5G’nin Türk doktorları

TÜM dünyada üniversiteler ve teknoloji merkezleri 2020’de kullanıcılara sunulması beklenen mobil iletişim teknolojisi 5G üzerine çalışıyor. Almanya’daki Dresden Teknik Üniversitesi de önemli bir araştırma merkezi. Geleceğin mobil iletişim altyapısı 5G’ye ışık tutan bu üniversitedeki Vodafone Mobil İletişim Sistemleri Bölümü’nde birçok Türk mühendis proje liderliği yapıyor. Bu liderlerinden biri Dr. Meryem Şimşek. Doktorasını 4.5G üzerine yapan Şimşek, şimdi ise 5G’nin geleceğini belirlemek için çalışmalarını devam ettiriyor.

5G konusunda çip tasarımı, yazılım ve güvenlik başta olmak üzere birçok alanda çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Şimşek, “Hedefim akademik olarak hayatıma devam etmek. Şu anda yakaladığımız başarılar var. İletişim konusunda bazı listelerde bir numara olarak gösteriliyoruz. Hedefim, 5G ile ilgili yapılan araştırmalarda önde giden bir mühendis olmak” dedi. Kendi kendini organize eden heterojen ağlar, sistem seviyesi modelleme, takviyeli öğrenme, oyun teorisi, müdahale koordinasyonu, gecikme süresinin minimum seviyeye indirilmesi, kablosuz şebekelerde yüksek güvenilirlik ve multi-RAT çoklu bağlantı Şimşek’in çalıştığı alanlar arasında.
5G üzerine çalışmalar gerçekleştiren diğer lider ise Ercan Altınsoy. Akustik iletişim teknolojileri üzerine çalışmalarını yürüten Altınsoy, ses ile 5G teknolojilerini bir araya getiriyor. Eğlenceden üretime kadar kullanılacak bu teknolojilerde 5G’deki tepkime süresi etkin olarak kullanılabiliyor. Altınsoy’un liderliğinde laboratuvarda 484 hoparlörlü bir oda var. Dinleyici hangi lokasyonda ve sahneye hangi mesafede olursa olsun, sesin ulaşma süresi her noktada eşit olarak sağlanıyor.

TRAFİK IŞIKSIZ DÜNYA

Vodafone Mobil İletişim Sistemleri Bölüm’nün başkanı ise Prof Gerhard Fettweis. Gelecekte mobil internet ile çok sayıda nesneyi çok az insan müdahalesiyle gerçek zamanlı kontrol edilebileceğini söyleyen Fettweis, “Geleceğin mobil teknolojilerine hazırlanmak için kablosuz iletişim teknolojilerini özellikle veri hızı, gecikme süresi ve IP hizmetleri açısından yeniden ele almamız gerekiyor. 2020 yılı ve sonrasında 5G teknolojisi ile beraber dokunsal/etkileşimsel internet (tactile internet) hizmetlerinin günlük hayatı değiştirecek. Sürücüsüz arabalar da ancak 5G ile birlikte hayatımıza girebilecek.

Bu aşamada trafik ışıklarını dahi kullanmayabiliriz. Arabaların tüm hareketlerini kaydeden, tıpkı uçaklarda olduğu gibi karakutuları olacak” diye konuştu. Saniyede 10 gigabit hızlarla internette devasa boyutta içeriklerin oluşacağına dikkat çeken Fettweis, “Tüm bu içerik gecikme süreleri minimum düzeyde, dayanıklılık ise en yüksek seviyede olacak. Ayrıca, bunun çoğalarak arttığını da tek bir AAA pil ile 10 yıl şarj etmeden çalışabilen cihazlar ile göreceğiz. Canlı yayın teknolojileri, akustik iletişim gibi alanlarda 5G ile çağ atlanacak” dedi. Vodafone Türkiye Teknolojiden Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Mallik Rao ise şirket olarak global Ar-Ge çalışmalarına destek verdiklerini ifade ederek şunları söyledi: “Vodafone’un geleneksel üniversite-sanayi işbirliği anlayışı doğrultusunda Dresden Teknik Üniversitesi ile yürütmekte olduğu iş ortaklığının 5G standartlarının yazılmasında önemli sonuçları olacağını düşünüyoruz. 5G, şu an için teorik tartışmaları yürütülen ve 2020 gibi ileri bir tarih için planlanan bir teknoloji olsa da, Vodafone Türkiye olarak, bu alandaki gelişmeleri yakından takip ediyor ve 4.5G’de olduğu gibi, 5G’de de Vodafone’un global deneyimini Türkiye’ye taşımak için sabırsızlanıyoruz.”

Doktorlar uzaktan ameliyat edecek

VODAFONE Mobil İletişim Sistemleri Bölümü’nde 5G’nin yoğunlaşılan alanların başında tepkime süresi var. 1 milisaniyeye düşürülen tepkime süreleri sayesinde internete bağlanabilen nesneler neredeyse gerçek zamanlı olarak kontrol edilebilecek. Böylelikle, ABD’deki bir doktor, 5G teknolojine sahip robotu uzaktan 1 milisaniye tepkime süreyle kontrolünü sağlayacak ve ameliyat edebilecek. Buna ek olarak özellikle sürücüsüz otomobiller için 5G teknolojisi yeni bir devrin kapısını aralayacak. Diğer araçlarla haberleşen sürücüsüz otomobiller öndeki aracın fren yapması durumunda 1 milisaniye tepkime süresiyle frenlemeye başlayacak. Bu da hatasız sürücüsüz otomobillerin doğmasını sağlayacak.