Güncelleme Tarihi:
Savcı Şalk, sanıklar bölümünde adını geçirmediği Ersümer'i, iddianamedeki anlatımlarda tam 3 kez suçlu buldu. Şalk, görevi suistimalle suçladığı Ersümer için iddianamenin bir yerinde, ‘‘Şirketin avukatı gibi davranmıştır’’ sözünü kullandı.
Ankara DGM Savcısı Talat Şalk, Beyaz Enerji Operasyonuyla ilgili olarak hazırladığı iddianamenin sanıklar bölümünde Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in adını geçirmedi. Şalk, bununla birlikte, iddianamenin içinde yer alan anlatımlarda Ersümer'i üç kez suçlu buldu ve ‘‘yargılanması gerektiği’’ yolundaki kanaatini bazen açıkça yazdı bazen de ima yoluyla kayda geçirdi. Şalk, iddianamenin bir yerinde Ersümer için ‘‘şirketin avukatı gibi davranmıştır’’ iddiasında bulundu. İddianamede Ersümer, Bakanlık Müsteşarı Yurdagül Yiğitgüden ve Müsteşar Yardımcısı Mustafa Mendilcioğlu ile birlikte Kırıkkale Doğal Gaz Santralı, Afşin Elbistan Termik Santralı ve Alaçatı Rüzgar Santralı ihalelerinde kusurlu buldu. İşte iddianamede Ersümer'in yargılanmasının gerektiğine ilişkin bölümler:
BAKAN TALİMATIYLA GÖREVİ SUİSTİMAL
Alaçatı Rüzgar Enerji Santralı'nda ARES şirketi ile Danıştay'ca onanan imtiyaz sözleşmesi taslağı imzalandıktan sonra ARES'in santralın yapımı için kullanacağı krediyi Vakıf Leasing yoluyla temin ettiği anlaşılmış, leasing anlaşmasının 3096 sayılı Kanun hükümleri ile imtiyaz sözleşmesi hükümlerini uygulanamaz hale getireceği biline biline, Bakan Cumhur Ersümer'in talimatı ve oluruyla Vakıf Leasing'e hazine teşviki verilmesi için Hazine Müsteşarlığı'na yazı yazılmış, 3096 sayılı kanun hükümlerine aykırı işlem yapılmış, kredinin Vakıf leasing yoluyla temin edilmesinden firma karlı çıktığı halde, bunun mukabili imtiyaz sözleşmesi hükümlerinde kamu lehine hiçbir değişiklik yapılmamış, firma lehine kamu zarara uğratılmıştır. Vakıf leasing sözleşmesi Danıştay onayından geçen imtiyaz sözleşmesinin bir çok hükümlerini de uygulanamaz hale getirmiştir. Yani imtiyaz sözleşmesi Vakıf leasingin sözleşmesinin kabul edilmesinden sonra Danıştay onayından geçen sözleşme değildir. Sözleşmenin yeniden düzenlenerek Danıştay onayından geçirilmemesi de Kanuna açık muhalefettir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in talimatıyla Mustafa Mendilcioğlu, Yavuz Gürsoy, Müsteşar Yurdakul Yiğitgüden, Müsteşar Yardımcısı Haldun Atıf Danışman bilerek 3096 sayılı Kanuna muhalif işlem yapmışlardır. Eylem görevi suiistimal suçunu oluşturur. Sanıklar Haldun Atıf Danışman, Mustafa Mendilcioğlu ve Yavuz Gürsoy'un eylemlerinin uyduğu TCK.nun 240. maddesinden yargılanmaları gerekir.
BAKAN ŞİRKETİN AVUKATI GİBİ DAVRANDI
İmzalanan uygulama sözleşmesiyle Hazine zararına firmaya milyarlarca dolar haksız kazanç sağlanacaktır. Hazine'nin uğradığı bu zarardan TEAŞ tarafından yapılan uyarıları dikkate almayan ve kamu yararını gözetmeden imtiyaz sözleşmesini imzalayan başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olmak üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri sorumludur. İmtiyaz sözleşmesi o tarihte Enerji İşleri Genel Müdürü olan Mustafa Mendilcioğlu'nun yazısı, Müsteşar Doç.Dr. Yurdakul Yiğitgüden'in uygundur görüşü ile Makam'ın onayına sunulmuş, Bakan Cumhur Ersümer'in 15.12.1999 tarih ve 6257 sayılı Bakanlık makamı yazısı üzerine kayda girmiş, Cumhur Ersümer'in imzalamasıyla yürürlüğe girmiştir. Başından itibaren 3096 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uymayan bazı firmaların ihaleye katılmalarını önleyen ve ihalenin ERG firmasına bırakılmasını sağlayan, ihale ERG firmasına bırakıldıktan sonra uygulama sözleşmesinin imzalanmasına kadar geçen süre zarfında elektrik tarifesine esas olacak şartlarda kamu yararına değişiklikler olduğunu gözardı eden ve kuruluşların ısrarlı uyarılarına rağmen kamunun zarara uğrayacağını bile bile uygulama sözleşmesini imzalayan Bakan Cumhur Ersümer, o tarihte Enerji İşleri Genel Müdürü olan Mustafa Mendilcioğlu, Müsteşar Yurdakul Yiğitgüden TCK.nun 366/2 maddesinde yazılı suçu işlemiştir. Ancak bilirkişi raporu ve eklerinin incelenmesinden sanıkların işledikleri bu suçun ötesinde ERG firmasının avukatları gibi davrandıkları da anlaşılmıştır. Sanıkların eylemlerinin uyduğu TCK.nun 366/2 maddesi uyarınca ayrı ayrı cezalandırılması gerekir.
BAKAN SUÇ İŞLEDİ YARGILANMALIDIR
Alarko Altek firmasının kazandığı Kırklareli Doğalgaz Santral ihalesinde 3096 sayılı Kanun ve bu kanunla ilgili çıkarılan Yönetmelik hükümlerine aynı sanıklarca uyulmamış, ihaleye başka firmaların da katılmasını sağlayacak hiçbir girişimde bulunulmamıştır. Başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer olmak üzere TCK.nun 366/2 maddesinde yazılı suçu işlemiştir. Sanıklar Mustafa Mendilcioğlu ve Osman İlhan'ın eylemlerinin uyduğu TCK.nun 366/2 maddesi uyarınca cezalandırılması gerekir.
O maddeler
Ersümer'in suçlandığı TCK'nın 366/2. maddesi, ‘‘İhaleye fesat karıştırma’’ suçunu içeriyor. Bu suç 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını öngörüyor. Ersümer, ‘‘Görevi suiistimal, kötüye kullanmak’’ ve ‘‘Kamuyu zarara uğratmakla’’ da suçlanıyor. Bu suç için de TCK'nın 240. maddesi 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi öngörüyor.