Güncelleme Tarihi:
Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay ise dönüşüm talebinin 100 kadar mahalleliden geldiğini söyledi.
Önemli bir kesimini, Balkanlardan göç eden ailelerin oluşturduğu Cumhuriyet Mahallesi siteler mevkiinde şu sıralar tek gündem konusu, Bakanlar Kurulu’nun 6 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayımlanan kararı. Anılan karara göre, toplam alanı 18,09 hektardan oluşan, içinde 1.168 konut, camii, bir yıl önce yapılan okul ve 6 bin kişinin yaşadığı siteler mevkii riskli alan kapsamında olduğu için yıkılacak; yerine yeni evler yapılacak.
‘RİSKLİ ALAN’ ŞAŞKINLIĞI
Mahalleli şaşkın. Bakanlar Kurulu kararının iptali için Danıştay’a dava açıldı. Dava dosyasına sunulan dilekçede, bölgenin riskli alan ilan edilmesi için gerekli şartların ortada olmadığı vurgulandı. Buna göre, bölgedeki risk durumunu ortaya koyan teknik rapor yetersiz. Bölgede daha önce yaşanmış bir afet olayına dair bir bulgu yok. Yine zemin etüt raporu bulunmuyor; binalar da incelenmedi. 30 yıl önce inşa edilen evlerde, Gölcük ve Düzce depreminde hiçbir hasarın oluşmadığı da dava dilekçesinde vurgulandı.
SİTELER MEVKİNDE EVLER GENİŞ BAHÇELİ VE 5 KATLI
JAPONLARA GÖRE ‘ZEMİN SAĞLAM’
Dava başvurusunun eklerinde yer verilen raporlardan biri Japon Uluslar arası İşbirliği Ajansı JİCA’ya ait. JİCA ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Müdürlüğü işbirliği ile 2003’te hazırlanan rapora göre, Cumhuriyet Mahallesi, zemini en sağlam mahalle olarak belirlendi. Rapora göre, 7,7 şiddetine göre, mahalledeki evlerden ağır hasarlı olma sayısı 0-20 arasında değişebilir. Raporda, yine aynı büyüklükteki depremde, mahalledeki ölüm oranı yüzde 0-0,5 seviyesinde hesaplandı. Anılan oran, İstanbul için en düşük seviye olarak kayıtlara geçti.
BİRER EV VERİLECEK |
Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay ise, ev sahiplerine sahip oldukları evin metrekaresi kadar yeni bir ev verileceğini ifade ederek, bahçeler konusunda ise durumun net olmadığını ifade etti. Başkan Altunay’ın konu ile ilgili açıklaması özetle şöyle: “Orada zemin sağlam ancak, binalar 3 metre derinlik üzerine yapılmış. Üstelik söz konusu yerde daha önce dolgu yapılmış. Oysa olması gereken 6 metre derinlik. Buradan 100’e yakın aile bize başvurdu ve evlerinin yenilenmesini istedi. Ancak bazıları ideolojik davranıyor. Süreç eylül, ekimde başlar. Buradaki ev sahiplerine, sahip oldukları evin büyüklüğü kadar ev verilecek. Bahçelerin kalıp kalmayacağı şimdilik net değil. O bölgede 1200 kadar konut var. Yeni projede 2400 kadar daire olacak. Bu dairelerin yarısı ev sahiplerine teslim edilecek, diğer yarısı da projenin maliyetine gidecek. Cami ve okul kalacak. Spor sahası ve park yine yeşil alan olarak kalacak. Biz rant peşinde değiliz. Ortaya çıkacak bir rant varsa oda ev sahiplerine ait olacak. Bazı evlerin risk alanı dışına bırakılması söz konusu değil. Zamanla onlar da dâhil edilecek” |
Yine, Afet İşleri Genel Müdürlüğü (AFAD) tarafından güncellenen deprem haritasında, anılan bölge, 1. derece deprem bölgesinde değil. 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni planına göre de mahallenin riskli alan kapsamında olmadığı, davanın gerekçeleri arasında sıralandı.
CETVELLE ‘RİSK HARİTASI’
Riskli ilan edilen bölgede, çıkarılan risk haritası ilginç bir taplo ortaya çıkarıyor. Zira, aynı sokağa bakan evleri bir bölümü riskli alan kapsamındayken, diğer bölümü riskli alan dışında. Yine, bir, Belediye Meclis üyesinin oturduğu ev riskli alan dışındayken, 1 metre ötedeki spor sahası riskli alan kapsamında yer almış.
EVLER 5 KATLI BAHÇELİ
30 yıl kadar önce kurulan mahallede evler, o dönem kurulan 12 kooperatif aracılığı ile inşa edilmiş. İmar planlarına uygun inşa edilen, tapulu, iskânlı evler 5 katlı. Her blokta, ailelerin kullanıma uygun geniş bahçeler de bulunuyor. Gelişen komşuluk ilişkileri ile birlikte, bahçeler de gelişip serpilmiş. Öyle ki, bahçelerine diktikleri ağaçların bile adları var.
Sema Canbakan, bahçedeki bir ağacı göstererek abisinin adını verdiğini söylüyor. Emekli maaşı ile iki kızını okutan, engelli ablasına bakan Canbakan, başka bir eve kiracı olarak gitmeyi düşünmek bile istemediğini söylüyor. Pek çok mahalleli gibi o da, siteler mevkiinin riskli alan seçilmesinin perde gerisinde sahip oldukları bahçeler olduğunu düşünüyor.
NEDEN BİZİM EVLER?
Mahallelinin bir süre önce seslerini duyurmak için kurduğu SİTEDER isimli derneğin başkanı Av. Atilla Bahçıvan, “Sultangazi’de, çok daha kötü ve hiçbir mühendislik hizmeti görmemiş binlerce binanın olduğu yerler var. Üstelik binalarımız, İstanbul’daki binaların çoğuna nazaran devletin inşaat ve proje denetimi altında yapıldı.
Burada, bizlerin can güvenliği düşünülerek alınmış bir karar olmadığı ortada. Esasında hazırlanan risk haritası, niyetin ne olduğunu ortaya koyuyor. Aynı sokak üzerindeki bahçeli ev riskli, bahçesiz ev risksiz... Hangi bilimsel veriye ve incelemeye dayanarak böyle bir karar alındığı da belirsiz” diye konuştu.