5 milyar yavru balık için devletten işaret istedi Panama’da yatırıma soyundu

Güncelleme Tarihi:

5 milyar yavru balık için devletten işaret istedi Panama’da yatırıma soyundu
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2012 00:00

Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kılıç, kültür balıkçılığına dünyada büyük talep olduğunu belirterek, “Dünyada 98 milyar dolarlık kültür balığı açığı var. Devlet önümüzü açsa, bu yolla cari açığı 2 ayda kapatırız. Ayrıca denizlerimizde balık tükeniyor. Devletimiz istesin, 5 milyar yavru balığı denize bırakalım” dedi. Kılıç, Panama’da balık çiftliği yatırımı planladıklarını söyledi.

Haberin Devamı

GÜNEY Amerika’ya gerçekleştirdikleri bir seyahatin ardından, Panama’da kültür balıkçılığı için yatırım yapma kararını aldıklarını belirten Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kılıç, “Kafamda Panama’da yatırım yapma planı oluştu. Bakanlarla yaptığım görüşmede, ‘Ne isterseniz vereceğiz, yeterki gelin’ dediler. Panama küçük bir Amerika gibi. 5 yıl önce gittiğimde 16 banka varken şimdi 73 banka var. Güney Amerika çok hızlı gelişiyor. Kosta Rika’ya da yatırım yapabiliriz. Eğer biz bu bölgedeki yatırımlarımızı 5 yıl içinde gerçekleştirirsek, rakamlar hiç kimsenin hayal edemeyeceği noktalara erişecek” dedi.
Cari açık kapanır
Aşırı talep nedeniyle ihracat pazarlarına balık yetiştiremediklerini vurgulayan Kılıç, şöyle konuştu: “Biz daha fazla balık üretmek istiyoruz. Yeni alanların açılması gerekiyor. Bugün birisi gelip ‘Ben Türkiye’de 10 bin ton balık üreteceğim’ dese yer yok. Başka üreticilerin tesisini alarak büyüyebiliyorsunuz. Biz de öyle yapıyoruz. Sistem bunu zorunlu kılıyor. Yeni sahalar açılırsa üretimimizi artırabiliriz. Her şeyin arz fazlalığı olabilir dünyada, fakat balığın arz fazlalığı yok. Her geçen gün balık azaldıkça bu sıkıntı artmaya devam edecek. Siz balığı üretin, tüketen mutlaka bulunuyor. Dünyada karşılanamayan 98 milyar dolarlık kültür balığı açığı var. Eğer devlet denizlerde daha fazla balık yetiştirmemizin önünü açarsa, Türkiye’deki üreticiler bu açığı tek başına kapatır, cari açık sorunu 2 ayda biter. Devlet bize kıyı verse ben yine istemem. 5 mil açıkta hatta uluslararası sularda izin versin ancak üretim sınırı koymasın. Ürettiğimiz balığın yüzde 80’i yerli. Hatta hiç bir şey ithal etmiyoruz, sadece navlun ödüyoruz.”
5 milyar yavru balık
Denizlerde balıkların hızla tükendiğine dikkat çeken Kılıç, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bütün dünyada, okyanuslar da dahil olmak üzere tüm denizlerde balık artık bitiyor. İnsanlar 10 yıl sonra balıkları sadece fotoğrafta görürse kimse şaşırmasın. Avcılığın yasaklanması lazım. Oltayla bile balık tutulmasın. Üç tarafı denizlerle kaplı bir ülke olmamıza rağmen giderek balık fakiri oluyoruz. Bu denizleri dinlendirmek gerek. Hatta göllerin balıklandırıldığı gibi, denizlerin de balıklandırılması gerekiyor. Biz buna talibiz. Devlet bize emir versin, 5 milyar tane balık üretin denizlere bırakın desin biz buna razıyız. Japonya bunu yapıyor. Bundan başka çaremiz yok. Çünkü çoğalmayı sağlayan ‘anaç balık’ oranı azaldı. Bizim yetiştirdiğimiz balıklarda, 100 yumurtanın 55’i balığa dönüşürken, denizlerimizde bu oran binde 2 seviyesinde. ABD’de kural var, ‘22 santimetrenin altında balık tutarsan teknene el koyarım geri de vermem’ diyor. Lahoz’u 2 kilonun altında tutarsan da aynı ceza uygulanıyor. O kadar ağır cezalar getirmelerine rağmen oralarda da balık azalıyor. Bizim ülkemizde de bu yaptırımların uygulanması gerekiyor. İki yıl avcılık yasaklanıp, denizlerimiz balıklandırılırsa herkes bir kasa balık tutar.”

Haberin Devamı

320 bin tonu mide yerine fabrikaya gidip un oluyor

Haberin Devamı

ORHAN Kılıç, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre kültür balığı miktarının 2004’deki 94 bin tonluk düzeyinden 2010’da 160 bin tona çıktığını ifade ederek, şunları anlattı: “Denizlerden avlanan balık 457 bin ton iken 2010 yılında bu rakam 400 bin tona geriledi. Bu 400 bin tonluk balığın 320 bin tonu da maalesef insanların midesine gitmiyor, balık unu yapılmak üzere fabrikalara gidiyor. Yani gerçekte kişi başına düşen yıllık tüketim sadece 2 kilo aslında, 8 kilo değil. Japonya’da yıllık balık tüketimi 80, Norveç’te 50 kilo, ABD’de 32, Avrupa’da ise 24 kilogram seviyesinde. Eskiden 3 kilo kırmızı et fiyatına 1 kilo levrek alınırken, şimdi 3 kilo balık ile 1 kilo kırmızı et alamıyorsunuz.Ucuz olmasına rağmen tüketmiyoruz. Türk insanının da balık tüketmesi için çalışıyoruz. Evde ne pişeceğine ev kadınları karar veriyor.”

Haberin Devamı

Bütün balık çeşitlerinin yüzde 95’ini üretebiliriz

DENİZLERDE yaşayan bütün
balık çeşitlerinin yüzde 95’ini üretebilecek teknolojiye sahip olduklarını belirten Orhan Kılıç şunları söyledi: “Güney Amerika’ya gittiğimiz zaman da orada daha çok tutulan balıkları üreteceğiz. Orada en çok levrek seviliyor. Ayrıca sinarit ve lahoz gibi balıkları da yetiştireceğiz. Diğer deniz mahsullerini üretmemizi de istiyorlar ancak biz balığın dışına çıkmak istemiyoruz.”

Halka açılmak için başvurdu

HALKA açılmak üzere Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurduklarını belirten Orhan Kılıç, “SPK’dan onayımızı alırsak, borsadaki ilk balıkçı biz olacağız” dedi.

Yunanistan’daki şirketler çok borçlu almak istemem

Haberin Devamı

YUNANİSTAN’daki şirketleri satın almayı mantıklı bulmadığını ifade eden Orhan Kılıç, “Yunanlı şirketler hem verimsiz çalışıyor hem de inanılmaz derecede borçlular. Cirosu 100 lira olan şirket 300 lira borçlanmış. Yunanlılar bizlerle rekabet edebilecek seviyede değil. Zaten teknolojik anlamda da bize yetişebilecek seviyede değiller” diye konuştu.

Batık kuluçkahanenin suyu maliyetimizi 17 milyon dolar düşürdü

BAFA Gölü’ndeki kuluçkahanenin, şirketin bugüne kadarki en kârlı yatırımı olduğunu vurgulayan Orhan Kılıç, tesisin hikayesini şöyle anlattı: “Buradaki kuluçkahane, daha önce başka bir üretici tarafından kurulmuş ancak o bölgeyi 1998 yılında su basmasının ardından batmışlar. Ben de teknik ekibimle birlikte burayı inceledim. Teknik ekip ‘Bu tesis adam olmaz’ diyerek almanın mantıklı olmayacağını savundu. Onların gözden kaçırdıkları bir şey olduğu uyarısını yaptım. Burada 26 derece sıcaklığında bir doğal su kaynağı olduğunu hatırlattım. 26 derece, balığın en hızlı büyüdüğü su derecesi. Denizden ya da sondajla çekilen su ortalama 18 derece. Bunun 26 dereceye getirilmesi için enerji sarfedilmesi gerekiyor. Sadece suyu ısıtmanın maliyetini hesapladığımızda 17 milyon dolar gibi bir rakam ortaya çıkınca, bu su kaynağının bile tesisin alınması için yeterli olduğunu söyledim ve aldık.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!