Güncelleme Tarihi:
27 Ekim 1945’te Brezilya’nın doğusundaki Caetes kentinde doğan Luiz İnacio da Silva (Lula), babasını ilk kez 7 yaşında gördü. Annesi Lula’nın bakımını tek başına sürdüremeyeceğini anladığında babasının yanına Sao Paolo’ya gitti. 13 gün süren bu yolculuktan sonra Lula’nın babası, babasının karısı ve annesi bir süre aynı evde yaşamaya başladılar.
Fakat tahmin edilebileceği gibi bu yaşam pek sağlıklı yürümedi. Lula’nın eğitim hayatı ekonomik sebeplerden ötürü hep yarım kaldı. 10 yaşında okumayı tamamen sökebildi ve ikinci sınıfta okulu bıraktı. Lise ve üniversite eğitimi hiç almadı.
12 yaşında sokaklarda ayakkabı boyacılığı yapmaya başladı. 14’üne geldiğinde ise torna tezgahının başında buldu kendini. Gerçekten işçi kökenli bir isim olan Lula Brezilya Devlet Başkanlığı’na veda ederken şu sözü kullanacaktı: Ben bu makamda kendimi temsil etmedim. Bir işçinin neler yapabileceğini herkese gösterdim. Eğer başarısız olsaydım kimse bize inanmayacaktı.
Lula 19 yaşında bir otomobil fabrikasına makina operatörü olarak girdi ve burada ilk ciddi iş kazasını yaşadı. Sol serçe parmağı kopan genç Lula o gün tedavi olmakta çok zorlandı. Gece 03:00’da kopan parmağı için dört saat sonra doktor bulabildi ve doktor, yapacak bir şey olmadığını, parmağı kesmek zorunda olduğunu söyledi. O an dünyanın bütün çaresizliğini üzerinde hissetti Lula. Açlık, kısıtlı imkanlar, uzun çalışma saatleri, her şey üzerine üşüşmüştü ve şimdi de bir parmağını kaybedecekti. Harekete geçmesi gerektiğini biliyordu. İşte o gece bir lider doğdu. Brezilya 1964 günü bir gece yarısı aslında tarihi bir ana tanıklık ettiğini bilmiyordu.
Ardından sendikacılık başladı. Uzun seneler otomobil fabrikalarında işçi olarak çalışan Lula, Mercedes, Volkswagen gibi dev firmaların üretim yaptığı Brezilya’da geniş çaplı grevlerin organize edilmesine ön ayak oldu. 1980 yılında aktif politikaya atılana kadar ömrü sendikacılıkla geçti.
Bu zaman zarfında sermaye-emek ilişkisini incelemek için çok yeterli zamanı olacaktı. 1980’de ise Brezilya’da askeri cunta yönetimine karşı ilk ayaklanmanın sinyalleri veriliyordu. İçlerinde sendikaların ve akademisyenlerin de bulunduğu Brezilya işçi partisi kuruldu.
Lula da Sao Paolo valiliği için adayldığı koydu ve kaybetti. Takvimler 1982’yi gösteriyordu. 1986’da ise milletvekili oldu. Yılmayan karakteri politikada da kendini gösteriyordu. 1989’da ise kendine daha büyük bi hedef koydu ve Brezilya devlet başkanlığı için yarıştı. Fakat kaybetti.
Bu 10 yıllık politik kariyerindeki ikinci büyük travma oldu. 1990’a gelindiğinde Lula tekrar milletvekilliğine adaylığını koymadı ve parti işlerine geri döndü. İşçi partisinin ülke genelindeki organizasyon çalışmalarında öncü oldu, teşkilatın başına geçti. 1994 ve 1998 yıllarında tekrar başkanlığa aday oldu ve kaybetti. Yılmıyordu. Lula korkuyu şöyle açıklıyor: Ülkemde umudun korkuyu yendiğini görmek istiyorum. Ülkem dünyadaki korkunun umuda karşı savaşında lider olmalı!
2002 yılına gelindiğinde ise Lula 4. kez Brezilya Devlet Başkanlığı’na adaylığını koydu ve bu sefer kazandı. Bu dönemde Brezilya küresel ekonomiye entegre olacak ve dünyanın en büyük 8. ekonomisi sayılacaktı. Lula bir Davos zirvesinde ekonomik büyümelerine de vurgu yaparak şu sözleri kullanacaktı: Şu an öyle bir yerdeyiz ki burada pazar demek tanrı demek.
Brezilya Lula döneminde dış politikada da önemli atılımlar yaptı. İran ile nükleer müzakerelerin yürütülmesinde önemli rol oynayan ülke Şanghay Beşlisi’nin kurucularından olarak batılı güçlere karşı ses yükseltti.
Lula 2011 yılına kadar iki dönem Brezilya devlet başkanlığı görevini yürüttü. Bu süre zarfında yoksullara karşı yürüttüğü politikalarla halkın desteğini kazandı…
Ülkesinin yaşadığı dönüşümü şu sözlerle dile getiriyordu: Brezilya kendini yeniden keşfediyor. Dün ise Lula’nın yıllardır yaptığı ismi ilk kez ciddi tehlike altına girdi. Brezilya polisi 200 emniyet mensubu ile tarihin en büyük yolsuzluk operasyonlarından birine imza attı.
Araba Yıkama ismiyle bilinen soruşturma kapsamında Lula da sorgulandı. İddia çok vahimdi. Lula kendisini ve ailesinin bazı lüks seyahatlerini devlet firması Petrobras aracılığıyla yapmakla suçlanıyor. Lula’nın ofisi iddiaları yalanlasa da 2018 yılında başkanlığa aday olması beklenen efsane başkanın işi çok zor olacak…