Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin önde gelen süt ve süt ürünleri üreticisi Sütaş, bu yıl 35’inci yaşını kutluyor. 2009’da küresel krize rağmen yüzde 12 büyüyen ve cirosunu 800 milyon liraya yükselten Sütaş, 2012 yılı sonuna kadar 250 milyon liralık yeni yatırım yapacak ve üretim tesisi sayısını 2’den 4’e çıkaracak. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, 35’inci yılda grup olarak “Süte aşklarını ilan edeceklerini ve ‘Sütaşkı’ sloganıyla sadece süte odaklı iş stratejilerini pekiştireceklerini söyledi.
250 milyon liralık yatırım
Muharrem Yılmaz, Sütaş’ın üç yıllık büyüme planını şöyle açıkladı: “Önümüzdeki üç yıl içinde mevcut yatırımlarımızı tamamlamak, yeni kategorilerde yeni ürünleri piyasaya sürmek, hammadde üretimimizi geliştirmek ve üretim merkezlerimizin sayısını 4’e çıkarmak üzere toplam 250 milyon liralık yeni yatırım yapacağız. Bu yatırımlar hem üretimimizi hem de istihdamımızı ikiye katlayacak ve 5 bin kişi istihdam eder hale geleceğiz. Türkiye süt ürünleri pazarı 2006’dan beri yüzde 55 büyürken biz yüzde 67 büyüdük. Diğer tarımsal faaliyetlerle 2009 grup ciromuz 800 milyon lira oldu. İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde 82’inci sıraya yerleştik.”
Muhtar dedenin sözü
Yılmaz Ailesi’nin süt işine girip “Türkiye’nin sütçüsü” olma hikayesinin Karacabey Harmanlı Köyü muhtarı dedesi Celalettin Yılmaz ile başladığını belirten Muharrem Yılmaz bu öyküyü şöyle özetledi: “Dedemiz Celalettin Bey, süt işine verdiği bir sözü tutmak uğruna mandıracı olarak başlamış. Bir arkadaşı ondan kendi yerine Karacabey Harası’nın süt ihalesine girmesini istemiş. Celalettin Bey de ihaleye girip günlük 4 ton süt ihalesini almış. Ancak arkadaşı fiyatı yüksek bulmuş ve teminatını yakıp ihaleyi bırakmak istemiş. Celalettin Bey de ihalede verdiği sözün söz olduğunu söyleyip bu sözü tutmak adına kendisi devam kararı almış. Sütü işlemek için de bir kaşar tesisi kurmuş. Oğlu Sadık yılmaz ve kardeşleri de ‘SY Kaşarları’ adıyla kaşarda marka olup yürümüşler.”
750 milyon litre süt
Muharrem Yılmaz, babası Sadık Yılmaz’ın 1975’te artık sanayiciliğini geliştirmek istediğini ve sadece kaşar üretimi yerine süte dayalı tüm ürünleri üretme kararı aldığını belirterek, şöyle konuştu: “Sadık Yılmaz, Karacabey’de Sütaş’ı kurdu. Sütaş’ın açılımı ‘Sütten Aşlar’dı. 1350 metrekarelik bir fabrika ve günde 5 bin litre süt işleme kapasitesine sahip küçük bir işletmeydi. 19 kişi çalışıyordu ve sadece 3 dağıtım kamyonumuz vardı şimdi 2 bin 700 çalışanımız var ve yılda 750 milyon litre süt işleyebiliyoruz.”
Enerjimizi inekler üretecek
SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, yeryüzünde ‘kendi kendini üretebilen tek üretim aracının inekler olduğunu’ söyledi ve “Bir taraftan süt üretiyor bir taraftan da çoğalıyorlar” dedi. Yılmaz, 3 yıl içinde tamamlanacak bir geri dönüşüm enerji projesiyle de Sütaş’ın elektrik ve ısınma enerjisi ihtiyacının tamamını kendi üretim zincirlerinden sağlayacaklarını belirterek, “Geri dönüşüm olarak yılda 2 bin 922 ton gübre, 3 bin 125 metreküp biogaz, 1 milyon 642 bin litre temiz su üretiyoruz” dedi.
78 bin satış noktasında var
Sütaş, Aksaray tesislerinin faaliyete geçmesiyle birlikte 12 saat içinde en uzak satış noktasına taze günlük süt ulaştırabilir hale geldi.
1055 araçlık dağıtım filosu 8 ana kategoride 189 farklı gramaj ve ambalajda 67 çeşit ürünü,
78 bin satış noktasına dağıtıyor.
Sütaş, 2 fabrikada, toplam 110 bin metrekare kapalı alanda, yılda 750 milyon litre süt işleyebiliyor.
Migros’la çalışmayı biz de istiyoruz
MUHARREM Yılmaz, Sütaş ile Migros arasındaki ticari uyuşmazlığın ne zaman biteceğinin sorulması üzerine, “Migros ile ticari görüş ayrılığımız halen devam ediyor. Olabilir, ticarettir. Migros bizim ilk müşterilerimizdendir ve elbette 35’inci yılı onlarla birlikte kutlamak isterdik. Umarım ticari görüş farklılığımızla ilgili süreç tamamlanır ve Migros ile tekar çalışırız. Tüketicimize her yerde ulaşmak isteriz” dedi.
Türk yoğurduyla neden uğraşıyorlar anlamadık
SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Türk yoğurdunun standardı konusunda yürütülen çalışmalar hakkında da şöyle konuştu: “Türk yoğurdu standardı zaten vardı. ‘Gıda kodeksini Avrupa Birliği (AB) standartlarına uyumlu yapmak için yoğurt standartlarını değiştiriyoruz’ dediler. Proteini 4’ten 3’e indirdiler. Kuru madde oranı 12 olması gerekirken kaldırdılar. Biz de bunu anlamakta zorlandık çünkü AB’nin bu konuda bir standardı yok. İtirazlarımız üzerine yeni komisyon oluşturuldu. Merakla bekliyoruz ve Türk yoğurdu standardının kalmasını istiyoruz.”
İnekler uçuyor ürünler paraşütle iniyor
İNEKLERİN rol aldığı reklam filmleriyle ve günlük karikatürlerle diğer süt ve süt ürünleri üreticilerinden farklı bir reklam stratejisi geliştiren Sütaş’ın 35’inci yılı için Sütaşkı sloganlı yeni reklam filminde çok sayıda inek var. Ancak bu defa inekler uçuyor ve gökyüzünden süt ve süt ürünleri paraşütlerle iniyor. Reklam filminin müziği ise Christian Adam, J.L. Drion ve J.Donder’nin “Si tu savais combien je t’aime” adlı parçası oldu. Erçetin, bu şarkıyı ‘süt sevgisini’ anlatan Türkçe sözlerle seslendiriyor.
AB artık ürünlerimize kapıyı açmak zorunda
MUHARREM Yılmaz, sektör olarak halen Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ihracat yapamadıklarını bunun da AB’nin yasaklar ve engeller koymasından kaynaklandığını söyledi. Yılmaz şu bilgileri verdi: “AB’ye ihracat yapamıyoruz çünkü engelliyorlar. Ama bütün gerekçeleri ortadan kalktı. Artık AB’nin reddedemeyeceği bir hale geldik ve eminim yakında kapılarını ardına kadar açacaklar.”