Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Gazetesi bünyesindeki Ekonomis ve Capital dergilerinin hazırladığı Türkiye Ekonomisi ve Beklentiler konulu rapor, ekonomide yaşanan krizin 1999 yılının bahar aylarıyla birlikte etkisini azaltacağını ortaya koydu. Ekonomideki göstergeler, 1999 yılının 1998 yılından daha kötü geçmeyeceğine işaret ediyor.
Hürriyet'in hazırladığı 1998-99 Türkiye Ekonomisi ve Beklentiler raporu ekonomide canlanmanın bahar aylarında başlayacağını ortaya koydu. Hürriyet bünyesindeki Ekonomist ve Capital Dergisi uzmanlarınca hazırlanan rapor, önceki akşam Hyatt Regancey Oteli'nde tanıtıldı.
Rapora göre kriz ve durgunluk beklentilerinin ön plana çıktığı 1998 yılını geride bırakırken yeni yılda ekonomik koşullar 1998'den kötü olmayacak.Çünkü rapora göre Türk ekonomisi 40 yılın en ağır ekonomik bunalımını yaşadığı 1994 krizini bile 12 ayda atlattı. Dünyada yeni bir şok beklenmemesi de 1999 için olumlu bir gelişme olacak. 28 Şubat kararları, Susurluk, çeteler, koalisyonlar gibi olaylara rağmen 1995-98 arasındaki dört yıllık dönemde Türkiye ekonomisi toplam yüzde 30 büyüdü. Son 12 yılda 3 genel seçim, 2 yerel seçim ve 2 referandum yapıldı. 1989 yılından beri 8 hükümet göreve geldi ancak Türkiye ekonomisi vasatın üstünde bir performans gösterdi.
KRİZE BAĞIŞIKLIYIZ
İşte bu dinamikler dışardaki krizlere çabuk yakalanan Türkiye ekonomisinin krizden bir o kadar da çabuk çıktığını gösteriyor. Türkiye ekonomisinde durgunluk ve hatta kriz dönemleri en çok 12 ay sürüyor. Örneğin 1988 ve 1989 yıllarında büyüme sıfıra yakındı. Bu performans 12 ay sürdü. 1991 durgunluğundan da ekonomik yavaşlamanın etkisi 12 ay sürdü. Son 40 yılın en ağır krizinin yaşandığı 1994 yılanda bile ekonomi 12 ayda kendini toparladı.
1999'un ilk çeşreğinde seçim nedeniyle ekonominin 19998'in ikinci yarısına göre daha canlanması bekleniyor. Ancak büyüme oranının yüzde 52in üzerine çıkma ihtimali pek yok. Yüksek faiz ve durgunluk beklentisiyle ertelenen tüketim 1999 ilkbaharı ile tekrar canlanabilir. Türkiye'nin dış ticaretinin üçte ikilik bölümünü oluşturan Avrupa ülkeleri ve ABD'de 1999 yılı ortalama büyüme oranı bu yıla göre sadece yüzde yüzde 0.2 düşecek. Bu ülkelerde 1999 için resesyon beklentisi yok. Türkiye ekonomisinin canlanma dönemine girmesi bu sayede daha kolay olacak.
Çin'de bir devalüasyonun dünya ekonomisinde salgın kriz dalgası başlatmasından korkuluyordu. Ancak, 1999 yılının ikinci yarısına kadar bir devalüasyon beklentisi yok. Bu arada Güney Kore ve Tayland'ın dış ödemeler dengesi de fazla vermeye başladı. Rusya'daki kriz ise bundan daha kötü olamaz aşamasında. Bu arada Türkiye'nin kasım ayında yüzde 0 dolayındaki faiz oranıyla 800 milyon mark borçlanmayı başarması da uluslararası finans çevrelerinde Türkiye'nin farkının anlaşıldığını ortaya koyuyor.
Hürriyet Gazetesi'inin reklamveren kuruluşlar ve işdünyasına için hazırladığı Kişiye Özel Türkiye Ekonomisi Raporu'unun tanıtımı için düzenlenen gecede konuşan Hürriyet Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, raporun Türkiye ekonomisinde aşırı iyimserliğe gerek olmadığı gibi aşırı karamsarlığa da gerek olmadığı gerçeğini ortaya koyduğunu söyledi. Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğine ve yaşanan ekonomik kriz için farklı nedenler ileri sürüldüğüne dikkat çeken Özkök şöyle konuştu.
‘‘Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Bütün sektörler sıkıntıda. Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumu anlamaya çalışıyoruz. Bu skıntı yapısal bir kriz mi, sektörel bir kriz mi, geçici bir kriz mi? Ben tedavi olmaz bir iyimser olarak tanınıyorum. Bunun karşısında tedavi olmaz karamsarlar var. Belki de gerçek bu ikisinin arasında. Kişiye özel hazırladığımız rapor şunu gösterdi, gereksiz iyimserliğe gerek yok ama gereksiz karamsarlığa da gerek yok. Aklımızı kullanırsak, kendimize güvenimizi kaybetmezsek belki de bu durum yapısal bazı değişiklikleri gerçekleştirmemiz için fırsat olacaktır. Güven duygumuzu kaybetmezsek bu durumu aşacağız.’’
DOĞRU İŞ ORTAĞI
Hürriyet Gazetesi Reklam Grup Başkanı Ayşe Sözeri de gecede yaptığı konuşmada Hürriyet okurlarının üçte ikisinin alım gücü yüksek tüketici kitlesi olduğunu hatırlatarak, ‘‘Hürriyet en etkili mecra olma niteliğini, en doğru iş ortağınız anlayışını sürdürecek. Sizleri iş hedeflerimize ulaştırmak, bizim de iş hedefimiz’’ dedi.
Otomotiv, finans, iletişim ve bilişim gibi önemli sektörlerde Hürriyet'in hedef kitleye erişim konusunda belirgin bir öncülüğü olduğunu anlatan Sözeri, Hürriyet İnsan Kaynakları Gazetesi ile ilgili olarak kasım ayında yapılan araştırmaya göre, gazete ilanları aracılığı ile iş arayanların yüzde 85'inin işlerini Hürriyet aracılığı ile bulduğunu söyledi. Sözeri, 1998'de sektörel eklerin zenginleştirilere özel madrolarla yeni yılda da devam edeceğini açıklayarak şöyle devam etti:
‘‘1999'da her zaman olduğu gibi bu yıl da sektörümüzde yapılan tüm araştırma ve çalışmaları sizlerle paylaşmayı hedeflemekteyiz. Bu araştırmaları 1999'da ilk sayısı çıkacak ve üç ayda bir yayınlanacak bir kurum dergisi aracılığı ile siz dostlarımızla paylaşacağız. 1999'da kendi içimizde oluşturduğumuz bilgi intranetini gerek sektörleriniz gerekse Hürriyet hakkında bilgiye ulaşabilecekseniz. İnsan Kaynakları Gazetesi olarak sektörlerin insan kaynakları sorunlarının çözümüne ilişkin 2 ayda bir yapılacak toplantıları ajandamıza ekledik. İki yıldır devam eden online ilan alma projemizi de yaygınlaştıracağız. Ayrıca, 1999'da btnyemizde kurduğumuz Proje Bölümü ile sadece size özel projeler üreteceğiz’’
Durgunluğa teslim olmayın
Hürriyet Bilgi Platformu tarafından hazırlanan raporda firmaların ve sektörlerin yaşanan durgunlağa teslim olmamaları ve yeniden gelecek ekonomik canlanmaya hazırlıksız yakalanmamaları önerildi. İşte durgunluğa teslim olmamanın reçetesi:
Müşteriye odaklanın.
Aramalı stoklarını en az seviyede tutun.
Canlanmaya hazırlıksız yakalanmayın.
İmajınızı koruyup, profili düşürmeyin
Yeni teknoloji ve tekniklerle normalleşme döneminde öne çıkmaya hazır olun.
Sürümden kazanın.
İç pazarı zorlayın. A1 grubuna mal satamıyorsanız A2 pazarına yönelin.
İhracatta tek pazara bağlı kalmayın.
Rakiplerinizi tanıyın.
Özkaynaklara dönün.
1999'da sektörlerde ne olacak ?
İHRACAT: Asya krizinin dünya ekonomisindeki etkisi yavaşlayacak. Önemli ihraç pazarımız Avrupa'da da resesyon beklenmiyor. 11 Aralık kararlarının da etkisiyle ihracat daha da canlancak.
TURİZM: Yoğun rekabet nedeniyle uçak bilet fiyatlarının düşmesi, akaryakıt fiyatlarının düşük seyretmesi turizmi canlandıracak.
OTOMOBİL: Enflasyonun düşmesi, seçimlerin nisan ayında yapılacak olması mayıs ayında satışların artmasına neden olacak.
CEP TELEFONU: Yıllık satış rakamının 2.5 milyona ulaşması bekleniyor.
BİLGİSAYAR: Türk Telekomun yeni altyapısının devreye girmesiyle PC satışlarının 500 bini aşması bekleniyor.
BEYAZEŞYA: Rekabet yoğunlaşacak. Fırın satışları 98 seviyesinde kalacak. Otomatik çamaşır makinası ve buzdolabında yenileme talebi artacak.
TEKSTİL: Tek pazara ihracat yapan şirketler zorlanırken, farklı pazarlara yönelenler ihracatlarını artırabilecek.
BANKACILIK: Bankalar bireysel bankacılık hizmetlerine ağırlık verecek. Özel sektöre destek reel ekonomideki duruma bağlı.