6 milyon kadın daha işe girse dünyanın 13’üncü büyük ekonomisi olurduk

Güncelleme Tarihi:

6 milyon kadın daha işe girse dünyanın 13’üncü büyük ekonomisi olurduk
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2012 09:13

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin nüfusu 74 milyon, çalışan sayısı 26 milyon. Güney Kore’nin nüfusu 50 milyon çalışan sayısı 26 milyon. Bizde çalışabilir kadınların yüzde 24’ü, Güney Kore’de yüzde 50’si çalışıyor. G. Kore dünyanın 14’üncü büyük ekonomisi, Türkiye 17’nci” dedi.

Haberin Devamı

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu, kalkınma yarışına 1980’lerin başında aynı seviyelerden başladığımız Güney Kore’nin bugün daha az nüfusla dünyanın 14’üncü büyük ekonomisi olarak Türkiye’yi ‘zenginlikte’ geçtiğini söyledi. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) düzenlediği Kartepe Zirvesi’ne katılan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Cumhuriyetin 100’üncü yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefini hatırlattı ve “Türkiye’nin nüfusu 74 milyon, çalışan sayısı 26 milyon. G. Kore’nin nüfusu 50 milyon, çalışan sayısı 26 milyon. Fark kadınlarda. Bizde çalışabilir kadınların yüzde 24’ü, Güney Kore’de yüzde 50’si çalışıyor. Çalışabilir kadınlarımızın yüzde 50’si çalışıyor olsaydı şu an dünyanın 13’üncü büyük ekonomisiydik” dedi.

Haberin Devamı

Dengemizi ‘kadınlar’ bozuyor
Hisarcıklıoğlu, kadınların hem istihdamda hem de girişimci olarak iş hayatında çok daha fazla olması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Tırnak içinde söylüyorum; ‘kalkınma yarışında dengemizi bozan kadınlar’. Bizim de kadın istihdamını yüzde 50’lere taşımamız lazım. Yüzde 24 ile potansiyelimizin, enerjimizin büyük bölümünü israf etmiş oluyoruz. Kadının iş gücüne katılımının önünü açıp desteklememiz lazım. İkinci önemli konu da verimlilik. Kişi başına verimlilik G. Kore’de 40 bin dolar, Türkiye’de ise 30 bin dolar. Sadece Kore’nin kadın istihdamı ve verimliliğini yapsaydık dünyanın 11’inci ekonomisi olacaktık. Kadınların iş gücüne katılımı için zihniyet reformu gerekiyor.”

Türkiye’nin performansı
Son 10 yılda İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye’nin 1. ve 2. 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırmaları incelendiğinde 1000 sanayi şirketi içinden 155’inin Anadolu’ya kaydığının anlaşıldığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Müthiş bir hareketlilik ve dinamizm var. Sanayi ve büyük firmalar Anadolu’ya kayarken, Anadolu dünyaya açılıyor. Anadolu sanayisini tren yolu ile Avrupa’ya bağlayacak ‘Balo Projesi’ni de hayata geçirdik” dedi. 2011’in ilk 3 çeyreğinde 9.6’lık büyüme oranıyla Türkiye’nin ilk kez dünya büyüme şampiyonu olduğunu, özel sektörün de büyümede katkısının çok yüksek olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, “Büyümede özel tüketim ve yatırımların payı yüzde 11.5, kamu yatırımları ve harcamalarının payı 1.2, dış ticaret açığının etkisi -3.1. Sonuç 9.6. Eğer dış ticaret açığımız bu kadar yüksek olmasaydı büyümemiz yüzde 12.7 olacaktı” diye konuştu.

Haberin Devamı

2012’de neler olacak
Türkiye’ye yeterli finansman gelmediği için 2011’in ikinci yarısında dövizin de yukarı doğru hareketlendiğini TL’nin yaklaşık yüzde 30 değer kaybettiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, kredi faizlerinin de 6 puan yükseldiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, 2012 beklentileri için de şunları anlattı: “Amerikan ekonomisi olumlu sinyaller veriyor. Çin’de ise büyümede yavaşlama başladı. Avrupa’nın ciddi borç sarmalı var ama toptan batma riski şimdilik ortadan kalkmış gibi görünüyor. Bunların bize yansıması ile kurlarda gevşeme oldu, kredi faizlerinde de yarım puanlık da olsa iniş gördük. Türkiye’de canlı bir iç piyasanın olması, özel sektörün devam eden yatırım harcamaları, dış borç çevirebilme kabiliyetinin yüksekliği, kamu bütçe açığı ve borçlanma seviyesinin düşük olması ve yeni yatırım teşvik sistemine ilişkin olumlu beklentiler bizi iyimser yapıyor. Ancak artan enerji bağımlılığı ve yükselen enerji fiyatları, enflasyondaki katılık, yetersiz yurt içi tasarruf oranı, İran ve Suriye kaynaklı gerilimin artması da bazı endişelere yol açıyor.”

Haberin Devamı

4+4+4’te özgürlükten yanayım, isteyen çocuğuna din eğitimi aldırabilmeli

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Turgut Özal’ın ‘İnanç, fikir ve teşebbüs hürriyeti’ konusundaki ilkesine inandığını bu yüzden eğitimde de özgürlükten yana olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Adına ‘ister imam hatip, ister dini eğitim’ densin, ne derseniz deyin. Aileler çocuklarına dini eğitim aldırmak istiyorsa, önünün kapatılması kadar büyük yanlış olamaz. Okutmak istemeyen de okutmaz” dedi. Eğitim reformunu yapmak zorundayız. Anadolu’da nitelikli eleman bulamıyoruz. Kalıp, zihniyet, belli bir görüş, bunun dışına çıkma... İnsanın yaradılışına aykırı. Mesleki eğitimde bugüne kadar yapılan hata devletin ‘ben bilirim, paydaşım bilmez’ demesi oldu. Şu anda da mesleki eğitimin içinde biz yokuz. Benim ne elemana ihtiyacım olacağına devletim karar veriyor. Yanlışlık burada. Önümüzdeki dönemde bu yüzden Anayasa sürecini çok önemsiyoruz.”

Haberin Devamı

‘Evli çocuklu’ işsiz sayısı artıyor

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 2010 ve 2011’deki yüksek büyümeler ile Türkiye’nin istihdam artışında başarı elde ettiğini vurguladığı konuşmasında şunları söyledi: “1 milyon 300 bin ilave istihdam sağlandı. SSK’ya kayıtlı çalışan sayısındaki artış 1 milyon 100 bin kişi. Bu da yeni işe başlayanların yüzde 85’inin kayıtlı başladığını gösteriyor. Yeni açılan şirket sayısı 2010’da yüzde 16 iken, 2011’de yüzde 19’a çıktı. Çeklerin karşılıksız çıkma oranı yüzde 4’ten yüzde 3’e indi. Faal özel iş yeri sayısı da 1 milyon 266 binden, 1 milyon 398 bine çıktı. TÜİK verilerine göre 1996’da işsizlerin yüzde 19’u 35-54 yaş arasında iken 2011’de yüzde 35’e çıktı. ‘35-54 yaş arası işsiz’ demek, ailesi çocuğu olan işsiz demek. Gelecekte büyük problem ile karşı karşıyayız. 15-24 arası gence ailesi bakar. 35-54 yaş
arası işsize ve evine bakacak kimse olmaz.”

Haberin Devamı

TOBB Başkanlığı’ndan ben kendim gidiyorum

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘iki dönem üst üste başkanlık sınırı getirilmesi nedeniyle’ 2013’te son bulması gereken TOBB Başkanlığı konusunda da şunları söyledi: “Bazıları ‘gidiyor’ diye yazıyor. Eğer gidiyorsam ben kendim gidiyorum. Çünkü kanuna o maddeyi koyduran benim. Beni bnun için zorlayan olmadı. Yasa olmasa tekrar seçilmek de isterdim. Onun için yasaya maddeyi ben koydurdum. Bunun şahidi de Ali Coşkun’dur. Kayseride biz söz var, ‘İşin ününe değil, ununa bak.’ Bu iş ünlü iş. Biz biraz da işin ununa bakalım, para kazanmaya bakalım. ‘Sonra bizi Kayseri’nin nüfusundan silerler.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!