Güncelleme Tarihi:
Kendilerinin 300 yıllık bir yörük ailesi olduğunu ve hep bal üretimi işinde olduklarını söyleyen Çay, daha önce aileleri ve çevreleri için ürettikleri balları artık pazara çıkarma kararı aldıklarını belirtti. Çay, şöyle konuştu:
"Biz zaten yıllardan bu yana kendi geleneklerimize göre bal üretiyoruz. Fakat bu ballar sadece bizim yöremizde kalıyordu, eşe dosta gidiyordu. Ailedeki yeni jenerasyonla birlikte işi biraz genişletme kararı aldık. Önce uluslararası bal yarışmalarına katılmaya başladık. Aldığımız sonuçlar da bizi cesaretlendirdi. Fransa'da Dünya Arıcılık Örgütü tarafından bronz madalya, bu sene de Slovenya'daki Dünya Tıbbi Arı ürünleri kongresinde gümüş madalya kazandık. Önümüzdeki sene Arjantin de yapılacak dünya bal yarışmasına da katılacağız. Türkiye'nin ballarını dışarıda duyurmaya başladık"
"5 BÄ°N LÄ°RAYA BÄ°LE SATARSINIZ"
Eğriçayır markası ile İstanbul pazarına girmeleriyle büyük bir ilgi gördüklerini söyleyen Çay, balın kilosunun ortalama 125 lira olmasına rağmen satış konusunda hiçbir sıkıntı yaşanmadığını söyledi.
Özellikle büyükşehirlerde doğal ve kaliteli bala karşı çok ciddi bir talep olduğunun altını çizen Çay, "Bu anlamda Anadolu toprakları arıcılık ve bal üretimi için çok uygun. Eğer zeytinyağı ve şarapta olduğu gibi bu tarafa da biraz ilgi oluşursa tüketicilerin çok güzel ballar yiyebileceğini düşünüyorum. Bence butik bal üretimi yapacaklar açısından önemli fırsatlar var. Çünkü Türkiye'de iyi bala 5 bin lira bile deseniz alacak kitle var. Ama yeter ki ürününüz tamamen doğal olsun" diye konuştu.
Katıldıkları fuarlar ve yarışmalarda yurtdışından da ilgi gördüklerini anlatan Celal Çay, "Mesela OrtadoÄŸu'dan bir tücar gelip bir konteynır bal istedi. Bizim bütün bir yıllık üretimimiz zaten ancak o kadar. Nasıl satalım? Ä°ÅŸte o yüzden söylüyorum, eÄŸer Türkiye'de yeni yatırımcıların giriÅŸi ile iyi bir butik bal üretimi oluÅŸturulabilirse yurtdışında da iyi pazar var" diye konuÅŸtu.Â
"2 BÄ°N 400 METREDE ÃœRETÄ°YORUZ"
Kendilerinin bal üretimini 2 bin 400 metre yükseklikteki Eğriçayır Yaylası'nda yaptıklarını söyleyen Çay, bu yükseklikte hiç ağaç olmadığını ve arıların tamamen yabani çiçekler ve kır çiçeklerinden beslendiğini söyledi. Bölgede nem oranının çok düşük olmasının ve kuraklığın da balın kalitesini artırdığını ve aromasını çeşitlendirip yoğunlaştırdığını ifade etti.
Çay, "Genel olarak kurak yerlerdeki balların aroması ve tadı çok yoğundur. Çünkü bitkiler topraktan su yerine bir yığın mineral almak zorunda kalır. Fakat bal rekoltesi daha düşük olur." dedi.
ÃœRETÄ°M ARTACAK
Şu anda ellerinde 200 civarı kovan olduğunu ve yıllık ancak 1500-2500 kg üretebildiklerini belirten Çay, bu rakamı yıllar içerisinde artıracaklarını ve 1000 kovana çıkmak istediklerini belirtti.
Â