Güncelleme Tarihi:
EKONOMİDEKİ daralmanın etkisiyle bu yıl yüzde 16’lara kadar çıkan ancak geçen ay yüzde 13’lere gerileyen işsizlik oranlarının, önümüzdeki 3 yıl boyunca da aynı seviyelerde devam etmesi bekleniyor. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan, “2009 dünya ekonomik tarihi açısından bakıldığında kayıp bir yıl olacak” derken, program istihdam verilerinde düzelmenin biraz daha vakit alacağını gösterdi. Babacan, 3 yılda 1.2 milyon kişiye iş bulunacağını söylerken, programda işsizlik oranları hep yüzde 13’ün üzerinde kaldı.
Negatif revizyon
Bu yıl yüzde 14.8 olarak işsizlik oranında, önümüzdeki yıl ancak 0.2 puanlık bir iyileşme öngörüldü. İşsizlik oranına ilişkin tahminler, 2010’daki yüzde 14.6’dan sonra, 2011 için yüzde 14.2, 2012 için de yüzde 13.3 beklendi. Hükümetin 2009 yılı nisan ayında açıkladığı Katılım Öncesi Ekonomik Program’da (KEP) ise işsizlik oranı 2009, 2010 ve 2011 için sırasıyla yüzde 13.5, yüzde 13.9 ve yüzde 13.9’du. Böylece KEP’e göre istihdam rakamları negatif yönlü revize edilmiş oldu. Türkiye’nin nüfus artış hızının yüksek olması nedeniyle işsizlik oranlarında düşüşün hızlı olmadığına dikkat çeken Devlet Bakanı Ali Babacan, 2009-2010 döneminde istihdamda 300 bin artış beklediklerini açıkladı.
Oran niye düşmüyor
Buna karşın istihdam konusunda olumlu bir değerlendirme yapan Ali Babacan, şu açıklamayı yaptı: “Programdaki rakamlara bakıldığında Türkiye’de önümüzdeki yıldan itibaren istihdamda artış döneminin başlayacağını ve işsizlik oranının da düşmeye başlayacağının görülüyor. 2009’dan 2010’a toplam istihdamda yaklaşık 300 bin kişilik bir artış bekliyoruz. Peki ‘istihdam artıyor, niye işsizlik oranı çok düşmüyor’ diye soracak olursanız, ekonomimiz yavaşlasa da hızlansa da nüfusumuz bizim her yıl 800 bin civarında artıyor. Dolayısıyla bu 2008’deki 0,9’luk büyüme, arkasından 2009’daki yüzde 6 oranındaki daralma, işsizlikte bir defalık bir sıçramaya sebep oldu. Ancak bunun eritilmesi işsizlik oranı olarak baktığımızda biraz zaman alacaktır. Bu, sadece bizde değil bütün dünyadaki tablo böyle. Ancak, bizim ekonomik büyümemiz istihdam artışını sağlayacak. Örneğin 2009’dan 2010’a istihdamda 300 bin kişilik, 2010’dan 2011’e 400 bin kişilik, 2011’den 2012’ye 550 bin kişilik artış bekliyoruz. Yani toplamda program döneminde istihdamda 1 milyon 250 bin kişilik bir artış bekliyoruz.”
Programın temel hedefleri
Özel sektörü desteklemek.
Rekabeti artıracak yapısal reformları uygulamaya sokmak.
Halkın refah düzeyini yükseltmek.
Enflasyondaki düşüş eğilimini devam ettirmek.
Kamu dengelerini düzeltmek.
Yeniden büyümeyi sağlamak.
İstihdamı artırmak.
Kamunun kaynak kullanımı azaltılacak.
Mali program yarın açıklanacak
ORTA Vadeli Programla bütçe sürecini bir bakıma başlattıklarına dikkat çeken Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yarın Orta Vadeli Mali Planı açıklayacağını dile getirdi. Hazine’nin iç borç çevirme oranlarının ocak-eylül döneminde yüzde 112 olduğunu belirten Babacan, yılın ortalamasının da bu oranlar civarında beklendiğini dile getirdi. Ancak, mali uyumla beraber bu oranının gelecek yıllarda yüzde 100’ün altına inmesinin beklendiğinin altını çizen Babacan, bunun IMF kaynağının olup olmamasına bağlı olduğunu, bu rakamlarda IMF kaynağının olmayacağının varsayıldığını söyledi.
Tedbirli iyileşme yaşanacak, işsizlik kademeli düşecek
ULUSLARARASI kuruluşların son tahminlerinde, dünya genelinde 2009 yılının son çeyreğinden itibaren toparlanmanın başlayacağının ve 2010 yılında düşük seviyede de olsa pozitif bir büyüme gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü anlatan Babacan, şöyle devam etti: “Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere çoğu ülkedeki işsizlik oranlarındaki artışın 2010 yılında da devam edeceği öngörülmektedir. Zayıf talep ve istihdam koşullarına bağlı olarak küresel enflasyonunun 2010 yılında da düşük düzeyde seyretmeye devam edeceği öngörülmekte. Dünyaya ilişkin beklentiler ve alınacak tedbirler çerçevesinde program döneminde ekonomik büyüme ve kamu dengelerinde tedbirli bir iyileşmeyi hedeflemiş durumdayız. Ekonomik büyümenin yanı sıra işgücü piyasasına yönelik uygulanacak politikaların etkisiyle istihdamın 2010 yılından itibaren tekrar artış dönemine girmesini, böylelikle işsizlik oranlarında da kademeli bir düşüşün başlamasını hedeflemekteyiz.”
NOTLAR / Merve ERDİL/ANKARA
Program gizli toplantıda karara bağlandı
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın basın toplantısı on dakika gecikmeyle başladı.Babacan’ın iki Bakan ve çok sayıda bürokratla birlikte medya önüne çıkmasına rağmen hiçbir soruda yanındakilere danışmadığı görüldü. Sadece bir kez Çalışma Bakanı Ömer Dinçer Babacan’ın önüne sağlık harcamalarıyla ilgili bir not koydu.
Para hesapta mı
Gazetecilerin sorularının büyük bölümü IMF anlaşması ile ilgiliydi. Türk ekonomisinin gelecek yıl yüzde 3.5 büyürken eş anlı olarak kamu açığının azaltılmasının hedeflenmesi dış kaynak girişi olasılığını akıllara getirdi.
Gazeteciler, Babacan’a “Bu program olası IMF anlaşması ve kredisine mi dayanıyor” diye açıkça sordular. Babacan sadece, “IMF kaynağı olmazsa olmaz şart değil” demekle yetindi. Dolayısıyla kamuoyuna vermek istediği mesaj “IMF bu programın hem içinde, hem de dışında kalabilir” oldu. Babacan’ın temkinli konuşması yakın çevresince Başbakan Tayyip Erdoğan’ın henüz IMF anlaşması için ikna edilmemiş olmasına bağlandı.
Babacan konuşması sırasında OVP’ye son şeklini pazartesi günü saat 11.00’de diğer ekonomi Bakanlarıyla birlikte yaptığı toplantıda verdiğini anlattı.
Bu bilgiyi verdikten sonra, “Biz çok sayıda ekonomik koordinasyon kurulu toplantısı yaptık. Ama sonuncusunu sizlere haber vermedik” diyerek medyayı nasıl atlattığını şakayla karışık açığa vurdu.
Müsteşarla temsil
Babacan’ın programı birlikte hazırladığı Bakanlardan Sanayi Bakanı Nihat Ergün ve Dış Ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Almanya, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Çin gezisi nedeniyle tanıtım toplantısına katılamadı. Katılamayan Bakanları, Bakanlık Müsteşarları temsil etti.
Arkadaşlara teşekkür
Babacan program nedeniyle birkaç kez Bakan arkadaşlarına ve bürokratlara teşekkür etti. Soru yanıt bölümünde de BDKK Başkanı Tevfik Bilgin’e açıkça sahip çıktı. Bilgin’in kendi bakanlığı döneminde Halk Bankası Genel Müdürlüğü’ne, oradan da BDDK’a atadığını hatırlatan Babacan, Başkan’ın yurt dışı göreve atanacağı haberleri için “Ben de gazetelerden okuyorum” diyerek yalanlamada bulundu.