Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2011 00:00
Rekabet Kurulu’nda maaş ödeme promosyonu yarışı konusunda sözlü savunmaya giden 8 bankanın genel müdürü, sorgulamayı ‘yakışıksız durum’ olarak niteledi. Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, “Maaş ödeme işi yasaklansın, biz de kurtulalım” dedi.
TÜRKİYE’nin önde gelen 8 bankasının yöneticileri Rekabet Kurumu’nun açtığı, “Maaş ödemelerinde promosyon anlaşması ve yarışı soruşturması” üzerine dün Kurul önünde savunma yaptı. Başta Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince olmak üzere bankacılar, “Bu sorgulama bizi komik duruma düşürdü. Yabancıların bile diline düşeriz” endişiseni ortaya koydu. Özince, “Bankaların maaş ödeme işi yasaklansın biz de kurtulalım” dedi.
En şeffaf sektörüzBankacılık sektörünün çok fazla öne çıktığını dile getiren Özince, şöyle konuştu: “BDDK denetimi fasılasız sürüyor. Bankaların her adımı anında, yani neredeyse proaktif izleniyor. Bankacılık sektörünün iyi olmasının nedenlerinden biri BDDK’nın fasılasız denetimi sürdürmesidir. Bunu inanılmaz bir rekabet ortamında yapıyoruz. Maaş ödemesinden zarar bile ediyoruz. Keşke yasaklansa da biz de bu promosyon yerine hizmet kalitesi ve ürün çeşidimiz ile rekabet etsek. Ciro ve kar rakamları ekonomik, siyasi gelişmelerden rahatlıkla etkileniyor. Bu anlamda finansal sektörde alınan kararlar ulusal ve uluslararası piyasalar açısından çok önemli. Türkiye’nin en şeffaf, en denetim altında, en fazla vergi veren, yüzbinlerce insana istihdam sağlayan sektörüyüz.”
Bu iş mahremdirMaaş anlaşmalarıyla ilgili konularda promosyon denilebilecek uygulamaların başladığı günlerden beri ilgili olanlardan biri olduğunu da belirten Özince, şu bilgileri verdi: “Esasında bu iş üniversiteler ve hastaneler gibi kamu kuruluşlarına daha ziyade ayni yardımlar yapılarak başladı. Uzun yıllar da yararlı oldu. Ancak daha sonraki yıllarda bunlar kısmen çalışanlara yöneldi. İşin rekabet açısından özüne bakılacak olursa maaş ödemeleriyle ilgili uygulama dünya iş modellerinde pek görünen bir uygulama değil. Bankacılık ilişkileri mahremdir. Hangi bankada hesabınızın bulunduğu dahi bilinmesi gereken husus değildir.”
Dışarda negatif etkiPromosyon uygulamasının sektöre zarar verdiğini dile getiren Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan, şöyle konuştu: “Verilecek cezaların etkisi, ceza miktarının çok üzerinde olacaktır. Sadece bununla kalmayacaktır. Bankalar yurdışından borçlanıyorlar. Türk bankalarına finansman sağlayan yurtdışındaki bankaları bu soruşturma ile çok yakından etkileniyor. Soruşturma sonucu bankaların ceza alması halinde, bu sürecin de negatif şekilde etkileneceğini düşünüyorum. Bu Türk bankacılığının borçlanma sürecine de negatif etki yapacaktır. Umarız, bu soruşturma, verilecek cezalar ile değil, bankacılık sektörüne zarar verecek noktaya gelmiş olduğunu düşündüğümüz promosyon konusunun yeniden düzenlenmesine vesile olur.”
Soruşturma nasıl başladıSoruşturma Heyeti, Akbank, Garanti Bankası, İş Bankası, Koçbank, Pamukbank, Yapı ve
Kredi Bankası ve Vakıfbank’ın 2001 yılından itibaren, Finansbank’ın 2004 yılından itibaren, Denizbank’ın ise 2005 yılından itibaren 2009 yılına kadar özel firmalara promosyon verilmemesi, protokolü devam eden kurum ve özel firmalara diğer bankalar tarafından teklif verilmemesi konularında anlaşma yaparak, 4054 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi kapsamında rekabeti ihlal ettikleri ve söz konusu ihlalin 4054 sayılı Kanunun 5’inci maddesinde sayılan muafiyet koşullarını taşımadığını kaydetti.
Heyet, 2001 ve 2002 yıllarında anlaşmaya dahil olduğu tespit edilen Koçbank ve Pamukbankın, ihlalin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 4054 sayılı Kanunun mülga 19’uncu maddesinde öngörülen 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle söz konusu bankaların eylemlerinden dolayı Halkbank ve Yapı ve Kredi Bankasına ceza verilemeyeceğini belirtti.
Heyet, Erdemir’in 2005 yılı maaş ödemesi ihalesi öncesinde Akbank, Denizbank, Finansbank, Garanti Bankası, İş Bankası ve Yapı Kredi Bankasının ihalede teklif edecekleri promosyon miktarını belirledikleri, dolayısıyla ihale öncesi danışıklı davranışta bulunarak 4054 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi kapsamında rekabeti ihlal ettiklerini kaydetti.
Heyet, 4054 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi kapsamındaki söz konusu her ihlal için aynı kanunun 16’ıncı maddesinin üçüncü fıkrası ve ceza yönetmeliği hükümleri uyarınca ihlallere katılan bankalara para cezası verilmesi gerektiği sonucuna ulaştığını ifade etti.
Akbank: Yapılan suçlama sektörün değerini düşürürBANKACILIĞIN, kuralları son derece belli, organize ve şeffaf bir sektör olduğunu belirten Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, şu savunmayı yaptı: “Bankacılık sektörünün temel işlevi mevduat toplamak. Maaş ödemeleri yan iş. Akbank olarak, oluşturduğumuz rekabetçi ve sağlam temellere dayalı bankacılık hizmetleriyle biliniyoruz. Yapılan bu ithamlar ekonominin finans sektörünün borsadaki değerini de olumsuzluk etkileyecek. Bugün alınacak negatif bir kararla finans sektörünün borsa değeri yüzde 20 düşerse bunun sorumluluğunu kim üstlenecek. Bizler buralara çağrılıp, bu sıralara oturtularak soruşturulan bankalar durumuna düştük. Bizler finans sektörünün temsilcileriyiz, bu şekilde suçlanırsak ne biz yurt dışından kredi alabiliriz ne de
hisse senetlerimize yatırım yapılır.”
Garanti: İddialar bizi çok üzüyor
GENİŞ kitlelere hizmet veren ve güven ilkesine dayalı hareket eden banka hakkındaki rekabeti önleyici hareketlerde bulunulduğu iddiaların kendilerini çok üzdüğünü belirten Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, şöyle devam etti: “Bunu inanılmaz bir rekabet ortamında yapıyoruz. Maaş ödemesinden zarar bile ediyoruz. Keşke yasaklansa da biz de bu promosyon yerine hizmet kalitesi ve ürün çeşidimiz ile rekabet etsek. Ciro ve kar rakamları ekonomik, siyasi gelişmelerden rahatlıkla etkileniyor. Bu anlamda finansal sektörde alınan kararlar ulusal ve uluslararası piyasalar açısından çok önemli. Türkiye’nin en şeffaf, en denetim altında, en fazla vergi veren, yüzbinlerce insana istihdam sağlayan sektörüyüz. Burada doğacak bir cezanın yansıtılmasına katılmıyoruz.”
Yapı Kredi: Karar adil ve vicdani olmalıBANKA olarak uluslararası kurallar çerçevesinde kanunlara, ahlaka uygun bankacılık yapma peşinde olduklarını anlatan Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürü Hüseyin Faik Açıkalın, şöyle konuştu: “Genel müdür sıfatıyla gönül rahatlığıyla belirtmek isterimki bankamızın rekabet mevzuatına aykırı hiç bir eylem içinde bilinçli olarak bulunmadı. Bankacılık pek çok sektörden farklılıkları bulunan bir sektör. Kendi kanu ve regülasyonları bulunuyor. Çok sıkı yoğun denetlemeleri var. Sonuç olarak Kurulun takdir edeceği her türlü sonucu saygı ile karşılayacağız. Kararın sadece hukuka uygun değil adil ve vicdani olması gerektiği konusundaki arzımızı da ifade etmek isterim.”
Finansbank: Komik duruma düşürüldük
FİNANSBANK Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, çok üzgün olduklarını ve “komik duruma düşürüldüklerini” düşündüğünü belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Mevduat piyasalarının korkunç bir rekabet içinde bulunduğunu görüyoruz. BDDK’dan,
Merkez Bankası’ndan arka arkaya uyarılar almamıza rağmen kredi faizlerini yükseltemiyoruz. Böyle bir rekabet içinde iken, böyle bir ortamda bulunmak komik. Geldik ve burada kendimizi savunuyoruz, çok enteresan.”
Vakıfbank: Cezalar sermayemizi etkilerBANKACILIK sektörünün rekabetin en yoğun yaşandığı sektörlerden biri olduğuna işaret eden Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan, şu bilgileri verdi: “Uygulanan yöntemin yanlış olduğunu, promosyon miktarının bankacılık sektörüne zarar verecek noktalara ulaştığını düşünüyorum. Amaç rekabeti sağlamaksa bu alanda rekabet sağlandı. Bu alanda verilmesi muhtemel cezanın herhangi bir yere yansıtılması mümkün değil. Bu yükler bankacılık sektörü üzerinde kalmaya devam edecek. Cezalar bankaların öz sermayesini etkileyecek.”
Karar 10 Mart’ta açıklanacak
REKABET Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, soruşturmaya ilişkin kurulun nihai kararının 10 Mart 2011 Perşembe günü saat 14.00’de açıklanacağını bildirdi. Yasa gereği Kurulun, bankalara kararın çıktığı yıldan bir önceki yılın cirosunun yüzde 10’una kadar idari para cezası vermesi yetkisi bulunuyor. Halk Bankası ve Yapı Kredi Bankası, Pamukbank ve Koçbank eylemlerinden dolayı soruşturmaya dahil edilirken, 5 yıllık zaman aşımı nedeniyle para cezası istenmeyecek.