3. Uluslararası Su ve Sağlık Kongresi Antalya'da yapılacak      

Güncelleme Tarihi:

3. Uluslararası Su ve Sağlık Kongresi Antalyada yapılacak
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2019 18:15

Bu yıl 3'üncüsü düzenlenecek Uluslararası Su ve Sağlık Kongresi, 12-15 Kasım'da "Suya Dair Her Şey" sloganıyla Antalya'da toplanacak.

Haberin Devamı

Uluslararası  Su ve Sağlık Kongresi Yöneticisi Prof. Dr. Murat Topbaş, yaptığı yazılı açıklamada, kongrede "su" başlığı altında önemli konuların ele alınacağını belirtti.     

Kongrede, alanında dünya çapında onlarca uzmanın bir araya geleceğini kaydeden Topbaş, bu kapsamda suyun önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.     

Yeryüzünün yaklaşık 4'te 3'ünün sularla kaplı olmasına karşın ancak yüzde 3'ünün kullanılabilir tatlı su olduğunu vurgulayan Topbaş, kentleşme, nüfus artışı ve sanayileşme sonucunda hem kullanılabilir su miktarının azaldığını hem de kirlendiğini ifade etti.

Suyun bir damlasını bile korumak gerektiğine işaret eden Topbaş, şunları kaydetti:

"Ülkemiz su zengini bir ülke değil. Hatta nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme, tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinde ölçüsüz su kullanımı nedeniyle su fakiri ülkeler arasına girme tehlikesiyle karşı karşıya. Sanayinin önemli bir kısmı suya bağımlı. Bu nedenle büyük sanayi tesisleri genellikle nehir, göl, deniz kenarlarına kuruluyor ve o bölgenin her türlü su yapısını kirletebiliyor. Ülkemizde 30 büyükşehir belediyesinin olduğu illerimizde su ve kanalizasyon idareleri var. Bunlar o ildeki tüm içme ve atık sudan sorumlu. 51 ilimizde ise merkez ilçe, ilçe, belde belediyelikleri, hatta köylerde muhtarlar su ve kanalizasyon işlerinden tek başlarına sorumlular. Bu nedenle kısıtlı ekonomik ve insan gücü kaynakları ile suyu yönetmeye çalışıyorlar. Bu illerde de tek su ve kanalizasyon idareleri kurulmalı. Böylece içme suyu ve atık su tek elden yönetilmeli."

Haberin Devamı

"SULARIN KLORLANMASI EN ÖNEMLİ HALK SAĞLIĞI UYGULAMALARINDAN BİRİ"

Topbaş, şehir şebekelerinden gelen suyun temiz, sağlıklı ve güvenilir olması için mutlaka dezenfekte edilmesi gerektiğini, bunun için ozonlama, UV, klorlama gibi yöntemlerin kullanıldığını anlattı.     

Şehir şebekelerinde kullanılan klorun kanserojen olmadığına dikkati çeken Topbaş, "Dünya Sağlık Örgütü, suların klorlanmasını en önemli halk sağlığı uygulamalarından biri olarak kabul ediyor. Suların klorlanmaması, rota virüs, norovirüs, kanlı dizanteri, kolera gibi ishalle seyreden, hatta ölümcül olabilen hastalıklara ve sağlık sorunlarına neden olabilir." değerlendirmesini yaptı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!