Güncelleme Tarihi:
Başbakan Davutoğlu, bugün Karayollarında ‘taşeron’ olarak çalışan 6 bin 417 işçinin kadroya alınacağını söyledi. Peki ‘taşeron’ işçisi olmak ile ‘devletin’ işçisi olmak arasında nasıl bir fark bulunuyor?
Şu anda Karayolları’nda asgari ücretle, yani 949 lira maaşla çalışan bu işçilerin işçilerin maaşları net 2 bin liraya yaklaşacak. Ayrıca 3 ayda bir yani yılda toplam 4 maaş ikramiye alacaklar. Böylece aylık ortalama maaşları 949 liradan 2 bin 700 liraya yükselecek. Yıllık izinleri olmayan bu işçiler, kıdemlerine göre 24 günden 40 güne kadar izin hakkı alacaklar. Bu işçiler kurumda çalışmaya başladıkları günden itibaren ‘devletin işçisi’ sayılacak. Kendilerine geriye dönük 5 yıllık maaş farkı da ödenecek.
YARGITAY KARARLARI ÜST ÜSTE GELDİ
Başbakan Davutoğlu, bugün işçilere “Ben tek tek sizlerin nerelerde ne şartlarda çalıştığınızı dinledim. Ve açık bir şekilde gördüm ki, Karayollarında çalışan sizler asıl iş yapıyorsunuz, yardımcı iş yapmıyorsunuz. Onun için de bu gerekçeyle ilkesel olarak sizlerin kadroya alınmasının bizim sorumluluk alanımızın içine girdiğine karar verdik” dediyse de aslında bu süreç 2010 yılında işçilerin mücadelesiyle başladı. Yargıtay’da dosyalar tavana kadar sıralanırken; peş peşe verilen kararlarda Karayolları ‘muvazaalı’ bir diğer ifadeyle ‘hileli’ işlem yapmakla suçlandı “Bu işçiler senin işçin derhal kadroya al” kararları alındı. Ancak aradan geçen 4 yılda hükümet, yargı kararlarını yerine getirmedi.
ÖNCE SENDİKALI OLDULAR, SONRA DAVA AÇTILAR 8 BİN KİŞİ YOLA ÇIKTI 6400’Ü KADROYA GİRDİ
Türk-İş’e bağlı Yol-İş Sendikası’nın 2010 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü’nde çalışan ‘taşeron’ işçileri sendikaya üye yapmasıyla bu işçiler için mücadele süreci başlamış oldu. Hürriyet’e konuşan Yol-İş Başkanı Ramazan Ağar, “Biz bu arkadaşlarımızı önce sendikalı olmaya çağırdık. Üye yaptık. Ardından Karayolları’ndan haklarının verilmesini istedik. Verilmeyince her biri için dava açtık. 8 binin üzerindeydi arkadaşların sayısı. Yargıtay’da dosyaları tavana değiyordu. Tüm davaları biz kazandık ve 2011’den itibaren mahkemeler art arda ‘devlete bu senin işçin, kadrona al’ kararları verdiler. Aradan 4 yıl geçti. Çok mutluyuz. Ortalama 10 yıllık Karayolu çalışanı olan bu arkadaşlardan bazıları emekli oldular, bazıları diğer kurumlara geçtiler. Dolayısıyla bugün 6 bin 417’si kadrolu oldu” dedi.
MAAŞLAR KATLANACAK, GERİYE DÖNÜK FARKLAR ALINACAK
Ramazan Ağar, kadrolu devlet işçisi ile taşeron işçiler arasındaki özlük hakları farkını ise şöyle anlattı:
“30 gün içinde arkadaşlarımız Karayolları Genel Müdürlüğü’ne müracaat edecekler. Geriye dönük maaş farklarını alacaklar. Ama bu 5 yılla sınırlı olacak. Şuanda asgari ücretli olarak, 949 lira maaşla çalıyorlar. Şimdi maaşları net 2 bin liraya yaklaşacak. Yılda 4 maaş da ikramiye alacaklar.
Ne yıllık ne de haftalık izinleri vardı. Şimdi hem haftalık izin yapacaklar hem de kıdemlerine göre 24 ila 40 gün arasında yıllık izinleri olacak. Ayrıca taşeron olarak çalışmaya başladıkları günden itibaren ‘devletin kadrolu’ işçisi sayılacaklarından emekli olurken ikramiyelerini de buna göre alacaklar.”
DİĞER KURUMLARDA ÇALIŞAN TAŞERONLAR SEÇİMDEN SONRA...
Sağlık Bakanlığı hastaneleri başta olmak üzere kamu kuruluşlarında ‘taşeron işçisi’ adı altında ‘asıl işi yapan’ işçiler bulunduğunu, yargı kararlarına karşın bunların da kadroya alınmadıklarına ilişkin sorumuza, Başkan Ağar, “Sayın Başbakan Davutoğlu, konuşmasında uygulamayı Karayolları ile başlattıklarını; diğer asıl işi yapanlara da seçimden sonra kadroya alınacağını söyledi. Biz 4 yıldır bekliyorduk. İlk dava 2011’de sonuçlanmıştı. 2012’de 8 bin davanın tamamı bitmişti. Vermiş olduğumuz mücadele sonucunda bugün hakkımızı aldık. Arkadaşlarımızın kamu kadrosunda daha verimli çalışacaklarını göstereceğiz. Bunun kamuya külfet getirmeyeceğine inanıyoruz” dedi.
ayalp@hurriyet.com.tr