Güncelleme Tarihi:
Üniversite yıllarında reklamcılık sektörüne girdiğini ve 25 yaşında kendi şirketini kurduğunu anlatan Aslan, şimdiye kadar yüzlerce reklam projesinin içerisinde yer aldığını ve farklı pazarlama fikirleri ürettiklerini söyledi. Reklamcılığın hızlı gelişen bir sektör olduğunu ve büyüme potansiyelinin yüksek olduğuna işaret eden Aslan, "Ancak bir süredir aklımda yiyecek-içecek sektörü de vardı. Burada babamın 30 senelik restaurant deneyiminden faydalanmak istedim. Ayrıca Tarabya çok özel bir bölge ve turizm açısından çok önemli. Tekrar bir çekim merkezi haline getirilebilir" diye konuştu.
TARABYA AYRICALIKLI BİR YER
Tarabya'nın tarihte çok özel bir yere sahip olduğunu ve Bizans döneminde bölgeye 'tedavi olunan yer anlamında 'Therapia' dendiğini belirten Aslan, "Nedeni ise semtin havasının çok temiz ve esintili olması. Karadeniz’e bir pencere Marmara’ya bir pencere. İşte Tarabya bu iki pencere arasında kalır ve bu sebeple de havası kir tutmazmış. Bu anlamda da eskiden günümüze Tarabya’nın çok ayrıcalıklı bir yeri olduğunu düşünüyorum" dedi.
Esas amaçlarının Tarabya'yı doğru bir şekilde anlatmak, Boğaz kültürüne ve semte sahip çıkmak olduğunun altını çizen Aslan, ayrıca son dönemde artan turizm hareketliliği ile birlikte Boğaz semtlerinin öneminin arttığını söyledi.
İstanbul Boğazı'nın turistler için çok çekici bir yer olduğunu ve bölgede yeme-içme sektörünün hızla geliştiğini belirten Aslan, kaliteli mekanlarla turizm gelirlerinin artacağını ve Boğaz hattındaki istihdamın bundan olumlu etkileneceğini belirtti.
5 MİLYON DOLARA PERA MİMARİSİ
Aslan, "İstanbul'daki yeme-içme sektörü onbinlerce kişiyi istihdam ediyor. Turist sayısının artması ile birlikte bu istihdama da olumlu yansıyacak. Ancak kaliteli ve doğru hizmet veren yerlerin sayısının artması gerekiyor" dedi.
Aslan, restaurant için 5 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını ve mekanın Pera mimarisi ile eski İstanbul’u anımsattığını sözlerine ekledi.