550 bin işçinin zammı HAK-İŞ'e takıldı
Güncelleme Tarihi:
AYSEL ALP/ ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2012 01:41
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 7 aydır zam bekleyen yüz binlerce işçi için dün üçlü danışma kurulunu gayri resmi olarak toplantıya çağırdı. İşçi ve işverenlere ‘mutabakat protokolü’ sunan Çelik’e tek itiraz Hak-İş’ten geldi. Taraflar protokolde anlaşamayınca, Başbakan’a gitme kararı aldı.
Başta otomotiv, beyaz eşya, demir çelik sektörlerinde olmak üzere 904 işyerinde 200 bin işyeri 7 aydır zam umuduyla bekliyor. 2012 yılı sonuna kadar kamu ve özel sektörde toplam 550 bin işçinin toplu sözleşme imzalaması gerekiyor. Ancak Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı, genel kurul gündemine gelmeden Meclis kapanınca iş hayatında tam bir kaos ortaya çıktı.
Çalışma Bakanı Faruk Çelik, bu kaosa son vermek üzere üçlü danışma kurulunu gayri resmi olarak ‘acil’ toplantıya çağırdı. Dün Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’nın da katıldığı toplantıda taraflara geçici çözüm olarak ‘mutabakat protokolü’ sunuldu.
MECLİS OLAĞANÜSTÜ TOPLANSIN
Bakanlığın, 2009 yılı sendikalı işçi istatistiklerini esas alarak ‘toplu sözleşme yetkisi vermesini’ öngören protokol’e bir tek Hak-İş itiraz etti. Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın itirazı salonda ‘buz gibi’ bir hava estirdi. Arslan, ‘bu protokolün hukuki olmadığını, yasanın çıkması gerektiğini’ söyledi. Ardından da kaosun çözülmesi için tek çarenin Meclis’in olağanüstü toplantıya çağrılması olduğunu vurguladı. Durumu anlatmak üzere Başbakan Erdoğan’dan randevu istemeyi önerdi.
YASA DIŞIYSA YASADIŞI!
Arslan’ın ‘bu protokol hukuki değil’ itirazına Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’nun “Yasa dışıysa yasadışı Bakan önerdikten sonra sana ne”sözleriyle tepki gösterdiği öğrenildi. Başbakan’a gitme önerisine ise DİSK’in itiraz ettiği belirtildi. DİSK Genel Sekreterinin “ILO normlarına aykırı bir yasa tasarısı için Başbakan’a gitmeyiz. Sözleşme imzalanmayan işyerlerindeki huzursuzluğu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla kendimiz çözelim” dediği belirtildi.
Bir bakanlık bürokratı ise “Bu metnin hukuki olmadığını biz de biliyoruz ancak bu hukuksuzluğa hep birlikte imza atmış olmak için bu çözümü sunduk. Aksi halde iş hayatındaki bu kaos yasa çıkana kadar devam edecek. Meclis açıldığında öncelik bütçe kanunda olacağından yasanın çıkması yıl sonunu bulacak. Bu da yaklaşık 550 bin işçinin 1 yıl boyunca zamsız çalışması anlamına gelecek” dedi.
Toplantı Türk-İş Başkanı’nın Başbakan’dan taraflar adına randevu istemesi önerisiyle sona erdi.
TOPLU SÖZLEŞME NEDEN İMZALANAMIYOR?
Gerçek sendikalı işçi istatistikleri yayınlanmadığından sözleşme süresi dolan sendikalar Bakanlıktan toplu sözleşme yetkisi alamıyor. Dolayısıyla da işverenlerle yeniden masaya oturamıyor. İstatistiklerin yayınlanmaması bu yıl kamuda 200 bin, özel sektörde 350 bin olmak üzere 550 bin işçinin zam alamaması anlamına geliyor.
3 MİLYON DEĞİL 900 BİN SENDİKALI
Sendikaların toplu sözleşme imzalayabilmesi için yeni istatistiklerin yayınlanması gerekiyor. Bakanlık, gerçek istatistikleri açıklarsa Türkiye’de sendikalı işçi sayısının 3 milyon 230 bin değil; 930 bin olduğu ortaya çıkacak.
Sendikaların toplu sözleşme yetkisini kaybetmemeleri içinse, işkolu barajını yüzde 10’dan yüzde 1’e inmesi gerekiyor. Bu oranın indirilmesini öngören Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurul gündemine gelmeden Meclis kapandı. Dolayısıyla iş kolu barajı da yüzde 10’dan yüzde 1’e inemedi. Diğer taraftan Çalışma Bakanlığı’nın, Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre sendikalı işçi istatistikleri yayınlama zorunluluğu da ertelenmedi.
Böylece yüzde 10 barajını aşamayan Hak-İş ve DİSK’’in tüm sendikaları; toplu sözleşme imzalama yetkisini kaybedecek. Türk-İş’te ise sadece 11 sendika işverenle masaya oturma hakkını sürdürebilecek.
Çalışma Bakanı Faruk Çelik, bu kaosa son vermek üzere üçlü danışma kurulunu gayri resmi olarak ‘acil’ toplantıya çağırdı. Dün Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’nın da katıldığı toplantıda taraflara geçici çözüm olarak ‘mutabakat protokolü’ sunuldu.
MECLİS OLAĞANÜSTÜ TOPLANSIN
Bakanlığın, 2009 yılı sendikalı işçi istatistiklerini esas alarak ‘toplu sözleşme yetkisi vermesini’ öngören protokol’e bir tek Hak-İş itiraz etti. Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın itirazı salonda ‘buz gibi’ bir hava estirdi. Arslan, ‘bu protokolün hukuki olmadığını, yasanın çıkması gerektiğini’ söyledi. Ardından da kaosun çözülmesi için tek çarenin Meclis’in olağanüstü toplantıya çağrılması olduğunu vurguladı. Durumu anlatmak üzere Başbakan Erdoğan’dan randevu istemeyi önerdi.
YASA DIŞIYSA YASADIŞI!
Arslan’ın ‘bu protokol hukuki değil’ itirazına Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’nun “Yasa dışıysa yasadışı Bakan önerdikten sonra sana ne”sözleriyle tepki gösterdiği öğrenildi. Başbakan’a gitme önerisine ise DİSK’in itiraz ettiği belirtildi. DİSK Genel Sekreterinin “ILO normlarına aykırı bir yasa tasarısı için Başbakan’a gitmeyiz. Sözleşme imzalanmayan işyerlerindeki huzursuzluğu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla kendimiz çözelim” dediği belirtildi.
Bir bakanlık bürokratı ise “Bu metnin hukuki olmadığını biz de biliyoruz ancak bu hukuksuzluğa hep birlikte imza atmış olmak için bu çözümü sunduk. Aksi halde iş hayatındaki bu kaos yasa çıkana kadar devam edecek. Meclis açıldığında öncelik bütçe kanunda olacağından yasanın çıkması yıl sonunu bulacak. Bu da yaklaşık 550 bin işçinin 1 yıl boyunca zamsız çalışması anlamına gelecek” dedi.
Toplantı Türk-İş Başkanı’nın Başbakan’dan taraflar adına randevu istemesi önerisiyle sona erdi.
TOPLU SÖZLEŞME NEDEN İMZALANAMIYOR?
Gerçek sendikalı işçi istatistikleri yayınlanmadığından sözleşme süresi dolan sendikalar Bakanlıktan toplu sözleşme yetkisi alamıyor. Dolayısıyla da işverenlerle yeniden masaya oturamıyor. İstatistiklerin yayınlanmaması bu yıl kamuda 200 bin, özel sektörde 350 bin olmak üzere 550 bin işçinin zam alamaması anlamına geliyor.
3 MİLYON DEĞİL 900 BİN SENDİKALI
Sendikaların toplu sözleşme imzalayabilmesi için yeni istatistiklerin yayınlanması gerekiyor. Bakanlık, gerçek istatistikleri açıklarsa Türkiye’de sendikalı işçi sayısının 3 milyon 230 bin değil; 930 bin olduğu ortaya çıkacak.
Sendikaların toplu sözleşme yetkisini kaybetmemeleri içinse, işkolu barajını yüzde 10’dan yüzde 1’e inmesi gerekiyor. Bu oranın indirilmesini öngören Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurul gündemine gelmeden Meclis kapandı. Dolayısıyla iş kolu barajı da yüzde 10’dan yüzde 1’e inemedi. Diğer taraftan Çalışma Bakanlığı’nın, Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre sendikalı işçi istatistikleri yayınlama zorunluluğu da ertelenmedi.
Böylece yüzde 10 barajını aşamayan Hak-İş ve DİSK’’in tüm sendikaları; toplu sözleşme imzalama yetkisini kaybedecek. Türk-İş’te ise sadece 11 sendika işverenle masaya oturma hakkını sürdürebilecek.