Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’de birçok şirketin uygulamaya aldığı kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) çalışmaları, son yıllarda hız kazandı. Eğitim, çocuk, kadın ve çevre üzerine çalışmaların gerçekleştiği KSS’lere ayrılan bütçe de artıyor. KSS alanında yapılan çalışmaların önemine işaret eden Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dinler, “Türkiye’de KSS’ye yılda yaklaşık 80 milyon liralık bir bütçe ayrıldığı tahmin ediliyor. Bizim asıl amacımız ise KSS’nin kurum kültürü olmasını sağlamak. Bu çalışmaların ülke ekonomisine de katkısı çok önemli” dedi
DEĞER Mİ? ÜRÜN MÜ?
Kurumsal sosyal sorumluluğun bir kurum kültürü olması gerektiğine dikkat çeken Serdar Dinler, şu değerlendirmeyi yaptı: “Aslıda, dernek olarak kurumsal sosyal sorumluluk projeleri şeklinde yaklaşımı ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk proje olmamalıdır. Proje; bir başlama ve bitiş tarihi olan, önceden saptanmış bir bütçesi olan ve belirli bir süre içinde yapılması hedeflenen çalışmalara denir. Bu durumda, kurumsal sosyal sorumluluk projesi dediğimizde, bir başlama ve bitiş tarihleri arasında mı sorumlu olacak şirketler, bu süre ve bütçe bitince sorumsuzluğa devam mı edilecek. İşte bu nedenle kurumsal sosyal sorumluluğun bir kurum kültürü olması gerektiğine inanıyoruz. Kurumun tüm çalışanlarının içselleştirdiği bir kültür. Kurum kültürü olarak içselleştirdiğimizde bütçe de ayırmamız gerekmez. Benim şirketlere sorum; kurumsal sosyal sorumluluğu bir değer olarak mı yoksa bir ürün olarak mı görüyoruz, buna karar vermek gerekir. Değer olursa bir bütçe gerekmez, ürün olursa danışmanlık hizmeti alarak kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları gerçekleştirmek durumunda kalırsınız.”
EĞİTİM, ÇOCUK VE KADIN
Türkiye’de KSS uygulamaları için ayrılan bütçede ilk sırayı eğitimin aldığını dile getiren Serdar Dinler, şöyle devam etti: “Türkiye’de şirketlerin KSS’ye ayırdıkları bütçeleri tahmin etmek çok zor. Ancak bugün Türkiye’de KSS için derneklere yapılan bağışlar ve şirketlerin kendi çalışmaları için ayırdığı bütçelerin tutarının 80 milyon lira civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu bütçenin önemli bir bölümünü de yabancı şirketler ayırıyor. Bugün Türkiye’de KSS uygulamalarında ilk sırayı eğitim alıyor. Çocuk, kadın ve çevre konuları da hemen ardından geliyor. Ancak bizim daha farklı çalışmalara ihtiyacımız var. Biz bundan daha fazlasını yapabilecek bir ülkeyiz. Şirketlerin KSS uygulamalarına biraz daha zaman ayırması gerekiyor diye düşünüyorum.”
BİRLİKTE ÇALIŞMALI
Türkiye’de sosyal sorumluluk çalışmalarında şirketlerin bir araya gelmesi gerektiğinin de altını çizen Serdar Dinler, “Dünyada bu alan Türkiye’den çok ileride diyemem. Ancak bizden farklı uygulamalar da yok değil. Gelişmiş ülkelerde şirketler bir araya gelerek kurumsal sosyal sorumluluk ile ilgili tema geliştirmekte. Bu alanda yapılan çalışmalar daha sağlıklı neticeler alınmasını sağlıyor. Benim de önerim, Türkiye’de sektörlerin bir araya gelip, ülkenin önceliklerini saptamaları ve bu öncelikler doğrultusunda sosyal sorumluluk çözümleri geliştirmeleridir. Bu alan rekabet alanı değil, omuz omuza vererek çalışılması gereken bir alan” diye konuştu.
ÇOK DAHA YARATICI OLMAMIZ GEREKİYOR
TÜRKİYE’de kurumsal sosyal sorumluluğun çok eskilere dayandığını dile getiren Serdar Dinler, “Anadolu Ahiliğini hepimiz biliriz, işte Anadolu Ahiliği, kültürümüzde, geleneklerimizde yaşayan kurumsal sosyal sorumluluktur. Aslında biz bu değeri biraz olduğu gibi, o yüzyıllarda bırakmışız, oysa bugüne uyarlama konusunda biraz çalışma yapsak dünyada kurumsal sosyal sorumluluğa liderlik edebiliriz. Kurumsal sosyal sorumluluğu, Ahilik kültürümüze kadar dayandırabiliyor olmamıza rağmen, ne yazıkki birçok alanda oluğu gibi, yaratıcı uygulamalar geliştiremiyoruz. Her zaman KSS uygulamları çocuk, eğitim, kadın ve çevre konuları etrafında dolaşıp duruyor, biraz düşünsek çok daha farklı KSS çözümleri üretebiliriz” dedi.