49 trilyon dolarlık zirve
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2009 00:00
Londra’da gerçekleşen G-20 Zirvesi’ne katılan ülkelerin toplam milli gelirleri 49 trilyon dolarla dünyanın yüzde 90’ına denk geliyor. Dünya ticaretinin yüzde 80’ini de G-20 ülkeleri gerçekleştiriyor.
LONDRA’da gerçekleşen G-20 Zirvesi’ne katılan ülkeler dünya nüfusunun üçte ikisini, 49 trilyon dolar ile dünya milli gelirinin yüzde 90’ını, dünya ticaretinin de yüzde 80’ini oluşturuyor. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 2009 tahminlerine göre G-20 üyelerinden ABD 14 trilyon 571 milyar dolar, Japonya 4 trilyon 803,3 milyar dolar, Çin 4 trilyon 772 milyar dolar Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYH) ulaşacak. Almanya’nın 3 trilyon 773 milyar dolar, Fransa’nın 3 trilyon 11 milyar dolar, İngiltere’nin 2 trilyon 734 milyar dolar, İtalya’nın 2 trilyon 407 milyar dolar, Rusya’nın 2 trilyon 66 milyar dolar, Brezilya’nın 1 trilyon 587 milyar dolar, Kanada’nın ise 1 trilyon 570 milyar dolar GSYH’ya ulaşması bekleniyor. Türkiye’nin ise 789 milyar dolarla 15’inci sırada yer alacağı tahmin ediliyor.
En zengin Avustralyalı
Kişi başına milli gelir rakamlarına bakıldığında, 50 bin 53 dolarla Avustralya’nın ilk sırada yer alması beklenirken, Fransa’nın 48 bin 293 dolarla ikinci, ABD’nin 47 bin 335 dolarla üçüncü, Kanada’nın 46 bin 799 dolarla dördüncü, Almanya’nın ise 45 bin 999 dolarla beşinci sırada yer alması bekleniyor. İngiltere kişi başına gelirde 44 bin 720 dolara, İtalya 40 bin 298 dolara, Japonya 37 bin 644 dolara, Suudi Arabistan 22 bin 291 dolara, Güney Kore ise 20 bin 955 dolara ulaşacak. ABD, Satın Alma Gücü Paritesine (SGP) göre GSYH’de 14 trilyon 571,4 milyar dolara, Çin 8 trilyon 758 milyar dolara, Japonya 4 trilyon 490 milyar dolara, Almanya 2 trilyon 961,9 milyar dolara, Rusya 2 trilyon 449.5 milyar dolara yükselecek. SGP’ne göre kişi başına gelire bakıldığında da bu rakam, ABD’de 47 bin 335 dolara, Kanada’da 40 bin 41 dolara, Avustralya’da 38 bin 451 dolara, İngiltere’de 36 bin 981 dolara, Almanya’da 36 bin 107 dolara çıkacak.
1999’da kuruldu
Sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeleri bir araya getiren G-20, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye, İngiltere ve ABD’nin maliye bakanları ve merkez bankası başkanları ile Avrupa Birliği Dönem Başkanı ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı’ndan oluşuyor. G-20, 1999’da kuruldu. İlk resmi toplantısı ise 15-16 aralık 1999’da Almanya ve Kanada maliye bakanlarının ev sahipliğinde Almanya’nın başkenti Berlin’de yapıldı.
Zirvenin güvenliği için 15 milyon dolar harcandı
İNGİLTERE’nin ev sapipliğinde düzenlenen G-20 zirvesi için alınan güvenlik önlemlerinin 10 milyon (15 milyon dolar) sterline mal olduğu belirtildi. Resmi olarak bu akşam Kraliçe II. Elizabeth’in dün verdiği resepsiyon ve Başbakan Gordon Brown’ın düzenleyeceği akşam yemeğiyle başlayan zirve, bugün ’Excel’ adlı fuar merkezinden dönüştürülen kongre merkezinde yapılacak. İki gün boyunca Londra’da en az 2 bin 500 takviye polis görevlendirildi ve tüm polislerin izinleri iptal edildi. Zirve öncesinde protestocuların dünkü hedefleri arasında, İngiltere Merkez Bankası binasının bulunduğu City bölgesiyle ABD büyükelçiliği yer aldı. Taşınan dövizlerde "Bankacıları yiyin" gibi ilginç sözler yer aldı.
Alınan kararlar etkili oluyor
Kuruluşundan bu yana büyüme, mali sistemin kötüye kullanılmasının azaltılması ve mali krizlerle başa çıkma yöntemleriyle ilgili çalışmalarını sürdüren G-20’nin ekonomik ağırlığı ve geniş üye tabanına sahip olması dolayısıyla aldığı kararlar küresel ekonomi ve mali sistemin yönetimi konusunda meşruluk ve etki sağlıyor.
Küresel ekonomik ve mali sistemin daha fazla geliştirilmesi için ortak bir görüş geliştirilmesini amaçlayan G-20 üyeleri, 2004 yılında saydamlık ve vergi konularında bilgi alışverişi konusunda yeni standartları kabul etti.
Bu yıl İngiltere’nin dönem başkanlığını yaptığı grubun, gelecek yıl dönem başkanlığı Güney Kore’ye geçecek.
2 bin ekonomist ’korumacılık aptallıktır’ imzası attı
DÜNYANIN önde gelen ekonomistleri, G-20 zirvesi öncesinde liderleri korumacılığa karşı çıkmaları ve serbest ticareti teşvik etmeleri konusunda uyaran bir deklarasyon yayınladı. Aralarında Nobel Ödüllü Ekonomist Vernon Smith’in de bulunduğu 2 bin akademisyen, dilekçeye imza attı. İmza atanlar arasında ABD eski Bakanlarından George P. Schultz ve ünlü akademisyen Francis Fukuyama gibi isimler de yer aldı. İngiliz düşünce kuruluşu Uluslararası Politika Ağı (IPN) tarafından hazırlanan metinde, "Korumacılık her zaman tehlikeli ve aptalca bir politikadır, hele ekonomik kriz dönemlerinde çok daha tehlikelidir" denildi.
En zengin Avustralyalı
Kişi başına milli gelir rakamlarına bakıldığında, 50 bin 53 dolarla Avustralya’nın ilk sırada yer alması beklenirken, Fransa’nın 48 bin 293 dolarla ikinci, ABD’nin 47 bin 335 dolarla üçüncü, Kanada’nın 46 bin 799 dolarla dördüncü, Almanya’nın ise 45 bin 999 dolarla beşinci sırada yer alması bekleniyor. İngiltere kişi başına gelirde 44 bin 720 dolara, İtalya 40 bin 298 dolara, Japonya 37 bin 644 dolara, Suudi Arabistan 22 bin 291 dolara, Güney Kore ise 20 bin 955 dolara ulaşacak. ABD, Satın Alma Gücü Paritesine (SGP) göre GSYH’de 14 trilyon 571,4 milyar dolara, Çin 8 trilyon 758 milyar dolara, Japonya 4 trilyon 490 milyar dolara, Almanya 2 trilyon 961,9 milyar dolara, Rusya 2 trilyon 449.5 milyar dolara yükselecek. SGP’ne göre kişi başına gelire bakıldığında da bu rakam, ABD’de 47 bin 335 dolara, Kanada’da 40 bin 41 dolara, Avustralya’da 38 bin 451 dolara, İngiltere’de 36 bin 981 dolara, Almanya’da 36 bin 107 dolara çıkacak.
1999’da kuruldu
Sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeleri bir araya getiren G-20, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye, İngiltere ve ABD’nin maliye bakanları ve merkez bankası başkanları ile Avrupa Birliği Dönem Başkanı ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı’ndan oluşuyor. G-20, 1999’da kuruldu. İlk resmi toplantısı ise 15-16 aralık 1999’da Almanya ve Kanada maliye bakanlarının ev sahipliğinde Almanya’nın başkenti Berlin’de yapıldı.
Zirvenin güvenliği için 15 milyon dolar harcandı
İNGİLTERE’nin ev sapipliğinde düzenlenen G-20 zirvesi için alınan güvenlik önlemlerinin 10 milyon (15 milyon dolar) sterline mal olduğu belirtildi. Resmi olarak bu akşam Kraliçe II. Elizabeth’in dün verdiği resepsiyon ve Başbakan Gordon Brown’ın düzenleyeceği akşam yemeğiyle başlayan zirve, bugün ’Excel’ adlı fuar merkezinden dönüştürülen kongre merkezinde yapılacak. İki gün boyunca Londra’da en az 2 bin 500 takviye polis görevlendirildi ve tüm polislerin izinleri iptal edildi. Zirve öncesinde protestocuların dünkü hedefleri arasında, İngiltere Merkez Bankası binasının bulunduğu City bölgesiyle ABD büyükelçiliği yer aldı. Taşınan dövizlerde "Bankacıları yiyin" gibi ilginç sözler yer aldı.
Alınan kararlar etkili oluyor
Kuruluşundan bu yana büyüme, mali sistemin kötüye kullanılmasının azaltılması ve mali krizlerle başa çıkma yöntemleriyle ilgili çalışmalarını sürdüren G-20’nin ekonomik ağırlığı ve geniş üye tabanına sahip olması dolayısıyla aldığı kararlar küresel ekonomi ve mali sistemin yönetimi konusunda meşruluk ve etki sağlıyor.
Küresel ekonomik ve mali sistemin daha fazla geliştirilmesi için ortak bir görüş geliştirilmesini amaçlayan G-20 üyeleri, 2004 yılında saydamlık ve vergi konularında bilgi alışverişi konusunda yeni standartları kabul etti.
Bu yıl İngiltere’nin dönem başkanlığını yaptığı grubun, gelecek yıl dönem başkanlığı Güney Kore’ye geçecek.
2 bin ekonomist ’korumacılık aptallıktır’ imzası attı
DÜNYANIN önde gelen ekonomistleri, G-20 zirvesi öncesinde liderleri korumacılığa karşı çıkmaları ve serbest ticareti teşvik etmeleri konusunda uyaran bir deklarasyon yayınladı. Aralarında Nobel Ödüllü Ekonomist Vernon Smith’in de bulunduğu 2 bin akademisyen, dilekçeye imza attı. İmza atanlar arasında ABD eski Bakanlarından George P. Schultz ve ünlü akademisyen Francis Fukuyama gibi isimler de yer aldı. İngiliz düşünce kuruluşu Uluslararası Politika Ağı (IPN) tarafından hazırlanan metinde, "Korumacılık her zaman tehlikeli ve aptalca bir politikadır, hele ekonomik kriz dönemlerinde çok daha tehlikelidir" denildi.