Güncelleme Tarihi:
Faktoring şirketlerinin finansal destek sağladığı KOBİ sayısı 500 bine ulaşırken, işlem hacmi de 150 milyar TL’ye yaklaştı. Finansal Kurumlar Birliği (FKB) çatısı altındaki faktoringcilerin, Anadolu’daki KOBİ’lere alternatif finansman kaynaklarını ve faktoringi anlattıkları “KOBİ’lerle Güçlü ve Güvenli Yarınlara” toplantılarının yeni durağı Kocaeli oldu. Sanayi, ticaret odaları ve KOBİ’lerin ilgi gösterdiği toplantıya, FKB Başkanı Mehmet Cantekin ve Başkan Vekili Çağatay Baydar katıldı. Toplantıya ise son dönemdeki yasal düzenlemelerde faktoring sektörüne yapılan haksızlık damga vurdu. Mehmet Cantekin, faktoringin son Torba yasadaki düzenlemelerin dışında tutulmasının üzüntü verici olduğunu belirtirken, Çağatay Baydar ise, sektör olarak cezalandırıldıklarını söyledi.
Toplantıda konuşan Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, imalat sanayinin yüzde 13’ünün Kocaeli’nde gerçekleştiğini söyledi. Aksoy, İstanbul ve Ankara’dan sonra en fazla vergi toplanan 3. il olduklarını belirterek, “Biri kuruluş, ikisi ıslah aşamasında olan 14 tane organize sanayi bölgesi olan bir kentiz ve bu bölgelerde 102 bini aşan istihdam söz konusu” dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli de sanayiyi çevreye, çevreyi de sanayiye feda etmediklerini, her ikisini birlikte yürüttüklerini belirterek, şunları söyledi: “Sanayiden, üretimden vazgeçmeyeceğiz, destekleyeceğiz, ama çevreyi de ihmal etmeyeceğiz. Mesela, suyumuz temiz olacak. 14 yıl önce göreve geldiğimde İzmit körfezi pislikten geçilmiyordu, şimdi Marmara Denizi’nin en temiz yeri oldu. Sanayicilerimizle çok güzel projeler yaptık.”
TEŞVİKLER BİZE GELMİYOR
Kocaeli Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Hüseyin Gezer, Kocaeli’nin birinci bölge olmasından dolayı hiçbir teşvik alamadıklarını belirterek, KOBİ’lerin ciddi sıkıntı yaşadığını söyledi. Gezer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim KOBİ olarak daha fazla teşvike ihtiyacımız var. Ayrıca, alternatif finansman kaynaklarına ve bu kaynaklara erişime ihtiyacımız var. KOBİ’lerimiz ne yapıyor? Sıcak paraya yöneliyor, bankaya gidiyor ama yüksek maliyetler altında eziliyor. Şuan dolardaki hareketlilik nedeniyle hammadde ve enerji maliyetleri arttı ve rekabet şartlarımız zorlaştı. Beklentimiz KGF’nin devam etmesi, asgari ücret teşvikinin devam etmesi, özellikle KOBİ’lerde devam etmesi.
Kocaeli Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Çınar Ulusoy, Türkiye sanayinin yüzde 10’unun Kocaeli’nde üretildiğini ifade ederek, “Türkiye’nin büyük işletmelerinin yüzde 13’ü Kocaeli’ni tercih etti. Türkiye dış ticaretinin yüzde 17,3’ü Kocaeli’nden gerçekleşiyor. Son dönemde ekonominin gelişmesi için bir hayli tedbirler alındı. KGF desteği ile sağlanan krediler önemliydi. Sanayinin ihtiyacı, kısa vadeli finansmanı uzun vadeye yayabilmektir. Kısa vadeli kredilerle sanayi çok uzun periyotta kendi geleceğini projeksiyon altına alamıyor” dedi.
150 MİLYAR TL CİRO
FKB Başkan Vekili Çağatay Baydar, faktoring şirketleri olarak özellikle KOBİ’lerin satışlarına destek olduklarını, garanti ve tahsilat hizmeti verdiklerini belirterek, “Firmaların kısa vadeli alacaklarına garanti ve tahsilat hizmeti veriyoruz. Daha sonra KOBİ’ler eğer finansmana ihtiyaç duyarlarsa vadeli alacaklarına istinaden de finansman sağlıyoruz. İhracatçıların para kaybını engelliyoruz. Aslında biz, ticareti finanse ediyoruz. Hatta ismimizi ticaretin finansmanı olarak değiştirmek istiyoruz. Çünkü faturaya dayalı gerçek bir ticaret varsa, biz de varız. Fatura yoksa bizim sektörümüz hizmet veremiyor” dedi.
Çağatay Baydar, faktoringin, hem ekonominin büyüdüğü dönemlerde hem de belirsizlik dönemlerinde kullanılan bir ürün olduğuna de değinerek, şunları söyledi: “Türkiye’nin en büyüğünden küçüğüne tüm işletmeler faktoring kullanıyor. Tüm bu işlemleri de Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu’nun (BDDK) denetimi altında yapıyoruz. KOBİ’lerin alacaklarını finanse ediyoruz ve 500 bin KOBİ’ye dokunuyoruz. Bu sene 150 milyar TL ciro yapacağız. FKB’de ciro açısından en büyük bölüm bize ait. Bunun yüzde 20’si de ihracat faktoringidir.”
BARİYERLER KALDIRILSIN
Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Başkanı Mehmet Cantekin, FKB çatısı altındaki faktoring, leasing ve finansman şirketlerinin çoğunluğu KOBİ olmak üzere 4 milyondan fazla müşterisi bulunduğunu ve 126 milyar TL’lik finansman sağladıklarını söyledi. Buna rağmen küçüklük sorunu yaşadıklarını belirten Cantekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Küçüklük sorunu, başta KOBİ’ler olmak üzere finansmana ihtiyacı olan şirketlerin finansmana erişimlerinin kısıtlı olduğu anlama geliyor. Bunu aşmak için de iki yol izliyoruz. Birincisi; ihracatta, üretimde önemli olan şehirlerde finansal faaliyetlerimizi anlatıyoruz. İkincisi, hükümet ile finansal kuruluşların rekabet koşullarını arttırıcı çalışmalar yapıyoruz. Özellikle son dönemde vergi ve diğer konularda önemli düzenlemeler yapıldı. Burada beklediğimiz kritik bazı düzenlemelerin yapılmasından memnunuz. Ancak biz üç sektörden oluşuyoruz ve maalesef faktoring sektörü bu düzenlemelerin dışında bırakıldı. Bundan da üzüntü duyduk. Biz doğru bildiklerimizi ısrarla anlatmaya ve müşterilerimize sunduğumuz hizmetlerin önündeki bariyerlerin kaldırılması için çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi sağlıklı, sürdürülebilir bir finansal sisteme sahip olması gerekiyor.”
ÖNYARGI VAR, FAKTORİNG CEZALANDIRILIYOR
FKB Başkan Vekili Çağatay Baydar, faktoring sektöründe yönelik önyargı olduğunu, faktoringin bilinmediği gibi yanlış bilindiğini belirterek, önyargıdan dolayı destek göremediklerini söyledi. Sektör olarak sadece eşitlik istediklerini kaydeden Baydar, şunları söyledi: “Torba kanunda, maalesef finansal kiralama ve finansman şirketlerine tanınan haklar bize tanınmadı. Aynı şekilde kimlik tespiti kanununda da iki sektöre verilen kimlik bilgilerine ulaşma hakkı faktoringe verilmedi. Bizim istediğimiz net; bankalar, leasing ve finansmana kanunla tanınan vergisel hakların faktoringe de verilmesini istiyoruz. İşin ilginci, torba kanun taslağında bize de verilmişti ancak sonradan çıkartıldı.
Biz, aynı kanuna tabi ve BDDK’ye bağlı üç finansal sektörüz. Böyleyken, iki sektöre tanınan avantajlar neden bize de tanınmadı? Sanki bizi cezalandırıyorlarmış gibi bir pozisyona soktular. Örneğin, bir tekstil şirketinde banka ya da leasing veya da finansman şirketi para kaybettiğinde, bunu vergiden düşebiliyor. Biz kaybettik mi düşemiyoruz. Teminat alıyoruz, bu teminat üzerinde harçlar var. Diğer üç sektör bundan muaf, biz değiliz. Diğerleri kanun gereği kimlik araştırma bilgilerine ulaşıyor, biz ulaşamıyoruz. Biz de diğerleri gibi finansal hizmet veriyoruz. Bu avantajları da kendimiz için değil, 500 bin KOBİ için istiyoruz ve onların maliyetlerini düşürmek için kullanıyoruz.”