AKBANK Yönetim Kurulu Başkanı Erol Sabancı, Citigroup’a bankanın yüzde 20’sini satmalarından sonra Halkbank’la ciddi bir şekilde ilgileneceklerini açıkladı. Sabancı, "Büyük rakamlar ister" dediği bu ihale için yeterli "cephaneleri" bulunduğunu vurguladı. Citigroup’tan gelen 1.3 milyar dolarla birlikte Akbank’ın serbest sermayesinin 5.9 milyar
dolar olacağını belirten Sabancı, "Oyun bizim sahamızda. Bu işlem bizim boyumuzu aşmaz" dedi.
MAVİLERİN MAVİSİ: Hürriyet Ekonomi Müdürü Vahap Munyar ile birlikte görüştüğümüz Erol Sabancı, Citigroup ortaklığının sonrasına ilişkin sorularımıza da yanıt verdi. Ortağı için "En değerli pırlanta" diyen Sabancı, bu ortaklık hakkında şöyle konuştu: "Yıllardır bir çok yabancı bankayla olduğu gibi Citigroup’la da dostluğumuz var. Citigroup dünyada bu sektörün pırlantasıdır, mavilerin mavisi. Citigroup Türkiye’nin geleceğine çok inanan gruplardan biri, onun için gelip bizimle yüzde 20 ortaklık yaptı. Büyük bir uluslararası bankanın azınlık hissesine sahip olarak stratejik ortaklığı kabul etmesi dünyada eşi az görülen bir uygulamadır. 3.1 milyar dolar vereceksiniz yüzde 20 ile geleceksiniz. Bu, bankamızın kalitesi ve vaat ettiği potansiyelin bir göstergesidir."
İŞ ŞİMDİ BAŞLIYOR: Yatırımcı açısından da konuyu değerlendiren Sabancı, "İş şimdi başlıyor, işbirliği bundan sonra başlıyor. Bu işbirliğinin Akbank’a faydalı olması lazım, yoksa yatırımcımız bize sorar" diye konuştu. Ortaklığın Akbank’ın büyüme planlarına yansıyacağını belirten Sabancı, "Mahalli bir bankayı Türkiye’nin en değerli, en istikrarlı ve en yenilikçi bir bankası haline getirdik. Şimdi yanımıza bir dünya gücünü de alarak bankamızı sadece Türkiye’nin değil, bölgemizin de lider bankası haline getirmeyi amaçlıyoruz" dedi.
LAF OLSUN DİYE ’VARIZ’ DENMEZ: Büyümeyi amaçladıklarını söylemekle birlikte, "Spesifik bir konu söylemek için erken, şimdi çalışma programı yapıp bunları değerlendireceğiz" diyen Sabancı, doğrudan Halkbank’ı sorduğumuzda, öncelikle Citigroup’un bankaya koyduğu 1.3 milyar doların büyüme planlarına çok olumlu yansıyacağını vurguladı. Sabancı, "Bu işi deklare ederken ciddi ve samimi olmak lazım. Laf ola ’biz de varız’ demek doğru değil. Bu işe soyunmak için evvela yeterli özkaynak lazım. Bu alışveriş büyük rakamlar isteyen bir iştir. Akbank’ta yeterli özkaynak var" dedi.
YETERLİ CEPHANEMİZ VAR: Halkbank özelleştirmeye çıktığı zaman ilgileneceklerini açıklayan Sabancı, iddialarını özkaynakla açıklayarak şunları söyledi: "Akbank’ın 5 milyar dolar özkaynağı vardı, bu zaten yeterliydi. İlave 1 milyar 300 milyon dolar daha giriyor. Daha da mühimi bu özkaynağın nerede olduğu. 6.3 milyar dolarlık sermayesi olan bir banka 5 milyar dolarlık iştirak yapmışsa, parasını bağlamış demektir. Bizde bir yere bağlanmış kısım 400 milyon dolar ya çıkar ya çıkmaz. Bu serbest özkaynak ateş edebileceğin cephanedir. Bunun sayesinde sektörü ilgilendiren yeni işler çıktığı zaman rahatlıkla bakabiliyoruz. Halkbank da ülkemizde oynanan bir oyundur, bizim sahamızdadır, otomatik olarak planlarımız da bu yöndedir."
İhaleye Sabancı-Citigroup değil, Akbank olarak girerizHALKBANK ihalesi gerçekleşeceği zaman teklifin nasıl verileceği konusunda ise "Teklifi Akbank verir" diyen Erol Sabancı, Citigroup’la birlikte başka bir teklif oluşturulmayacağını vurguladı. Böyle bir durumun "ikilem" yaratacağını söyleyen Sabancı, şöyle konuştu: "Bundan sonra yaptığımız işlerde ’Citigroup’la birlikte’ demeyeceğiz. Akbank bir şey yapıyorsa zaten Akbank’ın içinde Citigroup var. Bir yanda böyle bir ortaklığın olacak, diğer yandan gidip bir başka bankaya, başka bir teklif vereceksin, yakışık almaz. Akbank artık sadece Sabancı Holding’in kumandasında bir kurum değildir. Her ne kadar payı yüzde 20 ise de ortağımıza saygılıyız, Akbank’ın yapacağı her işlemde iki büyük ortak vardır."
Bankamız büyümüş olur paylarda değişim olmazHALKBANK’ın alınması durumunda Akbank’taki ortaklık paylarında bir değişiklik olmayacağını Sabancı, şöyle açıkladı: "Diyelim ki Halk Bankası’nı X liraya aldık. Halkbank kimin oldu? Akbank’ın. Akbank o zaman şapkasını önüne koyacak. Halk Bankası ayrı bir hükmü şahsiyet olarak mı tutulacak, yoksa tasfiye edilip Akbank ile birleştirilecek mi? Doğrusu budur, birleşmesi lazım. Bu durumda Akbank’ın mevcut hissedarlarının yapısında bir değişiklik olmayacak. Akbank kendi özkaynaklarıyla gidiyor, alıyor, aldıktan sonra iki banka birleşiyor ve yine bir Akbank kalıyor. Sermaye aynı kalıyor. Eğer bu satın alma için icap eden para Akbank’ın özkaynaklarının boyutunu aşarsa, Akbank’ın hissedarlarına gidip para istemesi lazım. Ama mevcut durumumuzda bu gibi işlemler boyumuzu aşmaz diye düşünüyoruz."
Her birkaç yılda bünyemize orta ölçekli banka katmış gibi büyüdük AKBANK’ın her alanda lider olma isteğiyle koyduğu hedeflerine teker teker ulaştığını dile getiren Erol Sabancı, şunları dile getirdi: "Akbank bugün Türkiye’nin en kárlı özel sermayeli bankası. Ülke notu üzerinde
kredi notuna sahip. İstikrarlı bir yapısı var. 2001 ile 2006 Eylül dönemini karşılaştırırsak, toplam aktiflerin yüzde 28 yıllık ortalama büyüme ile 11.7 milyar dolardan 37.3 dolara, mevduatın ise yüzde 25’lik ortalama büyüme ile 8.2 milyar dolardan 23.6 milyar dolara yükseldiği görülür. Bu artışlar sektörün üzerinde. Bu rakamlar Akbank’ın her birkaç yılda bir, neredeyse orta ölçekli bir bankayı bünyesine kattığını çok net biçimde gösteriyor."
En büyük sermaye girişi ve güven anahtarı olacakCITIGROUP’un yüzde 20 ortaklık için 3.1 milyar dolar ödemesinin Türkiye’ye yapılan en büyük sermaye girişlerinden biri olduğunu söyleyen Sabancı, "4-5 milyar dolarlık girişler var ama buradaki rakam yüzde 20 içindir. Bana göre bu Türkiye’de yapılmış ekonomik aktivitelerin en mühimidir" diye konuştu. Konuya sadece Citigroup-Akbank işbirliği olarak bakılmaması gerektiğini vurgulayan Sabancı, "Citigroup gibi bir kurum 3.1 milyar dolarla yüzde 20 ortaklık yapıyorsa, bu çok büyük bir çağrışım yapar. Her türlü yatırımcıya çağrışım yapar. İster sanayici olsun, ister turizmci, ister madenci Türkiye’ye karşı güven anahtarının en büyüğüdür bu" dedi.
Ortağımız, ’Akbank bölgede aktivite yapsın’ derse yaparızAKBANK’ın sadece yurtiçinde değil bölgede büyüme planları bulunduğunu belirten Erol Sabancı, Romanya, Polonya, Bulgaristan, Çekoslavakya, Suriye, Irak ve Rusya’nın ilgi alanları içinde olduğunu açıkladı. Gerekli incelemelerin ardından şube açmak, banka kurmak ya da satın almak gibi aktiviteleri gündemlerine alabileceklerini söyleyen Sabancı, "Kabul edelim ki Citigroup’un bizden çok daha fazla tecrübesi, teşkilatı var. Onlar bize Akbank olarak civar ülkelerde aktivite yapalım diye gelirse, memnuniyetle karşılarız" dedi.
Banka yöneticileri kıskanç olmamalıBANKA yöneticilerine hiçbir zaman kıskanç olmamalarını tavsiye eden Erol Sabancı’nın bu konudaki mesajları şöyle: "Banka yöneticileri sol eliyle verdiği müşterinin işleri iyi giderse ’vay nasıl para kazanmış, ne para kazanmış’ diye kıskanmayacak. Sevinecek. Diyecek ki ’oh, sol elimle verdiklerim iyi iş yapsın.’ Çünkü o beni evde rahat uyutur. Onun için bankacı kredi verdiğin müşteriyi kıskanmayacak, kıskanırsa o bankacı olamaz."
Reel sektörün rahatsız olması bizi rahatsız ederSEÇİMLER, AB ve dolayısıyla Kıbrıs konularının yalnız bankaları değil, herkesi etkilediğine dikkat çeken Erol Sabancı, "Reel sektörün rahatsız olması bizi de rahatsız eder. Çünkü biz sağ elimizle mevduat sahiplerinden para topluyoruz, sol elimizle reel sektöre veriyoruz. Sol elimizle verdiğimiz paradaki risk bankanındır, sağ elimle aldığım da bankadan parasını ister. Onun için sol elimizle verdiğimiz reel sektörün sağlıklı sıhhatli olması lazım" dedi.
Büyümek için yanlış yatırım yapan, bıçağı karnına dayarHALKBANK dışında satınalmalarla da ilgilenebileceklerini belirten Erol Sabancı, "Türkiye büyüyor, şartlar değişiyor her gelişen ortama bakmak lazım" demekle birlikte, şunları söyledi: "İlla ki büyüyeceğim diye yanlış yatırım yaparsanız, bıçağı kendi karnınıza batırırsınız, mevcut hissedarlarınızı zarara sokarsınız. Zaten borsalar var. Artık benim malım iyi demek fasa fisodur. Senin malın iyi mi kötü mü borsa söyler. Akbank halka açık, Sabancı Holding halka açık, halka açıldığın zaman sorumluluk çok değişiyor. Eskiden bir sorumluluğumuz vardı, Sabancı Ailesi’ne karşı rahattık, anlatıyorduk, iş iyi gitti, kötü gitti, şimdi binlerce ortağımız var. O nedenle bir mal satılıyor, özelleştirme var illa buna gireceğim, alacağım diye bir şey yok. Ortağımızla aramızda böyle bir şart yok. Hesap kitap tutarsa alacağız."