Devlet Bakanı Babacan, 5. gözden geçirme çalışmalarının IMF İcra Direktörler Kurulu'nun 4-15 Ağustos'taki yıllık tatilinden hemen önce veya sonra bitmiş olacağını bildirdi.Bakan Ali Babacan, IMF Türkiye Masası Şefi Reza Mughadam, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı,
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ve IMF Türkiye Temsilcisi Odd Per Brekk ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Türkiye-IMF 5. gözden geçirme çalışmalarını değerlendirdi.    Ekonomik programın uygulanmasındaki hassasiyet ve kararlılıktan taviz verilmesinin mümkün olmadığını belirten Babacan, bu tavizsiz tutum neticesinde ekonomide bazı iyileşmelerin görüldüğü ve program hedeflerinin tek tek gerçekleştirilmeye başlandığını bildirdi.    Babacan, ekonomiyle ilgili son verilerin yılsonu yüzde 5'lik büyüme hedefinin kolaylıkla gerçekleştirilebileceğini gösterdiğini söyledi.    FAİZ DIŞI FAZLA Devlet Bakanı Babacan, enflasyonla mücadele konusunda da önemli ilerleme kaydedildiğini hatırlatarak, şu ana kadar alınan sonuçların yıl sonunda enflasyonunun yüzde 20'ye düşürülmesi hedefinin de tutturulacağını gösterdiğini belirtti.    Bakan Babacan, programın en büyük unsurlarından faiz yükünün azaltılması için tüm kamu bütçesi faiz dışı fazlasının yüzde 6.5 seviyesine çıkarılması hedefinde ise Mayıs ayına dek hedefin tutturulduğunu, ancak yılsonu itibariyle 2.3 katrilyonluk bir sapma olabileceğinin görüldüğünü ifade etti.    Bu sapmanın büyük ölçüde konsolide bütçe dengesinden kaynaklanmasının beklendiğini belirten Babacan, bu muhtemel sapmayı telafi edecek önlemlerin belirlendiğini ve bunların süratle uygulamaya konacağını belirtti. BÜTÇEDEN SAPMA Babacan, kamu sektörü faiz dışı fazlasına yıl sonunda ortaya çıkabilecek 2.3 katrilyon liralık sapmanın konsolide bütçe dengelerinden kaynaklandığını, bütçede hedeften sapmaya neden olabilecek etkenlerin de başta ihracatçı iadeleri olmak üzere vergi iadeleri ve sosyal güvenlik kuruluşlarına yapılan transferlerdeki artış ile özel gelirlerden bütçeye aktarılması gereken tutarların beklenenin altında kalması olduğunu söyledi.    Ali Babacan, olası sapmayı telafi edici önlemlerin esas olarak harcamalarda israfı önlenmesini kapsadığını, ancak, eğitim ve sağlık gibi sosyal harcamalarda hiçbir kesinti yapılmayacağını vurguladı.    Babacan, teknik çalışmaların tamamlanmasının ardından söz konusu önlemler hakkında önümüzdeki günlerde ayrıntılı açıklamanın yapılacağını ifade etti.    TELAFİ EDİCİ ÖNLEMLER Devlet Bakanı Babacan, telafi edici önlemlerle faiz dışı fazla hedefindeki sapmanın giderilmesinin Hazine'nin yılın ikinci dönemindeki finansman programını başarıyla yürütmesini sağlayacağını bildirdi.    Babacan, bu çerçevede yılın ilkyarısında yüzde 96 olarak gerçekleşen iç borç çevrime oranının yılın ikinci yarısında yaklaşık ortalama yüzde 80'e düşmesinin öngörüldüğünü söyledi.    Devlet Bakanı Babacan, kamu maliyesi açısından önemli bir gelişme olarak da geçen yıl sonunda yüzde 80 olan net kamu borcunun GSMH'ye oranının bu yıl sonunda yüzde 70'in altına düşecek olmasını gösterdi.SSK VE BAĞ-KUR Hükümetin ve Meclis'in yoğun gündemine rağmen, yapısal reformlarda önemli mesafeler kaydedildiğinin altını çizen Bakan Babacan, bu bağlamda, İş-Kur, Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve İcra-İflas kanunlarının Meclis'ten geçtiğini ve özelleştirme çalışmalarına hız verildiğini söyledi.    Babacan, 5. Gözden Geçirme'nin tamamlanması için ön koşul olan SSK ve Bağ-Kur yasalarının da bu ay içinde Meclis'te kabul edilmesini beklediklerini vurguladı.    Son iki haftada yapılan çalışmalarda birikmiş SSK ve Bağ-Kur prim alacaklarının tahsilatı konularının da ele alındığını anlatan Babacan, yapmış oldukları çalışmalarda, hem Meclis'in yoğun gündemi sebebiyle, hem de yasal düzenlemelerin daha sağlıklı olmasını temin etmek amacıyla, bazı yapısal düzenlemelere ilişkin takvimin yeniden belirlendiğini bildirdi.     KAMU MALİ YÖNETİM VE KONTROL KANUNUBu çerçevede "Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu'' üzerindeki çalışmaların son aşamaya geldiğini belirten Babacan, bunu en kısa sürede Meclis'e sunacaklarını bildirdi.    Bu yasa tasarısı ile ''bütçenin hazırlanması, uygulanması ve kontrolüne ilişkin çerçevenin uluslararası standartlara kavuşturulacağını, mali yönetimde söz sahibi olan kurumların görev ve sorumluluklarının net bir şekilde tanımlandığını ve bugüne kadar kapsam dışında kalan kuruluşların bütçe disiplini içine alındığını'' belirten Babacan, tasarının kamu maliyesi alanında önemli bir dönüşümü simgelediğini vurguladı.    VERGİ REFORMU Babacan, diğer taraftan, Doğrudan Vergi Reformu 2. paketi üzerindeki çalışmaların, bu konudaki uluslararası tecrübelerden de yararlanılmasına ve tartışmaların daha da derinleştirilmesine imkan vermek üzere Meclis'in yeni yasama dönemine kadar devam etmesine kararverdiklerini de kaydetti.    Ali Babacan, konuşmasına şöyle devam etti:    ''Önümüzdeki dönemde yapısal reform programımız kapsamında ele alınacak diğer temel konular arasında, Vergi İdaresi Reformu, KİT yönetişiminin geliştirilmesi, kamu bankalarının özelleştirilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar ve sigortacılık sektörüne ilişkin yasal düzenlemeler yer almaktadır.''     ''EKONOMİK PROGRAM KONUSUNDA KARARLIYIZ''    Ekonomik program konusunda kararlı olduklarını ve bu konudaki kararlılıklarının hem bugüne kadarki uygulamalarının, hem de 5. Gözden Geçirmeye ilişkin çalışmaların tamamlanması ile perçinlendiğini ifade eden Babacan, şunları kaydetti:    ''Önümüzdeki aylarda başlayacağımız 2004 bütçesine yönelik çalışmalar ve yapısal reformlar, kararlılığımızı ve orta vadeli perspektifimizi net bir şekilde ortaya koyacak ve ekonominin önündeki tüm belirsizlikleri ortadan kaldırarak istikrarlı büyümeyi kalıcı hale getirecektir. Ekonomik programımızın uygulanmasında ya da öngördüğümüz hedeflerde bir sapma asla söz konusu olmayacaktır.''    "HORTUMLAMA KESİNLİKLE SÖZKONUSU DEĞİL" Türkiye'nin kaynaklarının geçmişte olduğu gibi çarçur edilmesi, hortumlanması ve bazı çıkar çevrelerine peşkeş çekilmesinin kesinlikle söz konusu olmadığını vurgulayan Babacan, artık, Türkiye kaynaklarını,çalışanların emeğini ve vatandaşların haklarının yağlama döneminin sona erdiğini söyledi.    Popülist politikalar döneminin de artık kapandığını belirten Babacan, ekonomideki olumlu havanın en kısa zamanda toplumun tüm kesimlerine yansıyacağını, oluşan güven ve istikrar ortamının tüm kesimlerin rahat bir nefes almasını beraberinde getireceğini kaydetti.    Babacan, ''Ekonomide ulaştığımız bu olumlu havada hükümetimize duyulan inanç ve güvenin çok büyük payı vardır. Bu inan ve güven ortamı da asla sarsılmayacaktır'' diye konuştu. SERDENGEÇTİ: ÖNEMLİ OLAN GELECEKTEKİ ENFLASYONDUR'' Devlet Bakanı Babacan'dan sonra konuşan Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, önemli olanın gelecekteki enflasyonun düşmesi konusu olduğunu belirterek, ''enflasyon yüksek seyrederse parasal hedeflerin tutması bizi o kadar sevindirmez'' dedi.    Ekonomide parasal hedeflerin tutturulduğunu belirten Serdengeçti, ancak bu hedefler tutsa da, tutmasa da kendileri için önemli olanın gelecekteki enflasyon olduğunu bildirdi. ''Çünkü enflasyon yüksek seyrederse, parasal hedeflerin tutması bizi o kadar sevindirmez'' diyen Serdengeçti, enflasyon iyi bir şekilde gidiyorsa ve görünüm olumluysa, para talebinde meydana gelebilecek yükselmelerden dolayı parasal hedeflerin aşılmasının anlayışla karşılanabileceğini söyledi.    Türkiye ekonomisinin uzun zamanden beri en önemli iki sorunundan birinin enflasyon olduğunun altını çizen Serdengeçti, enflasyonun da şu anda giderek olumlu bir görünüm aldığını daha önce açıkladıklarını hatırlattı.    Türkiye'de enflasyon ve büyüme arasındaki ilişkin artık gayet iyi anlaşıldığını da kaydeden Serdengeçti, ''Yani enflasyonla mücadelenin ülkedeki kronik enflasyon ortamında büyümenin köstekleyicisi değil destekleyici olduğunu artık herkes anlamış bulunuyor, bu da bizim enflasyonla olan mücadelemize güç veriyor'' diye konuştu.    Büyümedeki görünümü anlatan Serdengeçti, enflasyonla mücadelenin biraz da büyüme için yapıldığını belirterek, bu yıl için yüzde 5'lik büyüme hedefin tutturulmaması için bir neden görmediklerini bildirdi.    Serdengeçti, ''Tabii ki büyümede yüzde 5 olsun, enflasyonda yüzde 20 olsun, bu tahminlerin tutması, bekleyişleri bozacak olumsuz gelişmelerin olmamasına bağlı'' diye konuştu.     KAMU BORCU    İkinci önemli sorunun ise ''kamu borcunun milli gelire göre yüksekliği'' olduğunu belirten Serdengeçti, mutlaka kamu borcunun milli gelire olan oranının düşürülmesi gerektiğini bildirdi. Serdengeçti, bunun için de büyümenin ve kur istikrarının sağlanması, reel faizlerin düşürülmesi ve faiz dışı fazlanın sağlanması gerektiğinin altını çizdi.    Merkez Bankası Başkanı, şöyle devam etti:    ''Bu saydığım değişkenlerden üç tanesi bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor. Büyüme, reel faizler ve kur istikrarı uygulanan programın, ekonominin temellerinin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Faiz dışıfazlayı ancak biz kontrol edip kamu borcunun milli gelire oranı konusunda sonuç alabiliriz. Geçmişte de ne ölçüde bu yönde gayret gösterdiysek, sıkı maliye politikası uyguladıysa o ölçüde kamu borcunun sorun olarak görülmediğini hepimiz biliyoruz. Reel faizlerin pekala daha düşük seviyelerde de seyredebileceğini biliyoruz. Ve bütünbu sıkı maliye politikasının büyümenin köstekleyicisi değil, destekleyicisi olduğunu biliyoruz.''      KISA VADELİ FAİZLER    Bir diğer önemli konunun da kısa vadeli faizler olduğunu kaydeden Serdengeçti, Merkez Bankası'nın, kısa vadeli faizleri sadece enflasyona bakarak belirlediğini söyledi.    Bunun haricinde hiçbir faktöre bakılmadığını vurgulayan Serdengeçti, ''İki senedir böyle yapıyor, bundan sonra da böyle yapmaya devam edecek'' dedi.    Serdengeçti, faizlerin genel düzeyinin ve kısa vadeli faizlerin ilerideki enflasyona bakarak düşmesinin ise büyük ölçüde göstereceklere performansa bağlı olacağının anlaşıldığını kaydetti.     KUR POLİTİKASI     Kur politikası konusunda da açıklamalarda bulunan Serdengeçti, kurpolitikalarında iki yıldır hiçbir değişikliğin bulunmadığını ve MerkezBankası'nın sürdürdüğü kur politikasında Banka'nın operasyonlarına sadece iki çerçeve içinde yer olduğunu söyledi.    Bunlardan birinin
döviz rezervlerinin artırılması konusu olduğunu belirten Serdengeçti, şeffaf biçimde döviz alım ihalelerine devam edilmesi için bankalarla iştişare ederek tutarı 50 milyon dolara çıkardıklarını hatırlattı.    Zaman içinde bu tutarda değişiklik olabileceğine işaret eden Serdengeçti, bunun haricinde aşırı oynaklık görülürse, kur üzerinde istikrarla ilgili mücadelelerine tehdit edecek boyuta gelirse ya da gelme eğilimi gösterirse, her zaman oynaklık için de mücadele edeceklerini vurguladı.MOGHADAM: IMF HEYETİ İLE HÜKÜMET MUTABAKATA VARMIŞTIRDaha sonra söz alan Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Masası Şefi Reza Moghadam, 5. Gözden Geçirme'nin tamamlanması için yapılması gereken politika uygulamaları konusunda hükümetle mutabakata vardıklarını, ancak mutabakatın IMF heyeti ve IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun da onayına bağlı olduğunu bildirdi.    IMF heyeti ile hükümetin, 5. Gözden Geçirme'nin tamamlanması için yapılması gereken politika uygulamaları konusunda mutabakata varıldığını bildiren Moghadam, yeni mutabakat kapsamında bir takım tedbirlerin önümüzdeki günlerde ve haftalarda hayata geçirilmesi konularının da yer aldığını bildirdi.    Moghadam, mutabakatın aynı zamanda IMF heyetinin ve IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun onayına bağlı olduğunun altını çizdi. Reza Moghadam, şöyle konuştu:    ''Görüşmelerimizin en temel unsurlarından biri faiz dışı fazla hedefi olmuştur. IMF ile hükümet arasında yüzde 6.5 olarak belirlenmiş bir hedefin gerçekleştirilmesine ilişkin olarak yapılan değerlendirmelerde saptanan açık ve bu açığın kapatılması için alınması gereken tedbirler konusunda bir mutabakat vardır. Bu tedbirlerin alınmasıyla fazi dışı fazla hedefinin tutturulabileceği öngörülmektedir. Bu tedbirlerin uygulanması ile faiz dışı fazla hedefinin gerçekleştirilmesine imkan verileceği gibi kamu borcunun düşürülmesi ve hükümet kağıtlarının getirilerinin yükseltilmesi de sözkonusu olabilecek.''     YAPISAL REFORM ÇALIŞMALARI    Görüşmeler kapsamında önem noktalardan birinin de yapısal reform çalışmaları kapsamında yer alan hedeflerin ve çalışmaların hızlandırılması olduğunu kaydeden Moghadam, bu kapsamda en önemli hususlardan birinin sosyal güvenlik mevzuatını olduğunu söyledi.    Bu reform kapsamında yer alan en önemli hususlardan birinin sosyalgüvenlik alanında birikmiş prim borçlarının nasıl tahsil edileceği konusu olduğunu ifade eden Moghadam, bu reformun en temel unsurları üzerinde bir mutabakata varıldığını bildirdi.    Moghadam, hükümetin, İcra-İflas Reformu, Sosyal Güvenlik Yasası, sosyal güvenlik primlerinin tahsilinin güçlendirilmesi gibi birçok yapısal reformu hızlandırdığını da belirterek, bütçenin hazırlanması, uygulanması ve kontrolünü güçlendirecek geniş kapsamlı bir çalışma yapıldığını da ifade etti.     PARASAL HEDEFLER VE ENFLASYON    Reza Moghadam, makro ekonomik çevrenin gelişmeye devam ettiğini, Nisan sonu ve Haziran sonu itibariyle bütün parasal hedeflerin tutturulduğunu, Haziran sonu itibariyle de mali hedeflerin gerçekleştirildiğinin de altını çizdi.    İlk çeyrekte yüzde 7'nin üstünde gerçekleşen ekonomik büyümenin, hükümetin yüzde 5'lik büyüme hedefini başarabileceğini gösterdiğine işaret eden Moghadam, yüzde 20'lik enflasyon hedefinin de ulaşılabilirbir hedef olduğunu kaydetti.    Politika uygulamalarındaki devamlılığın hükümet kağıtlarının faiz oranlarının daha da düşmesine katkıda bulunacağını da belirtten Moghadam, üzerinde anlaşılan önlemlerin uygulanmasının IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun 5. gözden geçirmeyi görüşmesine imkan tanıyacağını, bunun da 4 ile 15 Ağustos arasındaki İcra Direktörleri Kurulu tatilinin öncesinde ya da hemen sonrasında gerçekleşebileceğini sözlerine ekledi.SORULAR - YANITLAR Devlet Bakanı Ali Babacan, IMF Türkiye Masası Şefi Reza Moghadam, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ve IMF Türkiye Temsilcisi Odd Per Brekk ile birlikte düzenlediği basın toplantısında soruları da yanıtladı.    Babacan, 5. Gözden Geçirme'nin tamamlanması takvimine ilişkin olarak, ihtiyaten 15 Ağustos'un hemen sonrasını ifade ettiklerini, çünkü Meclis'e ilişkin bir yasal sürecin bulunduğunu vurguladı.    ELETRİTİK TARİFELERİ Elektrikte bölgesel tarife uygulamasına geçilip geçilmeyeceğine ilişkin bir soruya Babacan, bu konunun IMF ile görüşülmediğini, bunun Dünya Bankası ile önümüzdeki günlerde görüşüleceğini belirtirken, serbest bölgelerdeki vergi muafiyetine ilişkin bir soruya karşılık ise bunun Doğrudan Vergi Reformu çalışmalarının ikinci paketi içinde bulunduğunu ifade etti. Babacan, doğrudan vergilendirmeye ilişkin olarak özel çalışmalar başlatacaklarını, yurtdışından konuyla ilgili uzmanlar çağıracaklarını, bu konudaki başarılı ülke uygulamalarına bakacaklarını söyledi. Babacan, ''düşük vergi oranlarıyla, verginin tabana yayılmasını, adil ve rasyonel bir vergilemeyi amaçlıyoruz'' diye konuştu.     DİĞER GÖZDEN GEÇİRME TAKVİMLERİ    Bakan Babacan, 5. Gözden Geçirme'nin uzaması sonucu yeni gözden geçirmelerin ve
kredi dilimlerinin nasıl takvimlendirileceÄŸine iliÅŸkinbir soruya karşılık, Nisan'dan buyana geçen dönemde, Meclis'in süreciyle ilgili daha gerçekçi tahmin ve öngörü yapabildiklerini kaydetti.    Daha önceki gözden geçirmelerde, daha sonraki gözden geçirmelere iliÅŸkin olarak biraz iyimser sürelerin benimsenmiÅŸ olduÄŸunu vurgulayan Babacan, 5. Gözden Geçirme çalışmaları sırasında, Meclis'in çalışmalarını da dikkate alarak, çok daha gerçekçi ve makul bir takvim üzerinde mutabakata vardıklarını söyledi.    Babacan, şöyle devam etti:    ''6. Gözden Geçirme'nin Ekim sonu veya Kasım başı gibi neticelendirilmesini bekliyoruz. Daha sonraki gözden geçirmeler de ikiayda bir üç ayda bir duruma göre gerçekleÅŸecek.    Her gözden geçirmeden sonra, yaklaşık 500 milyon dolarlık bir kredi dilimi serbest bırakılıyor, bu kredi dilimlerinin sayısında ve miktarında herhangi bir deÄŸiÅŸiklik yok.''     REEL FAÄ°ZLERÄ°N GELECEĞİ    Babacan reel faizler ile ilgili bir soruya karşılık, özellikle TL cinsinden ve iskonto sistemiyle yapılan iç borçlanmalarda reel faizlerin yüksek olduÄŸunu, döviz cinsinden dış borçlanma faizlerinin ise yüksek sayılamayacağını söyledi. Bunları etkileyen iç ve dış faktörlerin bulunduÄŸunun altını çizen Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:    ''Türkiye'de güven ortamı yerleÅŸtikçe, özellikle enflasyonla mücadelede baÅŸarı saÄŸlandıkça, bu reel faizlerin, ÅŸu anda bulunduÄŸu noktadan, çok daha aÅŸağılara doÄŸru seyrettiÄŸini hep beraber gözlemleyeceÄŸiz. Özellikle TL cinsinden borçlanmada, enflasyonla ilgili risk pirimi önemli bir faktör Türkiye'de. Döviz cinsinden borçlanmayla, TL cinsinden borçlanma arasındaki bu kadar farkın en önemli sebebi enflasyona iliÅŸkin risk primidir.    Enflasyon düştükçe ve enflasyona iliÅŸkin istikrarlı gidiÅŸ devam ettikçe, bu aradaki farkın, yani döviz ile TL arasındaki borçlanma farkının biz kapanacağını düşünüyoruz. Tabii iç ve dış faktörleri de unutmamak lazım.''    Reza Moghadam, 2004 sonunda, ÅŸimdiki Stand By'ın bitmesinin ardından, IMF ile iliÅŸkilerin sona ermesi konusundaki düşüncelerinin sorulması üzerine, bu konuyu tartışmak için vaktin henüz erken olduÄŸunu belirterek, hükümet ile yaptıkları görüşmelerdeki odak noktalarının 5. Gözden Geçirme'nin tamamlanmasına yönelik olduÄŸunu ifade etti.     TELAFÄ° EDÄ°CÄ° MALÄ° ÖNLEMLER    Devlet Bakanı Babacan, bir gazetecinin, 5. Gözden Geçirme'nin tamamlanabilmesi için gerekli teknik ayrıntıların neler olduÄŸunu sorması üzerine, Fon heyetinin, Mayıs ayında Türkiye ziyareti olduÄŸunu hatırlatarak, o zaman, bu gözden geçirmenin ön koÅŸullarının SSK, BaÄŸ-Kur ve Ä°ÅŸ-Kur yasalarının çıkarılması olduÄŸunu söyledi.    Babacan, şöyle devam etti:    ''Ä°ÅŸ-Kur yasalaÅŸtı. SSK ve BaÄŸ-Kur yasalarının Meclis'te kabul edilmeleri 5. Gözden Geçirme için bir ön ÅŸart.    Önümüzdeki süreçte her iki yasanın da Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesini bekliyoruz.    DiÄŸer teknik konular, önlemlerin hayata geçirilmesi yani Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) yüzde 0.7'si oranındaki mali önlemlerin hayata geçirilmesi. Bu önlemler, önümüzdeki hafta, ilgili bakanlıklar tarafından tek tek açıklanacak.      Alınan bu önlemlerin, yüzde 75-80'i, israfı önleyici, harcamaları azaltıcı önlemlerdir.    DiÄŸer bir konu 5. Gözden Geçirme ile ilgili Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Yasası'nın içeriÄŸinin netleÅŸmesi. Bu yasanın içeriÄŸi konusundakuruluÅŸlar arasında önemli bir mutabakat saÄŸlanmış durumda. Öyle sanıyorum ki, bu hafta içinde, artık son noktası konulup, bu yasa BaÅŸbakanlığa sevk edilecek hale gelir. Bu saydığımız dışında, teknik çalışma olarak bizim cephemizde yapılacak fazlaca bir ÅŸey yok. Fon tarafında yapılacak çalışmalar var.''    Moghadam da, Devlet Bakanı Babacan'ın açıklamasına ilave olarak, 5. Gözden Geçirme'de, Mayıs ayına göre, geldikleri nokta itibarıyla, Gözden Geçirme'nin tamamlanmasına çok daha fazla yakın olduklarını vurguladı.    Babacan da, aylar geçtikçe, kamu maliyesi ve bütçeye iliÅŸkinverilerin daha netlik kazandığını iÅŸaret ederek, ÅŸuanda gelinen nokta itibarıyla, yıl sonuna iliÅŸkin olarak daha saÄŸlıklı projeksiyonlar yapabildiklerini kaydetti.     CARÄ° Ä°ÅžLEMLER AÇIÄžI    Devlet Bakanı Babacan, cari iÅŸlemler açığına iliÅŸkin bir soruya karşılık, ithalat, ihracat ve turizm konusundaki çalışmalar sonucunda, yıl sonu itibarıyla, GSMH'nin yüzde 3'ü civarında bir cari açık beklendiÄŸini söyledi.    IMF Türkiye Masası Åžefi Reza Moghadam ise bir gazetecinin, bankalara el konulması konusunda ne düşündüğünün sorulması üzerine, bu konunun, BDDK'yı ilgilendirdiÄŸi yanıtını verdi.    Bakan Babacan, Hazine MüsteÅŸarlığı'nda boÅŸ bulunan üç müsteÅŸar yardımcılığına ne zaman atama yapılacağını sorusuna karşılık, Hazine MüsteÅŸarlığı'nın Türkiye'nin güçlü kurumlarından olduÄŸunu belirterek, böyle bir kurumu kiÅŸilerle deÄŸerlendirmenin doÄŸru bir yaklaşım olmayacağı yanıtını verdi.Â
button