Güncelleme Tarihi:
ARTVİNLİ Mustafa ve ağabeyi İbrahim Kefeli’nin 1976’da İstanbul’da kurdukları atöyle ile başlayan Bisse’nin hikayesine 40’ıncı yılında yeni bir marka daha katılıyor. Mustafa Kefeli, 18-30 yaş arası gençler için B76 markasıyla koleksiyon üretmeye ve satmaya başladı. Merhum sanayicimiz Sakıp Sabancı’nın sağlığında hep giydiği ve her zaman reklamını yaptığı gömlek markası olarak ünlenen ve zamanla hazır giyimin önde gelen perakende zincirlerinden birine dönüşen Bisse, en baştan beri ‘sanat ile sanayi’ arasında güçlü bir ilişki kalmasını ilke edindiği için BİSSE kelimesi de ‘Birlikte İlkemiz Sanatla Sanayiye Erişmek’ cümlesinin kısaltması olarak ortaya çıkmış. Mustafa Kefeli şöyle konuşuyor:
MUHALLEBİ YERİNE GÖMLEK
“1961 Artvin doğumluyum. Mesleği, Rum ve Yahudi ustalardan öğrendim. Ağabeyim İbrahim Kefeli ile İstanbul’a gelmeye karar verdiğimizde köyümüzden çıkan herkes İstanbul’da muhallebici oluyordu. Biz ise farklı bir işte karar kıldık. 1976’da gömlek atölyemizi kurduk ki 14-15 yaşlarındaydım. 1984’te ise BİSSE markası doğru. 2016’da 40 yıl olacak. Şu an 2016 koleksiyonlarımızı hazırlıyoruz ve 40’ıncı yılın heyecanını yaşıyoruz. Türkiye’de aile şirketlerinin 30 yılı aşması zor. O nedenle ayrıca mutluyuz.
B76, CİROYU UÇURDU
40’ıncı yıl şerefine B76 diye bir de yeni marka çıkardık. Bu marka gençler için. Tabii ki bu Bisse’nin yaşlandığı anlamına gelmiyor. Bisse markasının müşteri kitlesi 30 yaş ve üzeri. B76’yla bunu 18 yaşa kadar indirmek istedik ve genç ve spor bir marka tasarladık. Bisse klasik ve ağır segment. B76’ya büyük ilgi oldu ve açıkçası şaşırdık. 2015 için ciro hedefimizde, malum nedenlerle zor bir yıl olduğu için artış öngörmüyorduk. 2014’ü tekrarlarsak yeter diyorduk. Fakat B76 ile ciromuz 2014’ü yüzde 15 aşmış durumda. Yeni markamız şimdi Bisse’lerde satılıyor. 2 yıl izleyeceğiz ve sonra bu markamız için de markalaşmayı düşünüyoruz. Biz aslında ‘gömlekte’ çok iddialıyız ve yıllık 1 milyon adet gömlek hedefimiz vardı. Bunu oturttuk. Yılda ortalama 1 milyon gömlek üretip satıyoruz ki bunun yüzde 70’i ihracata gidiyor. Gömlek ihracatımızın yüzde 70’i Bisse olarak satılıyor. Diğer markalara yaptıklarımızı da bizim koleksiyonumuzla üretiyoruz.
İHRACATTA AFRİKA
İhracatta da bir gerileme olmadı. Çünkü, Avrupa’da yüzde 20’lik gerilemeye karşın Afrika pazarında yüzde 50 yükseliş yakaladık. Güney Afrika bayimizle Johannesbourg’da bir Bisse mağazamız vardı. Yıl bitmeden birtane daha açılacak. Afrika’daki önemli şehirlere yayılmak için da showroom’umuzu açıyoruz. Afrika’ya aşağıdan yukarı yayılmak için çok önemli fırsatlar görünüyor. Çok bakir bölgeler var. Yurtdışında toplam 17, yurt içinde 38 mağazamız var.
BRÜKSEL’DE BİSSE STRAŞE
Brüksel Belediye Başkanı jest olsun diye bir caddeye Bisse ismini vermişti. Kendisi sıradışı ölçülere sahipti ve üzerine uygun kalıbı bir türlü bulamadığını söylüyordu. Biz de ona özel bir üretim yaptık ve çok mutlu oldu. Bize jest olsun diye de mağazamızın olduğu caddeye Bisse adını vermişti.”
3T’yi ihmal etmeyin
DUAYEN bir hazır giyim sanayicisi olarak ‘Tekstil, Tarım, Turizm’ üçlemesi için söylenen 3T formülünü de hatırlatan Mustafa Kefeli, seçimden sonra kurulacak yeni hükümetten beklentilerini de şöyle açıklıyor: “Bu üç sektör istihdam ve ihracat için çok kritik. Ancak son yıllarda tekstil üvey evlat muamelesi görüyor. Mesela ‘Yüzde 8 ve yüzde 18 KDV’ sorunumuz var. KDV, kumaşta yüzde 8 ki bu maliyetimizin yüzde 38’inin KDV’sidir. Geri kalan yüzde 62’nin KDV’si yüzde 18. Ancak ürünü satarken KDV yüzde 8. Sektörün kağıt üzerinde alacağı var, alamıyor. Vergiye de mahsup etmiyorlar. İkinci önemli sorunumuz marka tescil sistemindeki ilkellik. Bu konuda bir reform gerekiyor. Mevcut yapıda marka yatırımı yapan firmalar çok büyük mağduriyetler yaşıyor.”
AVM’ler cirodan yüzde 15 alsın
BİSSE Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kefeli, sektörün önemli sorunlarından birinin de Alışveriş Merkezlerinin (AVM) ‘dövizle yüksek kira’ konusunda ısrarı olduğunu anlatıyor. Kefeli ilginç bir öneride bulunuyor: “AVM’leri yönetenlerin mağazalara ‘risk ortağı’ olmaları gerekiyor. Kurlarda yüzde 20-30 yükseliş oldu ve kiralar dövizle. ABD faizleri artırırsa sorun daha da büyür. AVM’lerin ciro bazlı kiralamaya yani ‘kazan kazan’ esasına geçmelirini öneriyorum. Yüzde 15’e kadar cirodan pay verilebilir. Buna karşılık kira ve aidatlardan vazgeçsinler.”