Merve ERDİL / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2010 00:00
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, “İşçi, işveren ve devlet üçlüsü olarak madenlerdeki kaza riskini ‘sıfır’a indirmek için gayret gösterelim” çağrısı yaptı.
ZONGULDAK’ın Kilimli Beldesi’ndeki Türkiye Taş Kömürü (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğüne ait kömür ocağında meydana gelen göçük altında 28 işçinin yaşamını yitirmesi üzerine Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’ndan (TİSK) da “güvenli iş ortamı” uyarısı geldi. TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, öncelikle grizu faciasında hayatını kaybeden maden işçileri için başsağlığı diledi.
İşverenler üzüntülü
Tuğrul Kudatgobilik yaptığı açıklamada, 17 Mayıs’ta Zonguldak’ın Kilimli Beldesi’ndeki, Türkiye Taşkömürü Kurumu(TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait kömür ocağında meydana gelen göçük sonrasında işçilerin yaşamını yitirmesinin işveren kesiminde çok derin üzüntü yarattığını kaydetti. Kudatgobilik, “Yaşanan göçük nedeniyle hayatını kaybeden değerli işçilere Tanrı’dan rahmet, kederli ailelerine, tüm maden işçilerimize ve ulusumuza başsağlığı ve sabır diliyoruz” dedi.
Kaza riski ‘sıfır’a inmeli
Türkiye’yi derinden yaralayan bu tür elim kazaların yaşanmaması, başka canların yitirilmemesi, çalışanlara sağlıklı ve güvenli bir iş ortamının sağlanması ve iş kazalarının önlenmesi konusunda işçi, işveren ve devletin üçlü işbirliği ile çok daha fazla gayret gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Kudatgobilik, madenlerdeki kaza ihtimallerinin en aza hatta ‘sıfır’a indirilmesini temenni ettiklerini belirtti.
Yeni felsefe gerek
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu da, “İş kazalarını azaltmak ve önlemek için İş Sağlığı Güvenliği Yasası ile yeni teknik düzenlemeler yapmak elbette gerekli olmakla beraber yeni bir felsefeye, kamu kurumları arasında koordinasyona ve denetim zaaflarının süratle giderilmesine ihtiyaç bulunmaktadır” mesajı verdi.
Uygunsuz ortam öldürdü
Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak ise, Madencilerimizi uygunsuz çalışma şartları öldürmüştür. İşçiler aslında göçük altında kalarak değil işsizlik yüzünden, çaresizlik yüzünden hayatlarını kaybetti. Güvencesiz ve güvenliksiz çalışmaya mecbur oldukları için hayatlarını kaybettiler” dedi. DİSK Dev Maden-Sen Genel Başkanı Çetin Uygur da, “Başbakan bu söylemiyle işlenen suçu kendi düşünce dünyasıyla ört bas etmeye çalışarak, toplumu kontrolüne almayı hedefliyor” sözleriyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yüklendi.
Madenci kanun bekliyor
HALEN TBMM’de görüşülmeye devam eden Maden Yasa Tasarısı’nın haziran ayına kadar yasalaşması bekleniyor. Tasarıda, özel bir kurul oluşturularak, kurulun sektördeki izin mekanizmasına yeni bir düzen getirmesi öngörülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde oluşturulması beklenen Kurulun, sektörde verilecek ruhsatlara daha sıkı denetim ve kısıtlama getirmesi de söz konusu olacak.
Maden İşleri fon oluştursun, denetim maaşı oradan olsun
ODTÜ Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Güyagüler, ‘ocaklarda denetim yapan kişilerin, işverenin çalışanı konumunda olması’ nedeniyle ceza ve kapatma yapamadığını belirterek, “Denetimde teknik nezaretçiler vardır. Beş hoca, 15 günde bir gider, denetimi yapar, raporunu nezaretçi defterine yazar. Sorun şu; teknik nezaretçi eğer işverenin elemanı olursa maaşını işverenden alırsa, oranın teknik nezaretini tam anlamıyla yapamıyor. Özel bir yapıda bağımsız çalışmalı. Teknik nezaretçi maaşını Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nde oluşturulacak bir fondan alsın. Şu anda teknik nezaretçi ücreti her saha için yaklaşık 500 lira. Ayda en fazla beş sahaya gidilebiliyor. Maden İşleri Genel Müdürlüğü bu parayı kendi bütçesinden vermeyecek. Maden sahiplerinden o parayı bir havuza toplayabilir; teknik nezaretçiler de maaşlarını bu havuzdan alabilir.” Ekonomik kriz ve işsizliğin de maden mühendisi istihdamını etkilediğini kaydeden Güyagüler, “Maden mühendisleri asgari ücretle çalıştırılmaya başlandı. Genç mühendisler, metan patlamasını bilmeyebilir. Deneyimli mühendis ihtiyacı var” dedi.