Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2011 00:00
Groupama Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, 5 şirket satın alarak, Türkiye’ye 800 milyon dolar yatırım yaptıklarını belirterek, “Groupama’nın Türkiye iştahı her zaman devam ediyor. Stratejik olarak bize katmadeğer sağlayacak her türlü satın alma ile ilgileniyoruz” dedi.
GROUPAMA Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, Türk sigorta pazarında 5 şirket satın aldıklarını, önümüzdeki dönemde yeni satın almalarla ilgilenebileceklerini açıkladı. Yılmaz Yıldız, Groupama Grubu’nun, Türk pazarına ilk olarak 1991 yılında Güneş Sigorta’nın yüzde 30 hissesini alarak girdiğini ve daha sonra hissi oranını yüzde 36’ya çıkarttığını belirterek, 2006 yılında özelleştirmeden
Başak Sigorta ve Başak Emeklilik’in, 2008’de de Güven Sigorta ile Güven Hayat’ın satın alındığını kaydetti. 2009 yılında ise şirketlerin Groupama çatısı altında birleştirildiğini ifade eden Yıldız, “Geçen yıl benim Grubun başına gelmemle birlikte, tek yönetim altında yolumuza devam ediyoruz. Grubun Türkiye’deki ilk 4 yılı çok pozitif geçti. Ciddi karlılık rakamlarına ulaşıldı ve ciddi büyüme elde edildi. Şu anki hacme baktığımızda Groupama’nın faaliyet gösterdiği 14 ülke arasında üçüncü en büyük ülkeyiz” dedi. Yılmaz Yıldız, Groupama’nın Türk sigorta sektörüne 800 milyon dolarlık yatırım yaptığına da dikkat çekerek, “Bizim genel bakışımız şu: Stratejik olarak bize katmadeğer sağlayacak her türlü satın alma ile ilgileniyoruz. Bugüne kadar 5 satın alma gerçekleştirdik ve Groupama’nın Türkiye iştahı her zaman devam ediyor. İlla da satın alırız demiyorum ama her bir şirkete yakından bakarız, eğer stratejik bir mantığı varsa ve fiyatı da uygunsa alırız” şeklinde konuştu.
Ya gidecekler ya birleşeceklerYılmaz Yıldız, “Son dönemde sigorta şirketleri ciddi zarar ediyor. Bu açıdan bakıldığında önümüzdeki dönemde sektörde sermaye yapısında değişiklik bekliyor musunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Belli satın almalar yapıp da umduğunu bulamayan şirketlerin bazıları pazardan çıkabilir. Şu bir gerçek, banka dağıtım kanalı olmayan şirketlerin şapkalarını önlerine koyup, iyice düşünmeleri gerekecek. Ya, operasyonlarını yeniden yapılandırıp, ciddi sermaye koyacaklar ve kendilerine belirli niş bir pazar belirleyip, orada büyüyecekler? Ya da piyasadan çekilecekler veya birleşecekler”
Şirketleri bu duruma iten nedenlere de değinen Yılmaz Yıldız, sigorta sektörünün büyümesine rağmen teknik kar elde edemediğini vurguladı. Yıldız, bugüne kadar teknik karlılıkların hiçbir zaman iyi olmadığını ancak şirketlerin mali karlarla açığı kapattıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Faizler sayesinde paradan para kazanıldığı dönemde teknik karlılığın yani, sigortacılıktan elde edilen karın, az olması çok göze batmazdı. Ancak son yıllarda faizler çok düştü ve ortaya şöyle bir tablo çıktı: Sigortacılık faaliyetinden para kazanamıyorsunuz. Mali kar da elde edemiyorsunuz. Bunun yanında mevzuat değişiklikleri nedeniyle daha fazla sermaye koymak zorundasınız. Yani, zor bir sürece girildi. Ya, pazarın ilk 5 şirketinde olduğu gibi belirli bir ölçeğe ulaşacaksınız ki, bence orada da problem var. Ya da kendinize niş bir pazar belirleyeceksiniz. Bu açıdan bakıldığında sigorta sektöründe belli bir konsolidasyon olacak.”
Büyük oyuncularda konsolidasyon bekliyorumYILMAZ Yıldız, önümüzdeki dönemde yabancı sermayeli kimi şirketlerin pazardan çekilecekleri yönündeki iddialar hakkında da şunları söyledi: “Tüm global oyuncular Türkiye’de. Global oyuncunun bir başka global oyuncuya satma olasılığı düşük. Ben daha çok bir konsolidasyon bekliyorum. Şunu da unutmamak lazım, bu pazara ciddi yatırım yapmış şirketler var. O nedenle bir tarata, konsolide edenler olacak ki, bunlar genelde büyük ve orta boy oyuncular? Bir de Türkiye iştahı olan ve daha fazla sermaye yatıracaklar olacak. Tabi, Avrupa’da işler düzelirse, Türkiye’deki zararlar bir süre daha tolere edilebilir. Aksi olursa belli kararlar alınabilir. Ya Türkiye’de kalıp, başka ülkelerden çıkacaklar. Ya da Türkiye’den çekilecekler. Bu da Türkiye’deki makro ekonomik değişkenlere bağlı.”
Yabancılar sektörü finanse ediyorYILMAZ Yıldız, Türk sigorta pazarında yabancı sermayenin payının yüzde 70’lere çıktığını ve bunun hiç de azımsanmayacak bir oran olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu şirketlerin hissedarları Fransız, İngiliz olabilir ama Türkiye’de mukim şirketler. Çoğunun yöneticileri de Türk. Burada önemli olan bu şirketlerin sektöre ne katmadeğer yarattıkları. Bu şirketler, Türkiye’de meydana gelecek riskleri sigortalıyor. Prim üretimlerini burada yapıyor. Risklerin çoğunluğu yine burada kalıyor. İstihdam yaratıyor, vergi ödüyorlar. Dolayısıyla bir Türk şirketinden hiçbir farkları yok. Yeri geldiğinde kar elde ettiklerinde Türk ve yabancı ortaklarına temettü ödüyorlar ama zaten son dönemde kar da edemiyorlar. Bu açıdan bakıldığında yabancı şirketlerin hissedarları Türk sigorta sektörünü bir anlamda finansa ediyor durumdalar.”
DASK’tan zorunlu seferberliği DOĞAL Afet Sigortaları Kurumu (DASK), zorunlu deprem sigortasının yaygınlaşması amacıyla yeni bir proje başlattı. DASK’ın 2011 boyunca sürecek, “Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor” yarışması kapsamında, iller en yüksek sigortalılık oranı, en yüksek oranda poliçe artışı ve en iyi zorunlu deprem sigortası teşvik kampanyası olmak üzere üç ayrı kategoride yarışacak. İllerdeki zorunlu deprem sigortalı konut sayısını artırmaya yönelik tüm çalışmaların koordinasyonu ve sorumluluğu valiler, belediye başkanları ve İl Afet ve Acil Durum Müdürleri tarafından üstlenilecek. DASK’ın son yıllarda yoğunlaştırdığı iletişim ve tanıtım faaliyetlerine bu yeni projeyle daha da hız kazandırdığını belirten DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı şöyle konuştu: “Zorunlu deprem sigortası kapsamındaki konutlardan bugün itibariyle yaklaşık 3,4 milyonunu sisteme dahil ettik. Vatandaşlarımız zorunlu deprem sigortası için ayda 12 TL primle, depremde ödeme gücü 5 milyar TL’yi bulan kurumun güvencesi altına giriyorlar”
DASK, “Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor” yarışmasının her üç kategorideki birincilerine de DASK Güvenli Hayat Parkı armağan edecek. İkinci ve üçüncü olan illerin İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri’ne ise depremle ilgili çalışmalarda kullanılmak üzere ayni yardım yapılacak.
14 bin 280 kişiye istihdam yaratıldı, yüzde 57’si kadınSİGORTA sektörü 2010 yılında 14 bin 280 kişiye istihdam yarattı. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB), 2010 yılına yönelik sigorta sektörünün istihdam verilerini açıkladı. Buna göre, geçen yıl sigorta şirketleri toplam 14 bin 280 kişiye istihdam yarattı. Sigorta sektöründe çalışanların 9 bin 179 kişisi üniversite, 2 bin 214 kişisi 2 yıllık yüksekokul, 2 bin 211 kişisi de lise ve dengi okul mezunlarından oluştu.
TSRŞB’nin araştırmasına göre, sigorta sektöründe kadın çalışan sayısı erkeklere göre daha fazla. Toplam 14 bin 280 çalışandan 8 bin 138’i kadın çalışanlardan, 6 bin 682’si de erkek çalışanlardan oluşuyor.
2010 yılında sektörde en fazla istihdam yaratan şirket ise, bin 205 çalışan ile AvivaSa oldu. AvivaSa’yı 905 çalışan ile Yapı
Kredi Sigorta, 820 çalışan ile Yapı Kredi Emeklilik, 725 çalışan ile de Anadolu Sigorta izledi.