Güncelleme Tarihi:
ÖZELLEŞTİR-ME İdaresi Başkanlığı-nın (ÖİB) geçen hafta 14 şeker fabrikasının satışına ilişkin ihale ilanı kamuoyunda büyük tepkiye neden oldu. Şeker-İş Sendikası, ihalenin yürütmesinin durdurulması için Danıştay’da dava açarken, ÖİB yetkilileri hakkında da ağır iddialarla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Şikayet dilekçesinde 14 fabrika için teklif verme süresinin 35 gün olduğuna dikkat çekilerek, “Bu sürede fabrikalar gezilemez, almak için para bulunamaz” denildi.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAK
Sendika adına Avukat Gökhan Candoğan’ın verdiği 21 Şubat tarihli dilekçenin şikayet edilenler kısmında, “ÖİB Başkanı Ahmet Aksu ile isim ve unvanları tespit edilecek ÖİB yetkilisi kamu görevlileri” yazıldı. Şikayet konusu suçlama ise şöyle özetlendi: “Sermayesinin tamamı kamunun bünyesindeki Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’ye (TÜRKŞEKER) ait 14 fabrikanın özelleştirilmesine dair iş ve işlemler sırasında aleniyet ve şeffaflık ile ilgili hükümlerin ihlali, bilgi edinme başvurusuna yanıltıcı bilgi verme, ihale sürecine dair kamuoyuna açıklanmayan bilgi ve belgelerin 3’üncü kişilerle paylaşılmış olması şüphesini doğuran eylemler nedeniyle, görevi kötüye kullanmak (TCK madde 257) ve ihaleye fesat karıştırma (TCK 235).”
FİNANSMAN BULAMAZLAR
Hürriyet’e bilgi veren Candoğan, sendikanın 22 Ocak’ta ÖİB’e Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde başvurarak TÜRKŞEKER’in özelleştirme stratejisinde bir değişiklik olup olmadığı sorusu yönelttiğini anımsattı. Candoğan, ÖİB’in çalışmaların ÖYK kararları doğrultusunda devam ettiği, belli olgunluğa ulaştıktan sonra kamuoyuyla paylaşılacağı yanıtı verdiğini söyledi. Bu yanıttan kısa bir süre sonra ihale ilanına çıkıldığını belirten Candoğan, ilandan özelleştirme stratejisinin değiştiğinin anlaşıldığına dikkat çekti. Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda ise şu ifadeler dikkat çekti: “Böylesi önemli bir özelleştirme sürecinde, ciddi alıcıların fabrikaları gezmesi, bilgi alması, karar vermesi, finansman için görüşmeler yapması için gereken makul zaman gözetildiğinde, önceden bu süreçten haberdar olunmadıktan sonra, belirlenen sürede ihale hazırlıklarının tamamlanması, mümkün görünmemektedir. Tam da bu noktada, kamuoyundan saklanan/gizlenen bilgilerin, hukuka aykırı bir şekilde 3.kişilerle paylaşılmış olması gibi ihale sürecini sakatlayan işlemlerin varlığına dair şüphe ortaya çıkmaktadır. “
CARGILL’İN RAPORU SUÇ DUYUSUNDA
SUÇ duyurusunda ayrıca şu ifadeler de yer aldı: “İhale ilanına ilişkin şüpheleri artıran bir diğer bilgi de; ülkemizin stratejik ürünü olan pancar şekerinin yok edilmesine yönelik faaliyetleri bulunan Amerika menşeili Cargill firması tarafından hazırlanan ve Ocak 2018’de çeşitli kişi ve kurumlara dağıtıldığı bilgisi basında yer alan raporda, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi gerektiğinin savunulmasıdır. Raporun hemen ardından, toplumu endişeye sürükleyen bu özelleştirme sürecinin başlatılması, ihale sürecinin tasarımı konusunda ciddi şüpheler doğurmuştur.”