Güncelleme Tarihi:
Karacabey Tarım İşletmesi Müdürü Mustafa Uçan, yaptığı açıklamada, işletmenin köklü bir tarihi geçmişe sahip olduğunu söyledi.
Uçan, 1300 yıllarında Osmanlı Sultanı Orhan Gazi'ye kayınpederi Köse Mihal tarafından hediye edilen arazide, sarayın ve ordunun at ihtiyacını karşılamaya yönelik kurulan işletmede, Türkiye'deki en köklü tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yürütüldüğünü vurgulayarak, bitkisel ve hayvansal ürünler ile at ve köpek üretimi yapıldığını anlattı.
İşletmenin en önemli gelir kalemini atçılığın oluşturduğunu ve bu üretimle ünlü olduğunu ifade eden Uçan, şöyle konuştu:
“Karacabey'de 475 atımız var. Bunlardan 14'ü aygır. 130 kısrağımız bulunuyor. Diğerleri belli yaşlarda taylarımız. Türkiye'de yarış kazanan her iki Arap atından biri Karacabey'de yetişiyor. Her bir tayımız ortalama 100 bin liradan alıcı buluyor.
Atçılıktan milyonlarca lira gelir sağlıyoruz. Safkan Kangal ve Akbaş köpeği üretiminde de önde geliyoruz. Şu anda 275 köpeğimizi buluyor ve yılda ortalama 150 yavru üretip satıyoruz.
Atçılık ve köpekçiliğin yanı sıra küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde de önemli çalışmalar yürütüyoruz. Özellikle son 2 yıldır süt sığırcılığında önemli yatırımlar yaptık. Türkiye'nin en modern ahır ve tesisini kurduk. 8 bin koyunumuz bulunuyor. Hedefimiz bölgedeki hayvancılığı en iyi seviyelere getirmek, çiftçilere bu anlamda yol açmak.”
TİGEM KARACA TARIMIN CAN DAMARI/ FOTO GALERİ
Ülke mısırcılığının “can damarı”
Dane mısırın ana ve baba hatlarını ürettiklerini ifade eden Uçan, “Türkiye'deki toplam mısır üretimi alanı yaklaşık 4 milyon 200 bin dekardır. Biz bu alanın bir milyon dekarın üzerindeki bölümünün tohumunu burada üretiyoruz. Yani dörtte birini karşılıyoruz. Dünyanın büyük firmalarıyla ortak üretim yapıyoruz. Ülkede yıllık 11 bin ton tohumluk mısır kullanılıyor ve bunun dört biri bizde gerçekleştiriliyor” dedi.
Uçan, sertifikalı tohum üretim çalışmalarının bulunduğunu belirterek, dünyanın en modern, en iyi tohum hazırlama tesislerinden birine sahip olduklarını, sekiz çeşit buğdayla önemli çalışmalar yürüttüklerini anlattı.
Bölgenin iklimine, toprak yapısına uygun buğday çeşitleri üzerine çalıştıklarını dile getiren Uçan, yılda 10 bin ton buğday ürettiklerini ve tamamını sertifikalı tohum olarak hazırlayıp çiftçiye sunduklarını söyledi.
98 bin ağaçtan çam fıstığı üretimi
Karpuz, ayçiçeği, çeltik, kanola, soya, yonca, sebze tohumculuğunda önemli yer tuttuklarını vurgulayan Uçan, şunları kaydetti:
“Yaklaşık 6 bin 500 dekarlık alanda çam fıstığı dikildi. 98 bin ağaçtan bahsediyoruz. Üretim yapıyoruz. Bu konuda kocaman bir ormanımız oldu. İhaleye çıkarıp dalında satıyoruz. Kendileri toplayıp götürüyorlar.
Tüm bu çalışmalarımız, devlete doğrudan önemli gelir sağlıyor. Bir de dolaylı yoldan faydalarımız var. Hayvansal ve bitkisel yaptığımız her üretim çiftçiye sunuluyor. Daha iyisini, daha verimlisini oluşturmak için çaba harcıyoruz. Tohumlarımız yüksek verim alınması için geliştiriliyor. Ülkenin gelişmesi, tarımda en iyi noktalara ulaşılması amaçlanıyor.”
Uçan, sözleşmeli yapılanlarla domates, çeltik, zeytin ve bazı meyve çeşitlerinin üretiminin de Karacabey İşletmesi sınırlarında gerçekleştirildiğini belirterek, işletmenin, sadece bölgenin değil ülkenin tarımsal faaliyetlerinde önemli rol oynadığını sözlerine ekledi.