8 yıldır süren davada bilirkişi raporları kafa karıştırdı
Güncelleme Tarihi:
AĞUSTOS 2008’de Konya’nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesinde kaçak bir yurt binası çöktü. 12-13 yaşlarındaki kız öğrencilerin kaldığı binanın enkazında, biri yurtta görevli öğretmen, toplam 18 cansız beden çıkarıldı. 27 öğrenci de yaralı kurtuldu. 8 yıla yakın bir süredir devam eden davaya bakan mahkeme 5 başkan değiştirdi. Dava dosyasına 7 ayrı bilirkişi raporu girdi. Raporların tamamı birbirleri ile çelişti. Savcı son celsede, 11 sanıktan 7’si için berat 4’ü için ceza istedi. Son kararı mahkeme verecek.
Taşkent’e bağlı Balcılar, facianın yaşandığı dönemde belde belediyesiydi. Nüfusu 2 bin kişi kadar olan belde daha sonra mahalle statüsü aldı. LPG
tankında sızan gazın patladığı 1 Ağustos 2008 sabahı yaşanan facia kısa sürede büyük bir yankı buldu. Çöken 3 katlı yurt binasının enkazından yaşları 12-13 olan 17 çocuğun ve bir öğretmenin cansız bedeni çıkarıldı. Bazı cenazelere ise saatler sonra ulaşıldı.
Faciadan sonra, Kuran Kursu olarak faaliyet gösteren Boğaziçi Kız Öğrenci Yurdu’nun Müdürü Hüseyin Çömlek, yurdun bağlı olduğu Balcılar Kasabası Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı Mehmet Göktaş ile dernek yöneticisi Mehmet Semerci tutuklandı. Ancak üç isim de kısa süre sonra serbest kaldı.
RAPORLAR BİRBİRLERİ İLE ÇELİŞTİ
Yaşanan facia nedeni ile açılan dava Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davanın 11 sanığı bulunuyor. İlk duruşması ocak 2009’da yapılan davada 25 celse geride kaldı. Davaya müdahil olan aile sayısı ise zaman içinde azaldı. Bugüne kadar birçok kez heyet değişikliğinin olduğu dosyaya bakan mahkemenin başkanı 5’inci kez değişti. Davanın yıllarca sürmesinin gerisinde ise alınan çelişkili bilirkişi raporları yatıyor. Dava boyunca 7 ayrı bilirkişi raporu alındı. İlk 19 Ağustos 2008 tarihli. Son rapor ise 11 Ocak 2016 tarihli.
Alanlarında uzman isimlerin hazırladıkları raporlar arasında ise ciddi çelişkiler yer alıyor. Bir raporda asli kusurlu görülen sanık başka bir raporda kusursuz olarak görülebiliyor.
İLK RAPOR: HEPSİ KUSURLU
Makine Mühendisi Prof. Dr. Sami Koçak, Elektrik Elektronik Yüksek Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Musa Aydın ve İnşaat Yüksek Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Onüçyıldız’ın hazırladığı ilk bilirkişi raporunda, çöken bina için daha önce erkek öğrenci yurdu olarak izin alındığı ancak kız öğrenci yurdu olarak kullanıldığı belirtilerek kusur durumları şöyle belirtildi: Balcılar Belediye Başkanlığı asli kusurlu, Belediye İmar Müdürlüğü, Milli Eğitim İl Müdürlüğü, LPG firması yetkilileri ile dernek yöneticileri ile yurt müdürü asli kusurlu. Raporda, çöken bina ile ilgili ne deprem ne de itfaiye raporunun olduğu kaydedildi.
SON RAPOR: TEK KUSURLU MÜDÜR
Dava dosyasına giren son bilirkişi raporu ise, hem ilk rapor ile hem diğer raporlar ile farklı sonuçlar içeriyor. Makine Mühendisleri Adem Akkurt, Mustafa Zaraoğlu, Hukukçu Sait Bingöl ile EPDK uzmanları Tahir Pakdil ve Gökben Gönültaş’ın hazırladığı raporda, sanıkların kusur durumları şöyle belirtildi: Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek asli kusurlu, LPG firmasının yetkilileri İlhan Biçici, İzzet Yanık ve İbrahim Yılmaz tali kusurlu, dolum tesisi müdürü Ahmet Türkyılmaz ile dernek yöneticileri Mehmet Semerci, Mehmet Göktaş, Mümin Eğilmez, Ahmet Akdede ve Hasan Kosalak ile Epsilon Mühendislik Isıtma Soğutma şirketinin sahibi Abdullah Bostancı kusursuz.
4 SANIK İÇİ CEZA 7 SANIK İÇİN BERAAT TALEBİ
Duruşma savcısı geçtiğimiz haziran ayında yapılan 25’inci duruşmada mütalaasını açıkladı. Savcı, Hüseyin Çömlek , İzzet Yanık, İbrahim Yılmaz ve Abdullah Bostancı’nın taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olduklarını belirterek ilgili ceza maddesi gereğince cezalandırılmalarını istedi. İlgili madde de 2 yıldan 15 yıla hapis cezasını öngörüyor. Savcılık mütalaasında diğer 7 sanık için ise beraat talep edildi.
TOPRAĞA GÖMÜLÜ OLANLAR PATATES DEĞİL
Bir kısım adına davayı takip eden Av. Hakkı Ünalmış, tüm sanıkların asli kusurlu olduğu görüşünde. Aynı zamanda Çocuk Hakları Koruma Derneği Başkanlığı da yapan Av. Ünalmış, verilecek cezaların bilinçli taksir kapsamında verilmesi gerektiğini vurguladı. Bir çok ailenin davaya müdahil olmaktan vazgeçtiğini belirten Ünalmış "Mahkemeden adil bir sonuç bekliyoruz. Ölen çocukların kemikleri sızlanmasın istiyoruz. Toprağa gömülü olanlar patates değil, küçük yaşta çocuklardır" dedi.
