5 yılda 2 milyon ambalaj atığını geri kazandırdı
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2011 14:47
ÇEVKO Vakfı Genel Müdürü Mete İmer, "İlk kez 1993 yılında İstanbul Bakırköy ilçesinde 600 hane ile başlayan kaynakta ayrı toplama çalışmaları bugün Türkiye genelinde 100’e yakın belediyede 20 milyon kişiyi kapsayan planlı ve sistemli bir çalışmaya dönüştü” dedi.
ÇEVKO Vakfı Genel Müdürü Mete İmer, 20. yılını 1 Kasım’da kutlayacak ÇEVKO Vakfı’nın binin üzerinde sanayi kuruluşunun yükümlülüğünü devraldığını belirterek, “ÇEVKO 100’e yakın belediye ve lisanslı toplayıcı ile işbirliği yapmak suretiyle Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yetkilendirildiği 2005’ten itibaren 2 milyon ton ambalaj atığının kaynağında ayrı toplanmasını sağlayarak bir sanayi inisiyatifi oluşturdu” dedi.
“600 HANEDEN 20 MİLYON KİŞİYİ KAPSAYAN BİR ÇEVRESEL SİSTEME DÖNÜŞTÜK”
20 yılda kaydedilen gelişmeyi değerlendiren ÇEVKO Vakfı Genel Müdürü Mete İmer, ambalaj atıklarının geri dönüşümü için başta tüketiciler olmak üzere kamuoyunun her kesimine bilinçlendirme çalışmaları yapmalarının meyvelerini bugün topladıklarını söyledi. İmer şu değerlendirmede bulundu:
‘İlk kez 1993 yılında İstanbul Bakırköy ilçesinde 600 hane ile başlayan kaynakta ayrı toplama çalışmaları bugün Türkiye genelinde 100’e yakın belediyede 20 milyon kişiyi kapsayan planlı ve sistemli bir çalışmaya dönüştü. Türkiye’nin AB’ye uyumu sürecinde 2005 yılında yayınlanan ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ çerçevesinde Çevre Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kuruluş ilan edildiğimiz günden bu yana, ambalajlı ürünleri piyasaya süren firmaların geri kazanım yükümlülüklerini üstleniyoruz. 2011 yılında binin üzerinde piyasaya süren yönetmeliğe göre bu yıl için yüzde 38 olan geri kazanım yükümlülüğünü ÇEVKO’ya devretti.”
“ÇEVRESEL KÖPRÜ İŞLEVİ GÖRÜYORUZ”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sanayi kuruluşları, belediyeler ve lisanslı firmalar arasında bir köprü görevi gördüklerini ifade eden ÇEVKO Vakfı Genel Müdürü Mete İmer, “Bu sistemin verimli bir şekilde işlemesini sağlayanlar tüketiciler olduğu için ‘Ambalaj Atıkları Çöp Değildir’ sloganıyla özellikle tüketicileri kapsayan bilinçlendirme çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyoruz. Geçen yıl 400 bin ton ambalaj atığının toplanarak geri kazanıldığını belgeleyen ÇEVKO Vakfı, bir yandan da 4 milyon tüketicinin ve 322 bin ilköğretim öğrencisinin bilgilendirilmesini sağladı” diye konuştu.
“ATIKLAR YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR”
1 Kasım 1991’de önde gelen 14 sanayi kuruluşunun girişimleriyle, ambalaj atıklarının geri dönüşümü ile ekonomiye kazandırılmasını sağlamak, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek amacıyla kurulan bir vakıf olduklarının altını çizen ÇEVKO Vakfı Genel Müdürü Mete İmer şunları söyledi:
“Gündelik yaşam içinde çok sık kullandığımız, cam, metal, plastik, kompozit ve kağıt/karton ambalajlar bizler içindeki ürünleri tükettikten sonra da işe yaramaya devam ediyor. Bu yüzden onları çöp olarak düşünmemeliyiz. Çünkü ambalaj atıkları, geri dönüşüm sistemine kazandırıldıklarında bizlere, enerji tasarrufu, doğal kaynakların korunması, temiz ve sağlıklı bir çevre, güzel bir gelecek olarak geri döner,’diyerek herkesi çevreye karşı daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.”
Mete İmer, ÇEVKO Vakfı’nın 2002 yılından bu yana uluslararası “Yeşil Nokta” markasının Türkiye’deki kullanım hakkına sahip olduğunu hatırlatarak, Avrupa’da çok yaygın olan bu markayı kullanan geri kazanım örgütleri ailesine katılarak Türkiye’yi Avrupa Birliği’nde temsil ettiğini sözlerine ekledi.
“600 HANEDEN 20 MİLYON KİŞİYİ KAPSAYAN BİR ÇEVRESEL SİSTEME DÖNÜŞTÜK”
20 yılda kaydedilen gelişmeyi değerlendiren ÇEVKO Vakfı Genel Müdürü Mete İmer, ambalaj atıklarının geri dönüşümü için başta tüketiciler olmak üzere kamuoyunun her kesimine bilinçlendirme çalışmaları yapmalarının meyvelerini bugün topladıklarını söyledi. İmer şu değerlendirmede bulundu:
‘İlk kez 1993 yılında İstanbul Bakırköy ilçesinde 600 hane ile başlayan kaynakta ayrı toplama çalışmaları bugün Türkiye genelinde 100’e yakın belediyede 20 milyon kişiyi kapsayan planlı ve sistemli bir çalışmaya dönüştü. Türkiye’nin AB’ye uyumu sürecinde 2005 yılında yayınlanan ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ çerçevesinde Çevre Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kuruluş ilan edildiğimiz günden bu yana, ambalajlı ürünleri piyasaya süren firmaların geri kazanım yükümlülüklerini üstleniyoruz. 2011 yılında binin üzerinde piyasaya süren yönetmeliğe göre bu yıl için yüzde 38 olan geri kazanım yükümlülüğünü ÇEVKO’ya devretti.”
“ÇEVRESEL KÖPRÜ İŞLEVİ GÖRÜYORUZ”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sanayi kuruluşları, belediyeler ve lisanslı firmalar arasında bir köprü görevi gördüklerini ifade eden ÇEVKO Vakfı Genel Müdürü Mete İmer, “Bu sistemin verimli bir şekilde işlemesini sağlayanlar tüketiciler olduğu için ‘Ambalaj Atıkları Çöp Değildir’ sloganıyla özellikle tüketicileri kapsayan bilinçlendirme çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyoruz. Geçen yıl 400 bin ton ambalaj atığının toplanarak geri kazanıldığını belgeleyen ÇEVKO Vakfı, bir yandan da 4 milyon tüketicinin ve 322 bin ilköğretim öğrencisinin bilgilendirilmesini sağladı” diye konuştu.
“ATIKLAR YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR”
1 Kasım 1991’de önde gelen 14 sanayi kuruluşunun girişimleriyle, ambalaj atıklarının geri dönüşümü ile ekonomiye kazandırılmasını sağlamak, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek amacıyla kurulan bir vakıf olduklarının altını çizen ÇEVKO Vakfı Genel Müdürü Mete İmer şunları söyledi:
“Gündelik yaşam içinde çok sık kullandığımız, cam, metal, plastik, kompozit ve kağıt/karton ambalajlar bizler içindeki ürünleri tükettikten sonra da işe yaramaya devam ediyor. Bu yüzden onları çöp olarak düşünmemeliyiz. Çünkü ambalaj atıkları, geri dönüşüm sistemine kazandırıldıklarında bizlere, enerji tasarrufu, doğal kaynakların korunması, temiz ve sağlıklı bir çevre, güzel bir gelecek olarak geri döner,’diyerek herkesi çevreye karşı daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.”
Mete İmer, ÇEVKO Vakfı’nın 2002 yılından bu yana uluslararası “Yeşil Nokta” markasının Türkiye’deki kullanım hakkına sahip olduğunu hatırlatarak, Avrupa’da çok yaygın olan bu markayı kullanan geri kazanım örgütleri ailesine katılarak Türkiye’yi Avrupa Birliği’nde temsil ettiğini sözlerine ekledi.