'50 milyar dolarlık pazarda tüketiciyi serbest bırakın'

AMPD BaÅŸkanı Demir Sabancı, ‘‘50 milyar dolarlık perakende pazarının yüzde 70'ini elinde tutan bakkal-pazarcı gibi satış noktalarını korumak için gündemde olan yasa tasarısına karşı omuz omuza mücadele veriyoruz. Hükümet, bizim önümüzü keseceÄŸine, kararı tüketiciye bıraksın yeter’’ dedi.ALIÅžVERÄ°Åž Merkezleri ve Perakendeciler DerneÄŸi (AMPD) BaÅŸkanı Demir Sabancı ile Yardımcısı Servet TopaloÄŸlu, 50 milyar dolarlık Türkiye perakende pazarında büyük marketlerin önünü kesecek yasa tasarısına karşı omuz omuza mücadele verdiklerini bildirdi. Demir Sabancı, ‘‘Anayasamızda esnafın korunmasına dönük madde var. Ancak, unutulmasın ki, biz de esnafız. Bakkalları, küçük marketleri korumak amacıyla bir baÅŸkasının önünü kesmek olmaz. Hükümetimiz 50 milyar dolarlık perakende pazarında kararı tüketiciye bıraksın. Tüketici zaten tercihini yapıyor. Ä°steyen bakkala, isteyen hipermarkete gitsin. Kimsenin önüne set çekilmesin’’ dedi.Sabancı ve TopaloÄŸlu, düzenledikleri sohbet toplantısında, 7 kez deÄŸiÅŸtirilen ‘‘Tüketim Maddeleri ve Ä°htiyaç Malzemelerinin Satışıyla Ä°ÅŸtigal Eden Büyük MaÄŸazalar Hakkında Kanun Tasarısı’’ konusunda çekincelerini ortaya koydu. Demir Sabancı, ‘‘50 milyar dolarlık perakende pazarının yüzde 70'ini yerel market, bakkal, büfe, sabit pazar ve seyyar tezgahlar oluÅŸturuyor. Asıl kayıtdışı ekonomi de buralarda dönüyor. KÖTÃœYÃœ KORUMAK OLMAZUluslararası zincir marketler, ulusal zincir marketler ve bölgesel zincir marketleri içine alan organize alışveriÅŸ noktaları, kayıtlı ekonominin en önemli ayağını oluÅŸturuyor. Kayıtdışı ekonomiye karşı mücadele vereceÄŸini söyleyen hükümetin, organize alışveriÅŸ noktalarını bitirme noktasına getirecek tasarıyı gündemde tutmasına bir anlam veremiyoruz’’ diye konuÅŸtu.Sabancı, ‘‘İlk defa birÅŸey olmasın diye omuz omuza mücadele vermek durumunda kalıyoruz’’ diyerek, tasarıyla ilgili çekincelerini şöyle dile getirdi:Tasarı yüzde 100 bizim sektörün, tüketicinin ve Türkiye'nin aleyhine. Her gündeme geldiÄŸinde tartışma çıktı, 7 kez deÄŸiÅŸti, ÅŸimdi de geri çekildiÄŸi konuÅŸuluyor. Ancak, bu haliyle yasalaÅŸmasını içimize sindiremeyiz.Hepsini kötülemek istemeyiz, ancak bakkalların, sabit pazarların, büfelerin ve bazı yerel marketlerin kayıtdışı, saÄŸlıksız ve ilkel koÅŸullarda çalıştıkları bir gerçek. Hükümet, kötüyü iyileÅŸtireceÄŸine iyinin önünü kesmeye kalkıyor. Kötüyü muhafaza etmekle bu ülkenin önü açılmaz.Bakkal amcanın, büfecinin iÅŸ yapmasına hiçbir itirazımız yok. Onlar da kayda girsin, iÅŸini öyle yapsın. Ancak, onları korumak için organize alışveriÅŸ merkezlerinin önünü kesmek yanlış.Mevcut tasarı, sadece sayıları 2 bin 500 civarında olan 400 metrekarenin üstü satış noktalarını hedefliyor ve onların önünü kesiyor. 400 metrekareninaltındaki satış alanlarına hiçbir düzenleme getirmiyor.Terzileri korusalardı konfeksiyon büyür müydüAMPD BaÅŸkanı Demir Sabancı, baÅŸta bakkallar olmak üzere küçük satış noktalarını korumak için büyük alışveriÅŸ noktalarının önünü kesecek yasa tasarısına eleÅŸtirilerini sıralarken, ÅŸu örnekleri verdi:Birileri kalkıp, ‘Bizim geleneksel terzilerimizi konfeksiyoncuya kurban vermeyin’ deseydi. Ãœstelik bunun için de yasalar çıkarsalardı durum ne olurdu bir düşünün. Hazır giyim sektörümüz o durumda bugünkü ihracatın lokomitflerinden biri haline gelme ÅŸansını yakalar mıydı? Asla olamazdı.Yine bir kesimi koruma adına, birileri çıkıp, ‘Taksiciyi, minibüscüyü koruyalım’ görüşünü ortaya atıp, özellikle Ä°stanbul, Ankara gibi büyük kentlerde toplu ulaşımın can damarı metroların yapımına karşı çıksa ne olurdu? Onları koruyacağız diye insanların ulaşım rahatlığının önüne geçmek doÄŸru bir adım mıdır?Anayasa'ya da hükümet programına da aykırıAMPD BaÅŸkan Yardımcısı Servet TopaloÄŸlu, hükümetin büyük alışveriÅŸ zincirlerinin önünü kesecek yasa tasarısıyla ilgili ÅŸu mesajları verdi:Avrupa BirliÄŸi'nde 1 milyon kiÅŸiye ortalama 15 hipermarket ve 150 market, Türkiye'de 2 hipermarket ve 16 süpermarket düşüyor. AB'de organize perakendecilerin pazardaki payı yüzde 50-96 arasında deÄŸiÅŸiyor, Türkiye'de yüzde 30'u geçmiyor. Demek ki, bu konuda AB'nin çok uzağındayız.Perakende sektörünü düzenlemek, bir takım yasaklar koymak için rekabeti engelleyici ‘hakim durum’ olması gerekir. Oysa Türkiye'de böyle bir durum söz konusu deÄŸil.BaÅŸta bakkallar olmak üzere geleneksel perakendeciyi korumaya kalkmak, verimsizliÄŸi, kayıtdışılığı, yasalara uygunsuzluÄŸu artırır. Yabancı sermayeyi caydırır.Mevcut tasarı 400 metrekarenin üzerindeki marketlerde promosyonu, serbestçe indirim yapmayı engelliyor. Sadece bayram, ramazan, anneler-babalar günü gibi özel günlerde indirime o da izin almak kaydıyla ÅŸans tanınıyor. Bunun, tüketicinin daha ucuza alışveriÅŸ yapma olanağını ortadan kaldıracağına inanıyoruz.Â