Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2007 00:00
Oyak Bank’ın Hollandalı ING Grubu’na 2 milyar 673 milyon dolara satılması için yapılan anlaşmanın ardından ’Askerin bankası yabancılara satıldı’, ’Oyak Erdemir’i alırken milli sermaye savunucusuydu’ gibi değerlendirmeler yapılırken, Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, "70 tane banka var, Erdemir’den bir tane" dedi.
OYAK Bank’ın Hollandalı ING ile el sıkışmasıyla birlikte, Erdemir’i almadan önce kırmızı beyaz tişört giyerek yaptığı ve bazı kuruluşların yabancıların eline geçmesine karşı çıkan konuşması gündeme gelen Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, "Böyle 70 tane banka var, Oyakbank bunlardan sadece biri. Telekom, Tüpraş, Erdemir’den ise birer tane var 70 tane değil" diyerek halen aynı görüşü savunduğunu açıkladı.
TİCARET ORDUNUN İŞİ DEĞİL: Önceki gün açıklanan satış kararının ardından dün Hollandalı ING Grubu’nun CEO’su Michel Tilmant ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Coşkun Ulusoy, Oyak Bank’ın "askerin bankası" olmadığını, askeriyede çalışan personelin emeklilik fonu olarak kurulmuş bir kuruluşun yatırım yaptığı bir iştirak olduğunu vurguladı. "Ordunun bankası olmaz, ordu ticaret yapmaz, yapmamalıdır" diyen Ulusoy, şöyle konuştu: "Ordu bütün, hepimizin ortak göz bebeği olarak kanunda belirlenen görevleri yapar. Ordu iktisadi bir şey yapmıyor. Ordu sınırları bekliyor. Biz ordu mensuplarının gelirlerini değerlendiriyoruz. Sivillere de hizmet veriyoruz. Ticaret ordunun işi değildir. Ama bu insanlar maaşlarını kazandıktan sona kanunlar çerçevesinde bunu bir yerlere koyup ’biz emekli olduğumuz zaman bize emekli maaşı ver’ diyorlarsa bunu yapıyor olmamızın yanlış olduğunu düşünmüyoruz. Aynı şeyi Emekli Sandığı da yapıyor, ordu ile bizim bir alakamız yok."
TAKDİR KİŞİLERE AİTTİR: Oyakbank’ın satışına bazı bazı ordu mensuplarının ve emekli paşaların karşı çıktığı ve bankadaki paraları çekecekleri yönündeki tepkilerin aktarılması üzerine de Ulusoy, "Herkes kendi değerlendirmesinde, işlemlerinde özgür. Takdir kişilere aittir. Biz yüzde 3-4’lük pazar payıyla esas faliyetimiz olmayan bir alanda varlığımızı sürdürmektense, içeride ve dışarıda başka işler yapmak istiyoruz" dedi. "Türkiye’de 70 tane banka var, Oyakbank da bunlardan sadece biri. Türkiye’de tek olan bir kuruluşun satışı yapmıyoruz" diyen Ulusoy, bankanın satışının Oyak’ın perakendeden çıkışına ilişkin bir adım olduğunu anlattı. Oyak’ın Ordu Pazarları adı altında yaptığı perakende işinden çıktığını da hatırlatan Ulusoy, "Bankacılık da temelde perakende bir çizgi. 360 noktada insanımızla yüzyüze geliyoruz . Oyak isminin olduğu bir yerde kişilerle perakende bazda yüzyüze gelmenin doğru olup olmadığını her zaman sorguladık" diedi.
MAVİ-BEYAZ MI GİYSEYDİK: Ulusoy, "Stratejik yatırımlar illa da satılacaksa yerli kuruluşların elinde kalmalı" konuşmasını yaparken giydiği kırmızı-beyaz tişörtün Oyakbank’ın logosunun renklerini taşıdığını dile getirerek, şunları söyledi: "Biz o gün kırmızı-beyaz değil mavi beyaz-giyseydik daha mı mutlu olacaklardı? O toplantının sonunda kendi şahsi görüşümü aktaran sohbetimsi bir konuşma yaptım. Bunlar Oyak yönetiminin değil benim, gönlümden geçenler. Gönül benim değil mi, bazı alarda özelleştirme istemiyorum. Telekom, Tüpraş, Erdemir gibi kurumlardan bir tane var, 70 tane değil. Sözlerimin sonuna kadar kadar arkasındayım."
İlgili merciler güvenlikle ilgili bir sıkıntı duymuyor
TSK mensuplarının kişisel bilgilerinin de bulunduğu bir bankanın yabancıya satışının güvenlik açsından bir sıkıntı yaratıp yaratmayacağı konusunda Coşkun Ulusoy, şöyle konuştu: "Ülke güvenliğini sıkıntıya atacak bir durumu düşünmeyiz ve yapmayız. Bu iş ’Ulusoy bankasını sattı’ değil, gerekli mercilerle ilgililerle bu konu görüşüldü. Bu merciler orada bir sıkıntı duymuyor, gereken yapılmıştır. Ülkeyi savunan kurumun burada bir açık vereceğini düşünmeyin."
Erdemir’in 3 aylık kárı bankanın bir yılından fazla, borç ödemek için niye satalımBU satıştan elde ettikleri parayı yeni yatırımlarda değerlendireceklerini, yurtiçinde biri enerji olmak üzere 2, yurtdışında da bir proje üzerinde çalıştıklarını açıklayan Coşkun Ulusoy, "Kimse merak etmesin, ’Erdemir’i aldıkları için bu bankayı satıyorlar’ düşüncesine de lütfen kapılmasın" dedi. Ulusoy, şunları söyledi: "Erdemir’in 3 aylık kárı bankanın bir yıllığından fazla. Böyle performansı olan bir kuruluşun bizi sıkıntıya sokması, o sıkıntı giderilsin diye banka satmamız gibi bir şey olabilir mi? Hangi mantığa sığar? Elde edilen kaynaklar ihtiyaca göre kullanılır. Mesela önümüzdeki yıl, şubat ayında 500 milyon dolarlık ödememiz geliyor. Erdemir’in üzerindeki borç 10 yıllık bir borç, 3 yılı ödemesiz. O günkü faiz hadleriyle bakıldığında iyi faiz hadleri var. Niye ödeyelim? Günü gelir, ihtiyaçlar doğar ödeyebiliriz. Ama şu anda bir plan yapmadık. Elimizdeki bu güçlü kaynağı çok daha iyi alanlara yatırmamız, bunu Türkiye içinde ve dışında kullanmamız doğru değil mi? Bunu buraya ödeyip de, sonra yatırım yapmak için borçlanmak daha mı iyi?"
Ortaklık yapmıyoruz ismimizi bırakmayız
OYAKBANK’ın satışın gerçekleşmesinin ardından isminin ING olarak değişecek olmasını Coşkun Ulusoy, "Ortaklık yapmıyoruz, bankayı satıyoruz. İşin içinden çıktığımız için ismimizin kullanılmasını da istemiyoruz" diye açıkladı. Michel Tilmant ise, satın aldıkları kuruluşlara ING adını ve
aslan logosunu verdiklerini belirterek, bunu başarı ve tanınırlık açısından önemli bulduklarını kaydetti.
İsteseydim Oyakbank’ı kendi paramla alırdım
OYAK Grubu’nun Oyak Bank’ın tamamına 1993 yılında sahip olduğunu hatırlatan Coşkun Ulusoy, 11 şubeli ufak bir bankadan 2.7 milyar
dolar değerli bir kuruluş yarattıklarını vurguladı. "Ben görevimi yapıyorum. Oyakbank’ı isteseydim kendi paramla da alırdım. Bizim buraya ödediğimiz para bugünün parasıyla 50 milyardı, bitmiş bir bankaydı" diyen Ulusoy, bankanın Sümerbank’ı da alarak 3 bin 500 çalışanı işsiz kalmaktan kurtardığını ifade etti.