Güncelleme Tarihi:
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, altında 6 bin 500 tonluk potansiyel olduğunu söyledi. Yılmaz, Türkiye’de, yapılmış bir modelleme çalışmasına göre, 6 bin 500 ton metal altın potansiyeli olduğunu belirterek, “Biz bunun 1500 tonunun nerede olduğunu biliyoruz, hatta üretmeye de başladık. Geriye kalan, yer altında bekleyen 5 bin ton var. Arama çalışmalarıyla 5 bin ton altın daha keşfedilip üretilebilir rezerve dönüşebilir” dedi. Yılmaz keşfedilmeyi bekleyen bu altının bugünkü piyasa değerinin yaklaşık 300 milyar dolar olduğunu dile getirdi.
İLK ETAPTA ÜRETİM HEDEFİ 50 TON
Yılmaz bir grup gazeteciyle yaptığı sohbet toplantısında, Türkiye’de altın madenciliğinin yıllık üretim kapasitesinin 35 ton olduğunu, 160-170 ton civarında ithalat yapıldığını anlattı. Yılmaz, “Biz burada üretirsek avantajımız ne; enflasyonist etkinin çok bariz ortaya çıktığı bir yerden bahsediyoruz” dedi. Sektörün üretim hedeflerinden de bahseden Yılmaz, önce yılda 50 ton daha sonra da 100 ton altın üretiminin hedeflendiğini vurguladı. Yılmaz, 2023 yılında 31 milyar dolarlık altın ithalatı olduğunu, 12 milyar dolar da ihracat yapıldığını, dış ticaret açığının da 19 milyar dolar seviyesinde olduğunu anlattı. Yılmaz, Türkiye’de yer altında nikel, altın, toryum, bor, kömür, trona gibi tüm madencilik alanındaki servetinin 3.5 trilyon dolar değerinde olduğunu dile getirdi.
İLİÇ KAZASINDA DOĞRULAR ÇIKSIN
Yılmaz, İliç kazasının hatırlatılması üzerine şunları söyledi: “Önce insan, sonra çevre. Bunu öncelemediğiniz zaman yaptığınız işin bir anlamı kalmıyor ve sizinle beraber yapanlar da bunu yapmadığı zaman, sizin de kredibilitenizi götürüyor. Örnek; İliç. Orada ne olup bittiğini, içeride ne yaşandığını gerçekten bilmiyorum. O tesise kaza olduktan bir gün sonra gittim, daha önce hiç gitmemiştim. Meclis’in araştırma komisyonu var, inşallah doğruları çıkarırlar ortaya. Hiç çalışmadığım, hiç görmediğim, içine girmediğim bir tesisle ilgili müspet de menfi de bir şey söylemek doğru gelmiyor. Bir münferit madende olan bir olay, bütün bir madencilik sektörünün üstüne yapışsın istemeyiz. Oradaki doğrular ortaya çıksın. Ne olduğunu biz de öğrenelim, ondan sonra da eğriye eğri, doğruya doğru hep beraber diyelim.”
MADENCİLİK İLKELERİ BELİRLENMELİ
Denetim standartlarının net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini dile getiren Yılmaz, “Sektörün, kendi kendini denetleyecek, bağımsız denetim mekanizmasını oluşturması lazım. Örneğin; Kanada Madenciler Derneği’nin “Sürdürülebilir Madencilik İlkeleri” diye yayınladığı bir ilkesi var. O ilkeye göre standartlarını belirlemiş” dedi. Yılmaz, madenlerde bu standartlara uyanlara İç Denetim Sertifikası verildiğini söyledi. Bu ilkeleri hayata geçirmeyi hedeflediklerini kaydeden Yılmaz, “En önemlisi sabah madene gelenin akşam eve gitmesidir” dedi.