Güncelleme Tarihi:
2016 yılı içinde iklim değişikliği ve doğal afetlere bağlı 315 olay sonucunda 210 milyar dolarlık ekonomik kayıp yaşandı. Bu kayıp bugüne kadar kayıtlara geçen en büyük 7. kayıp olarak tespit edildi. Ayrıca 2013 yılından bu yana 200 milyar dolarlık eşik ilk kez aşılmış oldu. 2016’daki tüm ekonomik kayıpların yüzde 70’ini oluşturan sel, deprem ve şiddetli hava olayları, ilk üç tehlikeyi oluşturuyor. Rapora göre, dünyada ekonomik olarak 1 milyar dolardan fazla zarara yol açan en az 34 doğal afet yaşandı. Dünyada risk yönetimi, sigorta ve reasürans brokerliği konularında faaliyet gösteren Aon’un yayınladığı “2016 Küresel İklim ve Felaket Raporu”nda, geçtiğimiz yıl dünya çapında meydana gelen iklim ve doğal afet olayları irdeleniyor.
YÜZDE 70’İ SEL VE DEPREM
Rapora göre, 2016 içinde ekonomik kayıplara neden olan toplam 315 farklı olay yaşandı. Bu olayların yüzde 70’lik ağırlığını sel, deprem ve ağır hava olayları oluşturdu. Yıl boyunca meydana gelen olaylar arasında Japonya’daki büyük depremler, Amerika ve Karayipler’deki Matthew Kasırgası, Çin, Avrupa ve İngiltere’deki yıkıcı yaz selleri, Kanada ve Amerika’daki kontrol edilemeyen yangınlar ve Güneydoğu Asya ile Afrika’nın çeşitli bölgelerinde meydana gelen kuraklıklar sayılabilir. Ancak, 2016’daki en kötü olay Nisan ayında Ekvador’da meydana gelen ve en az 673 kişinin ölümüne sebep olan deprem oldu. Japonya’da nisan ayında yaşanan depremler ise tek başına yılın en büyük ekonomik kaybına sebep oldu. Japon hükümeti, Kumamoto bölgesi ve komşu bölgelerindeki zararın 38 milyar doları bulduğunu belirtiyor. Oluşan kaybın, 5.5 milyar doları sigortalıydı ve bu sigorta teminatları açısından en pahalı olaydı.
10 YILDA HIZLA ARTIYOR
Son 10 yılda en çok artış gösteren tehditlerin deprem, su baskınları ve kuraklık olduğu belirtiliyor. Bu olaylardan 14’ü Amerika Birleşik Devletleri’nde, 11’i Asya-Pasifik ülkelerinde, 3’ü Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde ve 2’si ise Latin Amerika’da meydana geldi. Küresel iklim risklerinin yükselmesinin temelinde ise pek çok faktör yer alıyor. Küresel ısınmanın deniz seviyesindeki yükselişe sebep olması, alışılmışın dışında hava olayları, ısı değişimlerinin yanı sıra, küresel nüfus ve göç dalgaları da etkiliyor. Aon Türkiye Eş-CEO’su Ferhan Özay, “Dünyada her tabiat olayında meydana gelen zararın tamamı sigortalı değil. Ekonomik zarar açısından geçtiğimiz yıl ilk sırada Japonya’da olan deprem var. Ekonomik zarar 38 milyar dolar, sigortalı zarar 5.5 milyar dolar. 2016’da kuraklık, seller ve aşırı hava olayları artmış. İklim değişikliğinin sebep açtığı ekonomik zararların arttığını görüyoruz. Niçin daha fazla sel oluyor? Niçin daha fazla kuraklık oluyor? İklim değişikliği kadar demografi ve şehirleşmenim de etkisi var. Birkaç tane faktör bir araya geliyor” diyor.
“İKLİM” SİGORTASI
2016, küresel kara ve okyanus sıcaklık kayıtları 1880’de tutulmaya başlandığından beri kaydedilen en sıcak yıl olarak sona erdi. Bu rekor üst üste üç yıldır kırılıyor. 2016’daki ekonomik kayıplar, neredeyse tamamen sel, deprem, şiddetli hava ve tropikal siklon olaylarından kaynaklandı. Bu dört tehlike, tüm küresel afet zararlarının yüzde 85’ini oluşturdu. Ekonomik kayıpların artışına atfedilen birçok faktör var. Bilimsel veriler, iklim değişikliğinin varlığını vurguluyor. Isınan bir atmosferin, deniz seviyesinin yükselmesine, daha alışılmadık hava koşullarına ve tarihsel olarak kaydedilenin ötesinde yoğun meteorolojik olaylara yol açtığına dair kanıtlar artıyor. Son yıllarda iklim değişikliği ile alakalı sigorta ürünlerinin arttığını da söyleyen Özay, “Hava koşullarına karşı koruyan ‘weather hedge’ dediğimiz ürünler var. Örneğin rüzgâr santrali yapıyorsunuz ama hava şartları gelirinizde çok önemli rol oynuyor. Esmediği zaman ne olacak? Fizibilitesini yaptığınız parayı kazanamıyorsunuz. Bunların artık sigortası var. Türkiye’ye bu sistem henüz tam gelmedi. Japonya’da bunu çok daha küçük ölçeklere indirmişler. Örneğin araba yıkayıcıları bu hava koşulları sigortasından yararlanabiliyor” şeklinde konuşuyor.
7 BİN ÇOCUK SUYU VERİMLİ KULLANIYOR
DÜNYANIN en sürdürülebilir 100 şirketi arasında yer alan Geberit, 2013 yılından beri hayata geçirdiği kurumsal sosyal sorumluluk projesi ‘Su Gelecektir’ tiyatro oyununu ile suyun önemine dikkat çekmeye devam ediyor. Bu farkındalıkla Kadıköy Belediyesi’nin Dünya Su Günü kapsamında Kozyatağı Kültür Merkezi’nde düzenlediği etkinlikte yine ‘Su Gelecektir’ diyen Geberit, bugüne kadar ulaştığı 7 bin çocuğa yeni minikleri ekledi. Geberit, tiyatro oyunu ile 6-12 yaş arası çocuklara ulaşarak küçük yaşlardan itibaren su tasarrufu alışkanlığının çocuklara kazandırılmasına destek oluyor. Özellikle mutfak ve banyoda boşa kullanılan suyun dünyamız için gelecekte olumsuz sonuçlara yol açabileceğini konu edinen tiyatro oyunu, su kaynaklarının korunması ve hijyen konusunda da önemli bilgiler veriyor. Oyun sonrasında çocuklara suyun önemi, çevre ve su tasarrufunu deneylerle anlatan ‘Su’ kitabı hediye edilerek, oyun esnasında verilen bilgilerin pekiştirilmesi sağlanıyor.
KÖMÜRDE ÇARPICI RAPOR
COAL Swarm, Sierra Club ve Greenpeace tarafından “Yükseliş ve Çöküş 2017: Küresel Kömürlü Termik Santral Kapasitesi Takip ve İzleme” adlı rapor yayınlandı. Kömürlü termik santral projelerinin küresel görünümünü ortaya koyan rapora göre, kurulması planlanan kömürlü termik santral sayısında küresel çapta düşüş yaşanıyor. Rapor, kömürlü termik santral yatırımlarına ilişkin olarak, tüm inşaat öncesi planlama faaliyetlerinde yüzde 48, inşaata başlanan proje sayısında ise yüzde 62 oranında düşüş olduğunu ortaya koyuyor. Sadece Çin’de, verilen termik santral lisans sayısında yüzde 85 azalma görüldü. Rapora göre, 2016 yılında Çin ve Hindistan’da 100’den fazla kömürlü termik santral projesi donduruldu. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’deki bu düşüşün sebebi, Çin Hükümeti’nin getirdiği yeni resmi sınırlamalar olarak gösterilirken, Hindistan’da ise yatırımcıların ve bankaların kömürlü termik santral projelerine finansman sağlama konusundaki tereddütleri yüzünden büyük bir gerileme yaşanıyor. ABD ve Avrupa’da ise özellikle ömrünü tamamlayarak kapanan termik santraller dikkat çekiyor.