Güncelleme Tarihi:
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan’a resmi ziyareti sonrası dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtlarken, görüşmenin bir bölümü başkanlık sistemi üzerine yoğunlaştı. Erdoğan, Türkiye’nin başkanlık sistemine geçişi konusundaki tezini daha çok ekonomiye dayandırdı:
- Şu anda inanın patinaj yapıyoruz. Belki bazıları farkında değil ama rakamlar bunu gösteriyor. Son 3 senedir ekonomik olarak bir patinajın içerisindeyiz.
Kişi başına milli gelirin 10 bin doları aştığını anımsattı:
- 10 bin doları aştık ama orada bir patinaj başladı. Niye?
Sorunun yanıtını şöyle verdi:
- Çünkü birileri adeta böyle gelip bileklerinize zinciri takıyor, orada sizi maalesef olduğunuz yerde patinaja mahkum ediyor.
İşadamlarının kendisine sık sık dert yandığını belirtti:
- Adamcağız yatırım yapmak istiyor, yargı önünü kesiyor. Yatırımlar da öyle ufak tefek değil, 200, 250, 500 milyon dolarlardan söz ediliyor. Burada önlerine engel çıkmamış olsa adamlar “vurup” geçer.
Yargı engeli konusuna Galataport’u örnek gösterdiğini anımsattı:
- 1 milyar dolarlık bir yatırımın söz konusu olacağı Galataport için ihale 2 yıl önce yapıldı. Hâlâ iş başlayamadı. Neden? Çünkü, itirazdan 2 yıl sonra Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verdi. Buna benzer birçok olay var.
Türkiye’nin hızlı yol almaya ihtiyaç duyduğunu kaydetti:
- Bizim önümüzde bir engel olmadan, süratle, hızla gitmemiz lazım. Eğer sistem rahat çalışırsa, inanıyorum ki 2023 hedeflerimizi yakalama konusunda daha farklı yol alırız.
- Türkiye’yi bu patinaj ortamından kurtarmaya tek parti iktidarı da mı yetmiyor?
- Bakın, biz bu seçime kadar kişi başına milli geliri 15 bin dolara çıkarmayı hedeflemiştik. Bunu yakalayamadık. Çünkü, sistemde sıkıntı var. Sistem ciddi manada engelliyor.
Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen küresel sermayenin de yargıdan yakındığına işaret etti:
- Küresel sermaye gelmezse, reel sektörde nasıl güçlü bir yapıyı yakalarız?
Küresel sermayenin doğrudan yatırımında bir kere yıllık 22 milyar doları yakaladıklarına değindi:
- Ondan sonra bir daha bu rakamı yakalayamadık. Yıllık 10-12 milyar dolarlık doğrudan küresel sermaye yatırımında takıldık kaldık. Geçmişte yılda 1 milyar dolarlık doğrudan yatırımı zor buluyorduk. Ama o zaman da 232 milyar dolar milli geliri olan bir Türkiye vardı. Biz artık bu seviyeleri kabullenemeyiz.
Küresel sermayenin Türkiye’yi güvenli liman görmesi gerektiğini vurguladı:
- Bunun için güçlü adımlar atıp, çok daha farklı yerlere varmamız lazım. Küresel sermayeye Türkiye’ye rahatlıkla gelebileceği bir ortamı yaratmalıyız.
Bir zamanlar özellikle iş dünyası ekonomik istikrar için “tek parti iktidarı” hayalleri kurardı...
Son 12 yıla “tek parti iktidarı”yla damga vuran Erdoğan, şimdi artık bunun da “yeterli olmadığını” savunuyor.
Erdoğan’a bakılırsa, “orta gelir tuzağı”ndan çıkışın yolu da “başkanlık”tan geçiyor...
Bankaların karşısında ‘dik’
duracak idari yapı lazım
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, ekonominin önündeki “engelleri” anlatırken, faiz politikalarına da değindi:
- Sistemde engel çıkaran unsurlar arasında faiz politikaları da var. Bunun içinde özellikle finans sektöründeki yaklaşım tarzları var.
Bankaların krediler konusunda girişimcileri ciddi anlamda sıkıştırdığını savundu:
- Şimdi bankalar bu tür adımları atarken onların karşısında dik durabilecek bir idari yapının olması lazım.
Kararlılık tazeledik
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, başta Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev olmak üzere, ikili ve heyetler arası görüşmelerin olumlu geçtiğini belirtti:
- Kazakistan’la 10 milyar dolarlık dış ticaretin uzağında bir noktadayız. Görüşmelerde kararlılık tazelemesi yaptık. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey de kararlı şekilde çalışmalarını sürdürecek.