Güncelleme Tarihi:
Altın fiyatlarında, küresel pandeminin başlamasıyla beraber ‘güvenli liman’ etkisi çalıştı ve altın fiyatları yükselişe geçti. Ons altın, 2020 yılı Ağustos ayında 2075 dolara kadar yükselerek tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. 2022 yılına geldiğimizde küresel boyutta yaşanan tedarik sıkıntıları ve artan enerji fiyatları sebebiyle yükselen enflasyonun önüne geçebilmek için, özellikle Majör merkez bankalarının (ABD Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası, İngiltere Merkez Bankası) parasal sıkılaşma politikaları altın fiyatlarını baskı altına aldı. Merkez Bankalarının özellikle de ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımlarına başlamasıysa, ABD doları güvenli liman olarak görüldü ve dünyada güçlenmeye başladı. Dolar endeksiyle pozitif korelasyon içerisinde bulunan ABD tahvil faizleri yükselişe geçerken; her ikisiyle ters korelasyonda bulunan altın fiyatları değer kaybına yöneldi.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan ve piyasa beklentilerinin altında gelerek 41 yılın zirvesinden de gerileyen ABD temmuz ayı enflasyon rakamları sonrası, enflasyonun kontrol altına alınıp alınmadığı tartışılırken; Fed’in faiz artırımlarında daha ılımlı hareket edebileceği beklentileri yükseldi. Diğer taraftan küresel büyüme rakamlarının zayıflaması ve dev ekonomilerde görülen bozulmalar piyasalar tarafından dikkatle takip edilmeye devam ediyor. Bu gelişmeler ise, altın fiyatlarını destekleyen en önemli unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.
Altının ons fiyatı yıl başından bu yana baktığımızda yüzde 2,68 oranında değer kaybetti. Gram altın tarihi zirvesini 2021 yılı Aralık ayında 1062 liraya yükselerek görürken; yıl başından bu yana yüzde 30’un üzerinde değer kazandı.
GRAM ALTININ FİYATI NASIL HESAPLANIR?
Küresel piyasalarda altın, ons birimi üzerinden hesaplanırken; gram altın fiyatının değişimi, ons altın fiyatı ve doların Türk lirası karşısındaki değeri üzerinden belirlenmektedir.
Örneğin, altının ons fiyatı yükselirken; dolar kuru, Türk lirası karşısında sabit kalırsa gram altının fiyatı yükselir ya da ons altının fiyatı yükselirken; dolar kuru, Türk lirası karşısında değer kaybederse o zaman gram altının fiyatı geriler.
İŞTE UZMAN YORUMLARI!
Altın gerek büyük gerek küçük yatırımcılar için, her zaman popüler bir yatırım aracı olarak ön sıralardaki yerini korumuştur. Altın fiyatları şu sıra dalgalı bir seyir izlerken, kaçınılmaz soru ‘Altın fiyatları yükselir mi, düşer mi?’ Bu soruyu sizin için birbirinden değerli 8 uzman isme sorduk…
ALTINDA UZUN VADEDE YUKARI HAREKET BEKLİYORUM
Tuncay Turşucu - Tuncay Turşucu Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu
Ons altın 1680 dolar seviyesini gördüğü 21 Temmuz tarihinden bu yana yaklaşık yüzde 7 yükseliş gösterdi. Bu yükselişi zaten ayı piyasasında olan enstrümanın bir tepki yükselişi olarak okuyorum. Fed’in faiz artırımlarının daha düşük hızda devam edeceği beklentisi, ECB’nin faiz artırımı sürecine girmiş olması ile 1.02 seviyelerinde EuroDolar paritesinin dengelenmesi, 1680 seviyelerindeki ons altına destek oldu diyebiliriz. Ancak Fed’in faiz artırmaya devam edeceği gerçeğini unutmamak gerekiyor. Bu ABD dolarının güçlenmeye devam etme riskini ortadan kaldırmıyor. Bu olmasa bile güçlü dolar teması devam edecek görünüyor. Bu nedenle mevcut durumda ons altında kalıcı bir yükseliş beklemek sağlıklı bir bakış açısı olmayabilir. ECB faiz toplantısı 8 Eylül ve Fed faiz kararı 21 Eylül de yapılacak. Bu süreye kadar arada enflasyon verileri alınacak. Karar vermek için zor bir süreç olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle ons altının bir iki ay daha 1680 – 1850 arasındaki seyrini dalgalanarak koruması beklenebilir. Fed kanadında faiz artırım sürecinin sonuna gelindiği sinyali geldiği taktirde, ons altında yükseliş için daha uygun bir zemin oluşacaktır. Bu durumda 2000 dolar ve üzeri seyirler denenebilir.
Başka deyişle, gelecek bir iki ay ons altında sıkışık seyrin devamını, daha uzun vadede ise yukarı bir hareket bekliyorum şeklinde özetlemek mümkün. Bu nedenle ons altında olabilecek düşüşler, uzun vadeli pozisyonlanma için uygun olabilir. Teknik olarak, 1830 seviyelerinde 50 haftalık ortalamalar bulunuyor. Bu seviyelere yakın noktalardan kar satışları geldiğini görmekteyiz. Bu sürpriz değil. Ons altında kalıcı bir yukarı hareket için 1830 dolar seviyelerindeki 50 haftalık ortalamasının üzerine yerleşmesi gerekli. Şimdilik bu seviyelerde bekle gör modu devam edebilir.
ALTINDA SÜRDÜREBİLİR BİR YÜKSELİŞ BAŞLAMIŞ OLABİLİR
Gökhan Uskuay – Allbatross Portföy Fon Yöneticisi
Global ekonomilerde büyümenin hız kesmesi, gelişmiş merkez bankalarının parasal sıkılaştırmasının sonuna geldiğini düşündürmeye başladı. Çin’de ekonomik yavaşlama sonrasında haftalık ve bir yıllık borçlanma oranları düşürüldü. Fed’in de gelecek üç toplantıda faiz artırıp, 2023 içerisinde izlemeye geçip ardından faiz oranlarını düşürmesi bekleniyor, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yavaşlayan ekonomide faiz artırımını erken durdurulabileceği iddia ediliyor. Kasım 2021’den bu yana gelişmiş merkez bankalarının faiz artırımlarının uzun vadeli tahvil faizlerini artırması riskli varlıklarda bir kaçışa neden olmuştu.
ABD’de enflasyonun gerilemeye başlaması, global büyümenin yavaşlaması ile birlikte altın fiyatlarında sürdürebilir bir yükseliş başlamış olabilir. Ons altın olarak 1773 dolar seviyesini yatırımcıların takip etmesini tavsiye ederim; risk alma iştahının artması 1830 ve 1875 dolar seviyesine kadar altında yükseliş kısa vadede getirebilir. 1875 dolar üzerinde kalınması yükselişin vadesini ve şiddetini belirler.
ONS ALTINDA YUKARI YÖNLÜ HAREKETİN ŞANSI YÜKSEK
Eral Karayazıcı – Inveo Portföy Fon Yönetim Müdürü
2018 yılına 1300 dolar seviyesinde başlayan ons altın Ağustos 2020 itibarı ile 2075’e dolara kadar süren yaklaşık yüzde 50’lik bir ralliye imza atmıştı. Bu ralli büyük ölçüde düşen ABD tahvil faizlerinin iz düşümü ile gerçekleşti. Son iki yıldır ise, altın ağırlıkla 1700-2000 dolar bandında yatay seyrediyor. Her ne kadar yüksek global enflasyon değer kazanmasına zemin yaratsa da, iki senedir artan ABD faizleri bunu engelliyor.
Altın artık pahalı değil. 2018 yılının 1300 doların aradan geçen 5 yılda ABD’de kümülatif enflasyon yüzde 20 olduğu için bugünkü bazı yaklaşık 1600 dolara denk geliyor. Aşağı yönde salınımların 1700 dolar civarında sonlanması ons altının 1600 dolara gerilememesi ise şaşırtıcı değil. Çünkü beş sene önce ABD tahvil faizleri enflasyonun 150 baz puan kadar üzerindeydi. Bugün tam tersi bir durum geçerli.Ons altın fiyatında var olan dengeli yatay seyrin asgari 12-18 ay kadar devam etmesi daha olası. Kısa vadeye odaklanalım dersek, önümüzdeki 6-12 aylık vadede ons altında yukarı yönde bir hareketin bence şansı daha yüksek. Ancak olası bir yükselişte 2000 dolar aşılabilir ve çok ötesi (2300-2500 dolar gibi) seviyelere seyahat söz konusu olabilir mi derseniz benim için sürpriz olur. Bir süre daha 1700-2000 dolar bandının ana seyahat parkuru olarak geçerliliğini koruması ve gerçekleşebilecek yükselişin ölçülü kalması daha muhtemel görünüyor.
Gram altın senaryosunda ise, denkleme Türk Lirası dahil edilmeli ki, bu da özellikle önümüzdeki 4-5 aylık dönem için bence öngörü oluşturulması en güç cephe.
BU SEVİYELER KRİTİK OLACAK
Serkan Gönençler – Gedik Yatırım Başekonomisti
ABD tahvil faizlerinin seyrinin, altın fiyatları üzerindeki etkisinin son dönemde daha da güçlendiği görülüyor. Fed’den sıkılaşma beklentilerinin güçlenmesi ve ABD tahvil faizlerindeki keskin yükselişlere bağlı olarak, mart ayı ile birlikte ons altın fiyatının 2000 doların üzerinden 1700 doların altına kadar gerilediğini gözlemlemiştik.
Yaklaşık son 1 aydır da, ABD bono piyasasında resesyon fiyatlamasının öne çıkması ve tahvil faizlerinin geri çekilmesi altın fiyatlarına destek sağlıyor. Altın fiyatları üzerinde resesyon beklentileri ve ABD tahvil faizleri etkili olmaya devam edecektir. Enerji fiyatlarında jeopolitik riskler kaynaklı görülebilecek yükselişler, resesyon beklentilerini güçlendirerek altın fiyatlarına destek vermeye devam edebilir. Teknik olarak yükselişin devamı için 1,820 ve sonrasında 1,840 seviyelerinin aşılması önemli olabilir.
FIRSATLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
Rıdvan Baştürk – Baştürk Finansal Danışmanlık Kurucusu
Piyasaya kısa vade bakış açısı ile bakanlar ons altın için düştü veya yükseldi şeklinde yorum yapabilir ki haklılar. Sonuçta belirli bir seviyeden yükseliş veya düşüş yaşanıyor. Fakat ons altına şöyle biraz uzaktan baktığımızda yaklaşık 2.5 yıldır ne yükseliş var ne de düşüş var. Mayıs 2020 döneminde 1750 dolar seviyelerinde olan ons altın, mevcut durumda 1780 dolar civarından işlem görüyor. Ons altının bu uzun süreçte kendine bir trend oluşturamadığını görmekteyiz. 2.5 yıllık süreçte kabaca 2070 ile 1680 dolar arasında sıkışıp kalan bir ons altın görmekteyiz.
Piyasada trade edenler (kısa vadede) için fırsatlar mevcut. 1680 bölgesine yaklaştıkça alış fırsatlarının geldiğini söyleyebiliriz. Yukarıda ise, 2000 üzeri satış bölgesi olarak dikkat çekiyor. Ons altında 2.5 yıldır yaşanan bu yataylık daha ne kadar devam edecek sorusunun cevabının ise olmadığını düşünüyorum. Bu süreçte pandemi, küresel faizlerin 0’a düşmesi, Rusya-Ukrayna olayları, küresel faizlerin yükselmesi, resesyon gibi çok majör olaylar yaşandı; fakat ons altın bahsettiğim bandını bozmadı. Bu nedenle mevcut bant takip edilerek eldeki fırsatların değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yoksa ons altın kendine bir trend bulacak beklentisiyle uzun yıllar daha beklenebilir.
İçerisinde bulunduğumuz konjonktür küresel enflasyonun yüksek olduğu bu kapsamda da özellikle Fed başta olmak üzere çoğu ülkenin faiz artırımlarına devam ettiği bir süreç. Bu faiz artırım sürece ons altın üzerinde baskıya neden oluyor. En azından bu yılın sonuna kadar bu tarafa önemli bir değişim beklemiyorum. Fakat 2023 yılı tüm piyasalar gibi ons altın için de kritik olacaktır. ABD ekonomisinde yaşanan resesyon ve bu resesyonun diğer çeyreklere de yansıması durumu faiz beklentilerini aşağı çekecektir. Asıl kritik nokta ise, enflasyonun seyri. ABD’den gelen temmuz ayı enflasyon ve ÜFE verileri bir gerilemeye işaret etmişti. Bu gerileme biraz daha güçlenir veya en azından enflasyonda tepe yapıldığına yönelik sinyaller gelirse gelecek yıl faiz indirim beklentilerinin kuvvetleneceğini düşünüyorum. Benim beklentim 2023 ikinci yarısından itibaren faiz indirim beklentilerinin fiyatlanması yönündeydi. Son gelen verilerin ardından mayıs-haziran 2023 dönemi için faiz indirim beklentilerinin mevcut olduğunu gördük. Bu tarz bir senaryonun ons altın için destekleyeceği olacağını düşünüyorum.
Tabii içerisinde bulunduğumuz dünya birçok beklenmedik şey ile karşılaşmamıza neden olabilir. Bunu özellikle son iki yıldır iyi bir şekilde tecrübe edindik. Bu nedenle piyasada uzun vadeli beklenti oluştururken bazı sürprizler ile karşılaşmak çok doğal olacaktır. Piyasada uzun vade beklentiler oluşturulabilir fakat güncel gelişmelere kayıtsız kalmamak gerekiyor.
ONS ALTINDA DÜŞÜŞ HAREKETİ OLUŞMASI DAHA AĞIR BASIYOR
Yusuf Kavak – Stratejist
Ons altında, 21 Temmuz’da 1680 dolar seviyesinin görülmesi sonrasında; 27 Temmuz’da açıklanan Fed/FOMC kararları sonrasında Fed Başkanı Powell’dan gelen bazı güvercin ifadeler ile birlikte yükseliş ivme kazanmış, ABD’nin Tarım Dışı İstihdam ve Enflasyon verileri ve Fed yetkililerinden gelen açıklamalarla da ortaya çıkan dalgalı fiyatlamalara karşın; geçtiğimiz hafta 1807 dolar seviyesi test edilmişti. Yeni haftaya, Çin’de açıklanan ekonomik verilerin beklentileri karşılayamaması ve Japonya’dan gelen zayıf büyüme verileri ile ortaya çıkan küresel altın talebinde de düşüş olacağı beklentilerinin etkisiyle zayıf başladık.
Yine, geçtiğimiz hafta 104.65 seviyesine kadar gerileyen Dolar Endeksi’nin; son iki gündeki yükselişlerle 106,25 seviyesine kadar yükselmesi de baskı unsuru oluşturmakta. Haftanın devamında; Fed/FOMC toplantı tutanakları, Fed yetkililerinden gelecek yeni açıklamalar ve ABD, Euro Bölgesi ve İngiltere’de açıklanacak bazı kritik dataların sonuçları ile fiyatlamalar şekil bulacaktır. Orta-uzun vadede ise; Fed’in faiz artırımlarının en azından enflasyonda kalıcılı bir düşüş ortaya çıkana kadar devam edeceği gerçeği ve yine; Avrupa ve Asya gibi diğer bölgelerde artan büyüme riskleri de düşünülecek olursa; Ons altında yeni bir düşüş hareketi oluşması daha ağır basıyor.
Teknik tarafta ise; mart ayından başlayan düşen kanalın ihlal edilmesine karşın, 21 Temmuz’dan başlayan yukarı yönlü hareketin devamlılığı için güçlü bir görüntü henüz oluşmuş değil. Bu kapsamda, 1755 seviyesinin altına kalıcılıkla inilecek olursa; 1685-1680 bölgesine doğru yeniden satış baskısı oluşabilir.
Keza, yaklaşık olarak son bir ayda oluşan yükselişe karşın, önceki 4 ayda oluşan satışlar ile uzun vadeli görünümde oluşan “Fincan-Kulp Formasyonu”nda görülen bozulmayı da göz önüne alacak olursak; ilerleyen süreçte özellikle 1685-1680 bölgesinin altına inilmesi ile Pandeminin başından (2020 Mart) bu yana ilk kez 1525-1450 Dolar arasındaki bölgenin bir kez daha gündeme gelmesi söz konusu olabilir.
Gram Altın tarafında ise,
Ons altında beklentim dahilinde oluşabilecek yeni satış baskısında dolar bazında 10 dolarlık düşüş potansiyeli olmasına karşın; DolarTL'deki teknik olarak 18 TL seviyesinin aşılması ve temel tarafta da yazıda belirttiğimiz senaryonun oluşması durumunda; TL üzerinde yeniden oluşabilecek baskı ile ilk etapta yüzde 8-10 düzeyinde bir yukarı yönlü hareket görülebilir.
Şöyle özetlersek; DolarTL'nin 18 TL'nin altında kalması durumunda potansiyel olarak 850 TL civarına doğru gerileyebilecek gram altının, DolarTL'nin 18 TL'yi aşması durumunda yaşanabilecek yeni ivme sonrasında orta vadede 925-950 TL civarına konuşlanması olasılığını güçlü görüyorum.
ALTINDA ORTA VADEDE YÜKSELİŞ TEMPOSU OLUŞABİLİR
Seda Yalçınkaya Özer – İntegral Yatırım Araştırma Müdürü
Küresel piyasalar, 2022 yılına risk unsurları yüksek bir şekilde girdi ve öyle de devam ediyor. Dün sabah Çin’in ekonomiyi desteklemek için faiz oranını 10 baz puan indirmesi ve makroekonomik verilerin beklentinin altında kalması algılamaları yeni bir Çin büyüme riskinin olabileceğine doğru çevirdi. Bununla birlikte küresel piyasalarda Amerika Merkez Bankası’nın (Fed) ne kadar agresif faiz adımı sergileyeceği, Asya’daki salgına yönelik kapanmaların boyutu, enerji kriziyle baş başa kalacak bir Avrupa ve yükselen enflasyon riskleri yatırımcıların güvenli liman varlıklara yönelimini güçlendiriyor.
Elbette ki şu an en güçlü güvenli liman dolar ve bunun ons altında baskısını görüyoruz. Ancak yatırımcıların fiyatlanmaya bir risk unsuru için ons altını portföylerinde tutmaya devam ettiklerini düşünüyorum. Buna karşın orta vadede yükseliş temposu oluşabilir ancak 1830 seviyesindeki güçlü direnç üzerine yerleşmek için henüz erken. 1830 seviyesinin aşılmakta zorlanılması halinde 1830 – 1680 bandı arasında git gel sürebilir. 1830 üzerine yerleşmekte başarılı olunması halinde ise 1918 seviyesine doğru yükseliş eğilimi hız kazanabilir. Gram altın yatırımcısı bu durumda geri çekilmeleri alım fırsatı olarak görebilir. DolarTL’deki yükseliş trendi düşünüldüğünde onsta bir gevşeme olması halinde 965 – 940 bölgesinden yeni alım pozisyonları değerlendirilebilir.
ALTIN KASIM SONRASINDA ALIM FIRSATI YARATABİLİR
Murat Özsoy – Biz Finansal Danışmanlık Kurucusu
Altın fiyatlarında bu yıl sonuna kadar olan süreçte en belirleyici etken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artış politikasında ne yönde hareket edeceği olacak. Beklentime göre, eylül ayında 75 baz puan artışa devam edecek olan Fed, ABD enflasyon artış hızını yıl bitmeden kontrol altına alacak. Zaten Kasım ayından önce bunu mutlaka yapmak zorunda. Çünkü haziran, temmuz aylarında enflasyonu görerek faiz kararını veren Fed (Eylül’de de böyle olacak) takvime göre kasım ayında enflasyonu görmeden, ayın başında faiz kararını verecek. O nedenle kasım ayını riske edemeyeceği için eylül ve Ekim aylarında yine güçlü ABD dolar endeksi teması izleyeceğiz diye tahmin ediyorum.
Şu andaki görünümde; 21 Eylül tarihine kadar olan süreçte 1800 dolar üzerinde güçlü hareket etmesini beklediğim ons altın ekim-kasım aylarında biraz daha düşük performans sergileyerek yine kasım sonrasına alım fırsatları yaratabilir. 1757 doların altına bir geri çekilme olmadığı müddetçe ons altındaki yukarı trendin devam edeceğini düşünüyorum. Gram altın yatırımcıları ise, şu anda 1022TL üzerindeki fiyat seyrinden emin şekilde pozisyonlarını koruyabilirler. Ons altında eylüldeki Fed toplantısına kadar beklediğim pozitif harekete dolar/TL kurundaki muhtemel yükseliş de eklenince gram altında 1.060TL üzeri seviyeler büyük olasılıkla gündeme gelecektir.