Güncelleme Tarihi:
WALL Street Journal Gazetesi, 2012 yılında Türkiye’deki merdiven altı imalathanelerde üretilen sahte kanser ilaçlarının ABD’ye kadar uzandığını yazdı. İstanbul Emniyeti haberde geçen bilgilerden de yararlanarak sürdürdüğü soruşturmayı dün operasyona dönüştürdü. İstanbul merkezli 9 ilde, 130 adrese düzenlenen baskınlarda 60 kişi gözaltına alındı. Çetenin elebaşı olduğu iddia edilen D.F. ise Zeytinburnu’ndaki silüet tartışmasıyla gündeme gelen 16/9 isimle rezidansta yakalandı. Çoğunluğu kanser ilacı 5 bin kutu sahte ilaç ele geçti.
SURİYELİ ARACILAR
Wall Street Journal’in haberinde, Türkiye’de üretilen sahte ilaçların Mısırlı ve Suriyeli aracılarla İsviçre, Danimarka, İngiltere ve ABD’de satıldığını, binlerce kanser hastasının içinde tuz ve nişasta bulunan bu ilaçları boş yere kullandığını yazdı. Gazetedeki haberde, ABD’de ele geçen 120 kutu sahte ilacın ele geçtiği, kanser ilaçlarının üretildiği belirtilen medikal firmasının yerinde tekstil atölyesi olduğu yazılıydı.
Makalenin yayımlanmasından sonra Emniyet Genel Müdürlüğü harekete geçti. İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla uzun soluklu bir araştırma yürüttü. Yapılan çalışmanın ardından İstanbul, Antalya, Ankara, Batman, Adana, Şunlıurfa, Iğdır, Diyarbakır ve Kocaeli’de 130 adrese eş zamanlı baskınlar düzenlendi. Polisin elinde 71 kişilik gözaltı listesi bulunurken, 60 kişi gözaltına alındı. Diğer kişiler adreslerde bulunamadı. Çetenin elebaşı olduğu iddia edilen oto kiralama şirketi sahibi D.F. Zeytinburnu’ndaki 16/9 isimli rezidansta gözaltına alındı. Operasyonda 6 ecza deposu, 20 eczaneye de baskın düzenlendi. Ecza depoları ve eczanelerin sahiplerinin de yakalandığı belirtildi.
YURTDIŞINDAN GELİYOR
İstanbul’daki baskınların merkezi özellikle Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çapa, Cerrahpaşa Tıp Fakülteleri’ne yakın medikal malzeme satış yerleri oldu. Bağcılar ve Fatih’teki depoda da ilaçların ele geçtiği belirtilirken, bazı ilaçların, Suriye, Irak, Mısır, İran, Libya, Azerbaycan’da üretilerek Türkiye’ye getirildiği, burada paketlendikten sonra Türkiye geneli ve yurtdışında piyasaya sürüldüğü belirlendi.
Analiz:
Doğru ilaç hakkımızsesimizi duyan var mı?
Önce kalitesiz ilaç tartışması, ardından ilaç şirketlerindeki özel bütçelerden doktorlara verilen hediyeler ve bunun karşılığında yazdırılan ilaçlar. Son olarak İstanbul merkezli 10 ilde gerçekleştirilen sahte ilaç operasyonu…
Türkiye, bir süredir ilaç
konusunda ilginç gelişmeler yaşıyor.
Hürriyet, bu tartışmayı ısrarla sayfalarına taşıyor. Bunun tek nedeni var: Sağlığımız.
Derdimiz ne tek bir şirketi suçlamak, ne bütün ilaç mümessillerini zan altında bırakmak ne de doktorların tümünü ‘çıkarcılıkla’ itham etmek.
Bunun için şirket patronlarının kendi ilaç mümessillerine talimat verip bize mailler yollatmasına, kendilerini de ‘bilgi’ bölümüne özenle ekletmelerine hiç ama hiç gerek yok. İlaç mümessillerinin hem kendi şirketleri ile ilgili hem de rakip şirketlerle ilgili iddiaları, doktorların, “Ben yapmıyorum ama…” ile başlayan onlarca elektronik postası arşivimizde. Bunları tek tek dile getirmemize de hiç gerek yok.
Ama… Türkiye’de ilaç sektörü, fabrikadan, ithalatçı firmadan başlayıp hastaya ulaşana kadar büyük bir çarpıklık içinde. Bir tarafta devletin tasarrufu bir tarafta şirketlerin kârı-zararı tartışılırken etrafta kalitesiz ilaç iddiaları, sahte ilaçlar kol geziyor. Piyasada birçok ilaç bulunamıyor, hastalar zorda…
Bugün ‘hastaların doktorlara, ilaçlara güveni tam, bu sistem dört dörtlük işliyor’ diyorsanız söz biter… Yok değilse… Sağlımız için soruyoruz: ‘Sesimizi duyan var mı?’