Güncelleme Tarihi:
BAYBURTLU Nimet Tunç ile Kütahyalı Ergun Tunç çifti, 1989 yılında Tunç Trans’ı kurup, paket dağıtım işine girdiler. Ellerinde sadece 3.5 tonluk mavi bir Ford Transit vardı. İşler beklediklerinden iyi gitti. Mavi Ford Transit’in yerini, aynı marka ve modelin kırmızı renkli yenisi aldı...
Tunç Trans hızla büyüyordu. Kuruluşundan iki yıl sonra ilk 7.5 tonluk araç şirketin bünyesine dahil oldu. İkinci, üçüncü derken yedinci 7.5 tonluk aracın gelmesiyle Ergun Tunç, şoförlüğü bırakıp büroya geçti. Şirketin taşıma hacmi daha da artarken Tunç çifti, çocuklarını da şirkete dahil etmeye karar verdi...
Bu stratejinin bir sonucu olarak Nimet ve Ergun Tunç çiftinin kızları Rukiye Tunç, mali müşavirlik eğitimini tamamlayıp 2000’li yılların başından itibaren şirketin muhasebesinde işe başladı. Bu arada 2002 yılında Sedat Tuygar ile tanıştı. İki yıl sonra da evlendiler. Sedat Tuygar şirketin Türkiye bağlantılarını üstlendi.
KİTAPTAN OKUMAKLA OLMAZ
Büroyla yetinmeyen Rukiye Tunç Tuygar, önce ‘ağır vasıta’ ehliyeti, ardından ‘tehlikeli madde’ sertifikasını aldı. Konuya hakim olmak ve şoförleri anlayabilmek için bu sertifikaları alan Tunç Tuygar, “Bu işler yalnızca kitaptan okumakla olmuyor. Dışarıdaki hayatı da öğrenmem gerekiyordu. Turlara çıkıp şoförlerin neler yaşadıklarını bilmek istedim. İyi bir tecrübe oldu” diyor.
ÖZLEM GİDERİYORUM
Şirket içinde zamanla yükselen Rukiye Tunç Tuygar, Tunç Trans’ın CEO’luğuna getirildi. Buna rağmen hayalindeki mesleğin öğretmenlik olduğunu kaydeden Tunç Tuygar, ağır vasıta ehliyetlerini tamamlayan, beş klasmanlı ‘95’ adlı modüllerin eğitimini veriyor. Ağır vasıta şoförlerinin beş yılda bir yenilemeleri gereken modülleri Avrupa’da veren tek kadın eğitmen olduğunu belirten Rukiye Tunç Tuygar, “Derslerde şoför sağlığından motor bilgisine, taşıma güvenliğinden yasal sorumluluğa kadar farklı konuları işliyorum. Bu derslerle öğretmenlik özlemimi gideriyorum” diye konuştu.
AKŞAMLARI ANNEYİM
Şirketlerinde aile üyelerinin farklı bölümlerin sorumluluğunu üstlendiğini kaydeden Rukiye Tunç Tuygar, bu konuda şunları anlatıyor: “Bizde patronluk dörde bölündü. Babam atölyede, kardeşim Bayram depoda, annem ve ben bürodayız. Birbirimizi ancak akşam görebiliyoruz. Dosyaları tamamlayabilmek için birbirimize randevu verdiğimiz oluyor. Akşamları her şeyi bir tarafa bırakıp çocuklarımla ilgilenmek durumundayım. Onlar için ben bir anneyim. Çocuk, erkekle kadın arasındaki farkı da ortaya koyuyor. İş adamı, çocuklarını anneye bırakabiliyor. İş kadını çocuklarıyla ilgilenmek zorunda.”
KALICI OLMAK İSTİYORUZ
Hedeflerinin, 100 büyük araçlık filoya ulaşan şirketi geleceğe taşımak olduğunu belirten Rukiye Tunç Tuygar, “Artı 30’dan eksi 30’a kadar derecesini ayarlayabildiğimiz araçlarımızla büyük şirketlere hizmet veriyoruz. Bu düzeyde kalıcı olmak için işinizi iyi yapmak durumundasınız. BioMain, Tunc Group, TGB Support gibi farklı projelerde çalışıyorum. Türkiye’deki şirketlere Avrupa Birliği normlarının ve yasalarının eğitimini veriyorum. İş hayatım çok farklılık gösteriyor. Farklı bir iş hayatım olsun diye hiç düşünmedim” dedi.
İŞ DÜNYASINI BULUŞTURDU
Rukiye Tunç Tuygar, 2010 yılında Hessen’de Türk Alman İşadamları Derneği’ni (DTU-Hessen) kurup altı yıl başkanlığını yaptı. DTU, aracılığıyla Türkiye ve Almanya’dan iş insanlarını buluşturup yeni bir sinerji yaratmaya çalıştı. Turkish German Business Support (TGB-Support) adlı derneğin 2010 yılından beri başkanlığı sürdüren Tunç Tuygar, Tunc Group GmbH adlı şirketle de iş dünyasına danışmanlık hizmeti veriyor. Hem Hessen, hem de Türkiye’nin farklı kentlerinde toplantılar düzenliyor.
TGB Support ile Offenbach’ta BioMain adıyla doğal gıda fuarı yapmaya karar veren Rukiye Tunç Tuygar, talep patlaması yaşadıklarını söylüyor. Bu nedenle Nisan 2017’de yapmayı planladıkları fuarı bir yıl ertelediklerini kaydeden Tunç Tuygar, “Biz fuarı 67 katılımcı ile öngörmüştük. Talep 670’e ulaşınca başvuruları elemek yerine, bir yıl erteleyip bütün talebi karşılamayı uygun gördük. Alan olarak hazır değildik. Offenbach’ın yakın zamanda üç günlük sağlık ve doğal ürünler fuarı olacak. İş dünyasına önemli bir katkıda bulunduğumuz için çok mutlu olacağız” diyor.
ALTI HAFTADA BİR ANTALYA’DAYIM
Rukiye Uygar Tunç, yoğun iş temposunun getirdiği yorgunluğu atmak için altı haftada bir Antalya’da tatil yaptığını söylüyor. Almanya’nın disiplinini, Türkiye’nin sosyal yaşamını sevdiğini belirten Tunç Tuygar, “Sürekli çalışsam psikolojim bu kadar iyi olmayabilir. Seda 11, Musa 6 yaşında. Çocuklarımın beklentisi var. Okulda öğretmene ‘Benim işlerim çok, okul toplantılarına gelemem’ diyemem. İşteki yoğunluk yoruyor. Bu yüzden altı haftada bir, iki günlük de olsa Antalya’ya gidiyorum. İstanbul bana Türkiye gibi gelmiyor. Çok stresli. Herkes saate bakıyor, trafik çıkmazı var. Çok yorucu bir şehir. Antalya dinlenmek için birebir” diyor.
KICK BOKS BANA İYİ GELİYOR
Bisiklet sürmeyi, koşmayı, yürüyüş yapmayı çocukluğundan beri sevmediğini belirten Rukiye Tunç Tuygar, kardeşinin tavsiyesi üzerine boks yapmaya başlamış. Boksu çok sevdiğini ancak kolundaki ağrılar nedeniyle yapamadığını belirten Tunç Tuygar, “Hocam benim kick boks yapmamı istedi. Kick boksta kollarımı daha nadir kullanıyorum. Bu da beni rahatsız etmiyor. Kick boks bana çok iyi geliyor, kendimi çok iyi hissediyorum. Ayrıca büronun bir odasını spor odası yaptık. Orada annemle spor ihtiyacımızı gideriyoruz” dedi.