Güncelleme Tarihi:
GEÇEN yıl 136 milyar dolarla ihracat rekoru kıran Türkiye’de 65 bin 323 şirket de 240.8 milyar dolar ithalat yaptı. Türkiye’nin ithalatının yüzde 40’ını sadece 59 şirketin gerçekleştirdiğini vurgulayan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Geçen yıl Türkiye’ye 14.3 milyon cep telefonu geldi ve bunlara 1 milyar 744 milyon dolar ödendi. Ben bunu söylerken insanlara ‘gidip telefon almayın’ demiyorum, zaten diyemem. Ama sesli düşünüyorum. Biz 11 ayda bir kez cep telefonu değiştirecek kadar zengin bir ülke miyiz? Bu kadar harcama zenginliğimizi mi gösteriyor” diye konuştu.
Şirketlerin 2’si kamuya ait
2011 yılı ithalat verilerini değerlendiren Çağlayan, şöyle konuştu: “32 bin 793 şirket 100 bin dolar ve altında ithalat yapmış olup, bunların gerçekleştirdiği toplam ithalat 864 milyon dolar oldu. Yani, ithalatın sadece binde 4’ünü gerçekleştirdiler. Ancak, 500 milyon dolar ve üzeri ithalat yapan 59 firmamızın toplam rakamı 96.7 milyar doları buldu. 59 şirketin 2’si kamuya, kalan 57’si ülkemizin en büyük özel sanayi kuruluşlarına ait. 2010 yılı ile 2011 yılı kıyaslandığında ise, 100 bin doların altında ithalat yapan gruptaki toplam ithalat sadece yüzde 7 artarken, 500 milyon doların üzerinde ithalat yapan gruptaki toplam ithalat artışı yüzde 53 düzeyinde oldu.”
138 milyar doları 10 ülkeden
Geçen yıl Türkiye’nin ithalatının 173.1 milyar dolarlık bölümünün yüzde 71.9’unu enerji dahil ara malların oluşturduğuna dikkat çeken Çağlayan, şu bilgileri verdi: “37.3 milyar dolarlık bölümünü yatırım malları, 29.7 milyar dolarlık kısmını tüketim malları oluşturdu. En çok ithalat yapılan ilk 3 ülke ise Rusya, Almanya ve Çin oldu. İlk 10 ülkenin toplam ithalatı da 138.9 milyar doları buldu.”
Azaltıcı çalışmalar yapıyoruz
İthalatın rekor kırdığını ve bunu azaltıcı çalışmaların devam ettiğini belirten Çağlayan, şunları anlattı: “Türkiye’de hiç üretimi bulunmayan veya üretimi yetersiz olan ürünlerde Ekonomi Bakanlığı ve diğer bakanlıklar çok sayıda çalışma yapıyor. Bunların başında Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES), yeni teşvik sistemi ve doğrudan yabancı yatırımları geliyor. Amacımız bu kapsamdaki ürünlerin Türkiye’de üretim olanaklarını geliştirmek için gerekli yatırım ortamını oluşturmak, Türk yatırımcıları bu alanlara yönlendirmek ve yabancı yatırımcı çekmek.”
İhtiyacı karşılayacak kadar üretsek bile ithal ediyoruz
İTHALATIN yapısına bakıldığında, Türkiye’de üretimi hiç olmayan veya çok az olan mallar ile Türkiye’de üretilen ancak talebi tam olarak karşılamayan mallar bulunduğuna dikkat çeken Zafer Çağlayan, şu değerlendirmeyi yaptı:
Bu iki kalem, ithalatın yüzde 84’ünü oluşturdu.
Yani her 100 dolarlık ithalatın 42 doları, hammadde açısından Türkiye’de üretimi hiç olmayan ya da çok az olan ürünlerden, diğer 42 doları da üretimi yetersiz olan ara ve nihai ürünlerden oluştu.
Türkiye’de yeteri kadar üretilebildiği halde ithal edilen mallar ise toplamın yüzde 16’sına denk geldi. Bu da toplam 40 milyar dolarlık ithalat anlamına geliyor.
‘Yurtdışından gelen kaliteli’ algısını artık değiştirelim
İTHALATI ve cari açığı azaltmanın tek başına devletin yapabileceği bir şey olmadığını, bu konuda mutlaka devlet-özel sektör-tüketici işbirliğiyle hareket etmeleri gerektiğini belirten Zafer Çağlayan, şöyle konuştu: “Ben sizlere ‘hiç araba almayın, cep telefonu almayın, şunu bunu almayın’ demiyorum. Böyle bir şey söylemeye de hakkım yok. Ama harcamalarınızı yaparken aklınıza hep şunu getirin. Nasıl ev ekonomisi içinde tasarruf ön plandaysa, ülke ekonomisi için de öyle olmalı. Harcamanızı yaparken, sadece evdeki ailenizi değil, bütün ülkeyi düşünerek yapın. Cebinizden çıkan para, sadece ailenizin bütçesinden değil, Türkiye ailesinin bütçesinden de çıkıyor. Bu nedenle halkımızdan israftan kaçınmalarını ama tabiiki harcamalarına devam etmelerini, tüketim kararlarında ‘ithal mal kalitelidir’ algısından vazgeçmelerini bekliyoruz.”
Avrupalı Türk ürünü, biz ithalini arıyoruz
TÜRKİYE’nin Avrupa’ya örnek olduğu bazı sektörlerdeki ithalat rakamlarını eleştiren Zafer Çağlayan, şu bilgileri sıraladı:
465 milyon dolar değerinde buzdolabı ve soğutucu, 172 milyon dolar değerinde çamaşır makinesi ithal ettik.
Bu ithalatı, beyaz eşya sektöründe Avrupa’da yüzde 20’ye yakın paya sahip Türkiye yapıyor.
İngiltere’de İtalya’da, Litvanya’da bizim ürünlerimiz aranırken, biz gidip onların ürünlerini alıyoruz.
Dışardan alınan ürünlerin faturası
Altın ve mücevher: 7 milyar dolar
Hava taşıtı ve parçaları: 3.9 milyar dolar
Cep telefonu: 1.7 milyar dolar
Ayakkabı: 871 milyon dolar
Gömlek: 254 milyon dolar
Halı: 194 milyon dolar
Cam bardak: 123 milyon dolar
Şemsiye: 43 milyon dolar
Ayna: 65 milyon dolar
13 milyon satır veri işlendi, ithalatın haritasını çıkardı
ZAFER Çağlayan, Türkiye’de ilk kez İthalat Haritası çalışması yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:
Üretim yapan 12 bin şirket, ithalat yapan 13 bin şirket toplam 25 bin şirketin üretim, ihracat, ithalat girdi, yurtiçi satış verileri tek tek incelendi.
Bunun için toplamda 13 milyon satır veri işlendi ve sonuçta çok karmaşık şirketler arası ekonomik ilişkiler ağının bir haritası çıkartıldı.
2008-2011 yılları arasında toplamda 25 bin şirketin bütün verilerini analiz ettik.
Bu 25 bin şirket 2011 yılında 660 milyar liralık ticaret, 388 milyar liralık üretim, Türkiye’nin ihracatının yüzde 72’sini, Türkiye’nin ara ve yatırım malı ithalatının yüzde 83’ünü gerçekleştirdi.
Çalışmada Türkiye’deki 12 bin imalat firması, 36 farklı sektör altında sınıflandırıldı.
Türkiye’de yapılan 100 dolarlık üretim için 43 dolarlık ara ve yatırım malı ithal edildi.
Yani 2011 yılı sonu itibari ile Türk sanayinin, imalatının ithalata bağımlılık oranı yüzde 43 oldu.
2008 yılında bu oran yüzde 41, 2009’da yüzde 38, 2010 yılında ise yüzde 40’a ulaşıyordu.
Bazı sektörlerde ithalat bağımlılığı
Gübre üretimi: Yüzde 72
Demir-çelik: Yüzde 69
Kimyasallar: Yüzde 56
Motorlu kara taşıtları: Yüzde 51
Tekstil: Yüzde 43
Beyaz eşya ve tüketici elektroniği: Yüzde 40
Gemi ve tekne imalatı: Yüzde 34