Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2002 00:00
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ajay Chhibber, finans, enerji ve kamu harcama yönetimindeki düzenleme eksikliklerinin Türkiye'ye toplam maliyetinin 70 milyar
dolar düzeyinde olduğunu açıkladı.DÜNYA Bankası Türkiye Direktörü Ajay Chhibber, finans ve enerji sektörleri ile kamu harcama yönetimindeki düzenleme eksikliklerinin Türkiye'ye maliyetinin 70 milyar dolar olduğunu söyledi. Chibber, finans sektöründeki düzenleme eksikliğinin maliyetinin yaklaşık 40 milyar dolar, enerji sektöründeki düzenleme eksikliğinin maliyetinin 10 milyar dolar, kamu harcama yönetimindeki düzenleme eksikliğinin ise yaklaşık 20 milyar dolar olduğunu vurguladı.SADECE SİZDE DEĞİLChhibber, Ankara'daki ‘‘Bağımsız Kurullar ve Piyasa Ekonomisi’’ Arenası'nda yaptığı konuşmada, etkin bir düzenlemenin büyüme, istihdam ve hakkaniyet açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Chhibber, düzenleyici kurulların son derece bağımsız işlemesi gerektiğini belirtti. Siyasetten arındırılmış bir düzenlemenin, piyasaların gelişmesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Chhibber, aksi halde piyasaların yeterli oranda büyüyemeyeceğini kaydetti.Türkiye'nin 1980'lerden bu yana piyasa merkezli bir büyümeye yöneldiğini hatırlatan Chhibber, ancak 1990'lardan bu yana piyasalar için yeterli düzenlemelerin yapılamadığını ve düzenleme eksikliğinin maliyetinin de çok yüksek olduğunu belirtti.Chhibber, piyasaların düzenlenmesi konusunun sadece gelişmekte olan ülkelerin sorunu olmadığını, Japonya ve ABD'de de görüldüğünü, özellikle Japon bankacılık sisteminin bu düzenleme eksikliğinin sıkıntısını çektiğini, ABD'deki düzenleme eksikliğinin ise, finansal sektöre dolayısıyla da sanayi sektörüne yansığını kaydetti. Chhibber, düzenleme yetersizliklerinin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde maliyetinin yüksek olduğunu kaydetti. Son birkaç yıl içinde Türkiye'nin, bu konunun önemini anlayarak, düzenleyici kurullar modelini benimsediğini belirten Chhibber, bu kurullarda, SPK ve Rekabet Kurumu gibi kurulların daha eski kurullar olduğunu, BDDK, Enerji Piyasası ve Telekom gibi kurulların daha sonra ortaya çıktığını, şeker ve tütünle ilgili üst kurulların ise daha çok geçici kurullar olduğunu ifade etti. BDDK ve Enerji üst kurullarının, bankacılık ve enerji sektörü krizlerinin ortasında kurulmuş olan kurullar olduğunu kaydeden Chhibber, bu kurulların kendilerini daha da sağlamlaştırarak kök salacak yeterli imkanlarının olmadığını ifade etti.Chhibber: BDDK olmasaydı bankacılık krizi zor geçerdiDÜNYA Bankası Türkiye Direktörü Ajay Chhibber, Türkiye'nin BDDK olmasaydı, büyük bir bankacılık krizini atlatabilmesinin mümkün olmayacağını da vurguladı. Üst kurulların bağımsız şekilde çalışması ve başarılı olmasında iki unsura dikkati çeken Chhibber, bu unsurlardan birinin burada çalışacak personelin profesyonel anlamda seçilmesi, diğerinin ise yönetimin siyasetten arındırılması olduğunu söyledi. Chhibber, doğru kişileri bulmak açısından bakıldığında, BDDK'nın son derece başarılı bir personel kompozisyonu içerisinde, başarılı şekilde çalıştığını kaydetti. Chhibber, üst kurulların finansmanı konusunda ise bu kurulların parlamento denetimi altında olmasını benimsediklerini, bunların fazla gelirlerinin ise artık bütçeye aktarılabileceğini, bunun Dünya Bankası olarak kendilerinin bir tavsiyesi olduğunu kaydetti.2003’ün enflasyon hedefi yüzde 20DEVLET Bakanı Ali Babacan ile
Merkez Bankası, ilk kez ortak bir açıklama yaparak, 2003 yılının enflasyon ve büyüme hedeflerini kamuoyuna ilan etti. Hükümet ile Merkez Bankası, 2003 yılında enflasyon hedefini yüzde 20 olarak belirlerken, GSMH büyümesinin ise yüzde 5 olarak tahmin edildiğini duyurdu. Ortak açıklama, Merkez Bankası Kanunu'nda yer alan ‘enflasyon hedefini Hükümet ile Merkez Bankası’nın birlikte belirleyeceği' hükmünün hayata geçirilmesi açısından önem taşıyor. Ortak açıklamada şu konuların altı çizildi: 2002 yılı başında, TÜFE bazında yılsonu enflasyonu yüzde 35 olması hedeflenmiş, bu kapsamda büyümenin de yüzde 3 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmişti. Son ekonomik veriler ışığında, enflasyonun yüzde 31'e gerilemesi, büyümenin ise yüzde 6,5 civarında gerçekleşmesi beklenmektedir.
Seçim öncesinden baÅŸlayan süreçte enflasyonun düşürülmesi, ekonomik istikrarın saÄŸlanması, yapısal reformların gerçekleÅŸtirilmesi ve sıkı maliye politikalarının uygulanması konusundaki kararlılığa dair açıklamalar, belirsizlik oranının etkilerini önemli ölçüde azaltmış ve baÅŸarılı sonuçlara katkıda bulundu. Â
button