmaya hazır olduğunu ancak bunun Yunanistan’ın reformları açıklamakla yetinmeyip uygulamaya koymasına bağlı olduğunu vurguladı.
Daha yakından yardım etmeliyiz
Schauble, yardım miktarı ne olursa olsun problemleri çözemeyeceğine dikkati çekerek, Almanya’nın Yunanistan’ın mali yönetimini Avrupa Birliği’nin (AB) daha yakından takip etmesi önerisine atıfta bulundu ve “Belki ortaklarımızla birlikte Yunanistan’a bu zorlu görevde daha yakından yardım etme yolları aramalıyız” dedi. Almanya’nın bu önerisine Yunanistan tarafından şiddetle karşı çıkılırken, bazı AB üyesi ülkeler de öneriye şüpheyle yaklaşıyor.
Juncker: Almanya’nın önerisi kabul edilemez
AB Komisyonu ve Euro Bölgesi Maliye Bakanları Başkanı Jean-Claude Juncker, Yunanistan bütçesi’nin AB tarafından belirlenecek bir komisere bırakılma fikrine karşı çıktı. Alman hükümeti tarafından ortaya atılan ve sadece Yunanistan’a özel böyle bir görevli atanmasına kesinlikle karşı olduğunu belirten Juncker, bunun kabul edilemez bir öneri olduğunu savundu. Almanya Ekonomi Bakanı Philipp Roesler ise şunları söyledi: “Bizim daha çok reformları uygulamaya koyacak ve bunu gözlemleyecek şekilde önderliğe ihtiyacımız var. Eğer Yunanlılar gerekli uygulamaları kendi kendilerine yapmayı başaramazlarsa, bu konudaki gözlem ve liderlik yetkisi dışardan daha güçlü bir kuruma verilmesi gerekir. Bu kurum da AB olmalı.”
AB’yi krizden kurtaracak bütçe anlaşmasını 27 üye ülkeden 25’i onayladı
AVRUPA Birliği’ne bağlı devlet ve hükümet başkanları dün borç kriziyle mücadelede radikal önlemler için toplanırken, 27 üyeden 25’i bütçe disiplinini güçlendirecek yeni hükümetler arası anlaşma metni üzerinde uzlaştı. İngiltere ve son anda Çek Cumhuriyeti’nin katılmayacağını açıkladığı anlaşmayla bütçe disiplininden taviz veren ülkeler yarı otomatik yaptırımlara hedef olacak. Taslakta, bütçe açıklarının hedeflerin üzerinde kalması halinde “düzeltme mekanizmasının otomatik olarak devreye gireceği” belirtiliyor. İngiltere, bütçe yapma yetkisini Brüksel’le paylaşmak istemediği için 8-9 Aralık’ta düzenlenen zirvede yeni anlaşmaya katılmayacağını açıklamıştı. İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt, Çek Cumhuriyeti’nin ise karmaşık parlamento onay süreci nedeniyle imza atamayacağını bildirdi. Bu durumda 25 AB üyesinin taraf olacağı yeni anlaşmanın 1 Mart’ta imzalanması ve gelecek yıl yürürlüğe girmesi hedefleniyor. Bu yönüyle AB’ye mali kuralı getirecek anlaşmayla üye ülkelerin yapısal bütçe açıklarının gayri safi yurtiçi hasılalarının yüzde 0.5’ini aşamayacağı kayda geçirilecek. Taslakta, zordaki ülkeleri kurtarmak için oluşturulan Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) adlı fondan faydalanabilmek için anlaşmaya taraf olma şartı aranacak. Diğer taraftan AB zirvesinde liderler ayrıca, 500 milyar Euro’luk kalıcı kurtarma fonu Avrupa İstikrar Mekanizması’nın da planlandan 1 yıl önce yani Temmuz ayında aktif hale getirilmesi konusunda anlaştı.
İrlanda: Yeni anlaşmaya ‘Hayır’ demek bizi Euro dışında bırakır
İRLANDA’nın Avrupa İşleri Bakanı Lucinda Creighton, Euro Bölgesi’nin istikrara kavuşturulması için düşünülen yeni anlaşma için halkoyuna başvurulduğu ve ‘hayır’ sonucu çıktığı takdirde, İrlanda’nın Euro Bölgesi’nden ayrılmak durumunda kalabileceği uyarısında bulundu. Creighton, devlet kanalı RTE’ye yaptığı açıklamada, referanduma gerek olup olmayacağına ilişkin kararın AB liderlerinin anlaşmaya son şeklini vermesinin ardından verileceğini yineledi. Creighton, “Eğer bir şekilde anlaşmanın dışında kalma kararı alırsak ve Euro Bölgesi’nin diğer 16 üyesinin soruna bizsiz çözüm aramasına yol verirsek, parasal birliğin bir parçası olmayı sürdürmemizin neredeyse imkansız olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. İrlanda Başbakanı Enda Kenny ise, hükümetinin referanduma ilişkin herhangi bir korkusu ya da endişesi bulunmadığını söyledi.
İtalya, 5.5 milyar Euro borçlandı
İTALYA Hazinesi, dün düzenlediği 5 ve 10 yıl vadeli tahvil ihraçlarında 5.57 milyar Euro borçlandı. İtalya Merkez Bankası’nın açıklamasına göre, Hazine’nin 2 milyar Euro borçlandığı 10 yıl vadeli tahvil ihalesinde ortalama faiz oranı yüzde 6.08 oldu. Hazine’nin geçen yıl düzenlediği benzer vadeli ihalede ortalama getirisi yüzde 6.98 düzeyindeydi. İtalya Hazinesinin 3.57 milyar Euro borçlandığı 5 yıl vadeli tahvil ihalesinde ise ortalama faiz oranı yüzde 6.47’den yüzde 5.39’a geriledi.
İngiltere’den AB’ye bu kez veto yok
İNGİLTERE, yeni Euro bölgesi mali paketi çerçevesinde AB kurumlarının tüm üye ülkeler tarafından kullanılmasına karşı çıkmayacağını açıkladı. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague Brüksel’deki kriz zirvesi öncesi BBC’ye yaptığı açıklamada, İngiltere’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kullanılmasıyla ilgili bazı yasal endişelerinin olduğunu ancak, yeni paket ile AB kurumlarının tüm üye ülkeler tarafından kullanılmasına karşı çıkmayacağını söyledi. İngiltere, Aralık ayında tüm AB’nin uyması gereken bir anlaşma değişikliğine karşı çıkarak, “Çıkarlarına uymadığını ve bağımsızlığının kaybı anlamına geleceğini” bildirmişti.