Güncelleme Tarihi:
Laçin, Gelibolu'da 5 yıl önce kurduğu işletmede, dünyanın ikinci büyük mevlevihanesi olma özelliğine sahip Gelibolu Mevlevihanesini daha iyi tanıtmak amacıyla, “Mevlevi Tatlısı”nı üretmeye başladığını söyledi.
Üretimini yaptığı tatlının yüzyıllar önce var olduğunu, yaptığı araştırmalarda bunu bulduğunu ifade eden Laçin, var olan bir bilgiyi güncelleştirdiğini ve geliştirdiğini kaydetti.
Hurma tatlısını “Mevlevi tatlısı” olarak yeniden işlediğini, bunun eskiden Osmanlı ve hurmanın yetiştiği topraklarda yapılan bir tatlı türü olduğunu anlatan Atiye Laçin, “Var olan bir bilgiyi, bir tatlıyı yeniden gündeme getirdim. Açtığım işletmemde üretim yapmaya başladım ve Gelibolu Mevlevihanesi'nden esinlenerek adını 'Mevlevi Tatlısı' koydum” dedi.
Mevlevi Tatlısı'nın patentini aldığını ifade eden Laçin, şunları söyledi:
“Yaptığım araştırmalar sonucunda böyle bir ürünün 500 yıl önce yapıldığını ve mevlevihanelerde ikram ediliğini öğrendim. Ondan sonra da bu işi yapmaya karar verdim. Kolay olmadı. Ortada ürün ve firma yokken insanlara kendinizi kabul ettirmek oldukça zor oluyor.
5 yıl önce işe başlarken 15 bin TL gibi küçük bir sermaye ile üretime başladım. Tanıtım noktasında büyük zorluklar çektim. Mevlevi Tatlısı'nı satmaları için götürdüğüm market ve satış yerleri, 'biz bunu tanımıyoruz, alamayız' diye satmıyorlardı. Maliyetli olduğu için de kimse almak istemiyordu. Tanıtım aşamasında oldukta zorlandım ama sonra bir iki market ve benzin istasyonu ürünü satmaya başladı. O yıl Gelibolu Mevlevihanesi'nin açılışında dağıtmak için ürünü evde hazırladığım küçük kutulara koydum. Bunları açılışa gelenlere verdim. Özellikle Konya'dan gelen 'Sema' grubuna ve dışardan gelenlere verdim. Bu çabalarımın sonucunda şimdi ürünüm birçok yerde tanınıyor, biliniyor.”
Mevlevi Tatlısı'nın üretimini Türkiye'de sadece kendisinin yaptığını, tatlının patentini aldığını ifade eden Laçin, “Tatlıyı ilk etapta tanıtım için İtalya ve Hollanda'ya gönderdim. Yakın zamanda da ABD'ye de yollayacağım. Geçtiğimiz ramazan ayında Taksim Meydanı'nda tatlımızın tanıtımı için stantlar kurduk. O etkinlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı ve gelen yabancılar bizi desteklemişti. İspanyolların da bu tadı çok sevdiklerini tespit ettik” diye konuştu.
YAPILIŞI
Atiye Laçin, hurmaları tek tek ayıkladıktan sonra onları kıydığını ve koyu kıvama getirdiğini belirterek, koyu kıvamdaki hurmanın içine baharat türlerini ve ceviz koyup karıştırdığını söyledi.
Karışımı iyice yoğurduktan sonra küçük parçalar halinde onlara elde şekil verdiğini ifade eden Laçin, “Tatlımızı tamamen elle yapıyoruz. Hurma, vücudun ihtiyacı olan besin değerlerini içinde barındıran bir meyve. Bu nedenle bizim tatlımız tamamen doğal, içinde hiç bir katkı maddesi yok. Oldukça besleyici bir tatlı türü” diye konuştu.