27 yıl önce açılan ‘şemsiye’ kapandı

Güncelleme Tarihi:

27 yıl önce açılan ‘şemsiye’ kapandı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2012 10:21

Celal Birsen, İstanbul Eminönü’nde şemsiye satarak başladığı işinde zamanla dünyanın en büyük şemsiye üreticisi oldu. ‘Şemsiye kralı’ olarak anılmaya başlayan Birsen, yağmurlu bir kış günü trafik kazasında yaşamını yitirdi. Geride, dünyanın en büyük şemsiye fabrikası ve 24 yaşında bir oğul bıraktı. Recep Birsen, babasından devraldığı işin başına geçti. Ancak hem çok tecrübesizdi hem de fabrika yatırımı için önemli bir borcun altına girilmişti. Geçtiğimiz ağustos ayından itibaren işler bozulmaya başladı. Tek bir adliyede 200 icra takibi başlatılmış durumda. Dev fabrikada üretim durdu. Şirket merkezi ve Celal Birsen şemsiyelerinin satıldığı mağazalar birer-birer kapandı. Piyasaya ve bankalara olan borcun miktarı ise 40 milyona yaklaşıyor.

Haberin Devamı

Malatyalı Celal Birsen, zaman içinde kendi adını taşıyacak şemsiye markasının temelini Eminönü sokaklarında attı. 1985 yılında, yağmurlu günlerde paltosunun ceplerine doldurduğu şemsiyeleri satarak işe başladı. Şemsiye satmak için gittiği birçok kapıdan çevrilse de o yılmadı işini yapmaya devam etti.  

Yağmurluk şemsiye ile birlikte güneş şemsiyesi üretiminde büyük bir başarı elde etti. İç piyasanın yanı sıra 40’ı aşkın ülkeye şemsiye ihraç etti. 2006 yılında, dünyanın en büyük fabrikası olduğu belirtilen Çorlu Çerkezköy’deki 40 dönümlük alan üzerinde fabrika kurdu.

Ancak yatırımın önemli bir bölümü banka kaynakları ile finanse edilmişti. 14 Şubat 2009 akşamı ajanslara düşen bir ‘kaza’ haberi ise, 20 yılı aşkın bir sürede oluşan bir başarı öyküsünün de sonuna geldiğinin işaretçisi gibi duruyordu. Celal Birsen ve şoförü Muhsin Erdoğan kaza yerinde can vermişti.

Haberin Devamı

Celal Birsen’in vefatı sonrası işin başına, tek çocuğu olan Recep Birsen geçti. Henüz çok deneyimsiz olan Recep Birsen’in önündeki bir diğer önemli sorun ise yeni fabrika yatırımı nedeni ile altına girdikleri yüksek borçlardı.

BORÇ 40 MİLYONA YAKIN

Şirkette işler bu yılın ortasından itibaren bozulmaya başladı. İlk çekler ağustos sonunda yazılmaya başlandı. İcra takipleri ve haciz işlemleri peşi sıra gelmeye başladı. Yalnızca İstanbul Adliyesi’ndeki icra müdürlüklerinde açılan icra takibi sayısı 200 dolayında. Yine aynı adliyedeki ticaret ve iş mahkemelerinde de açılmış çok sayıda alacak davası bulunuyor. Şirketin piyasaya olan borcu 15 milyona yakın. Bankalara olan borç miktarı için bir rakam ifade edilmese de ‘piyasaya olan borçtan fazla’ yorumu yapıldı.

VİLLA TADİLATI DA DAVALIK

Alacaklıların önemli bir bölümünü finans kurumları ve tedarikçiler oluşturuyor. Bir faktoring firmasının, geçtiğimiz 5 Ekim’de 1.4 milyon liralık alacağına karşı şirket hakkında ihtiyati haciz kararı aldırdığı anlaşıldı. Yine bir mimar, Recep Birsen’in villasında yaptığı tadilatın beledi olan 88 bin lirasını alamadığı için alacak davası açtı. Çerkezköy’deki fabrikada da haciz işlemleri yapıldığı öğrenildi. Fabrikada üretim yapılmıyor. Şirket merkezi ve mağazaları kapandı. Ancak, şirket hakkında henüz açılmış bir ‘iflas’ davası veya şirketin yaptığı bir iflas erteleme başvurusu bulunmuyor.

Haberin Devamı

'ŞEMSİYE KRALI’NA AVRUPA PLAJLARI DAR GELİYOR

NAKİT SORUNU YAŞADI

Celal Birsen Şemsiyeleri A.Ş.’nin avukatı Aydın Meydan gelinen durum için “nakit döngüsü sağlanamadı. Bir alacaklı icra takibi başlatınca diğerleri de sıraya girdi” yorumunda bulundu. Şirkette üretimin durduğunu, çalışanların tamamına yakınının işlerini kaybettiğine işaret eden Av. Meydan, her şeye rağmen işlerin toparlanmaya çalışıldığını ifade etti. Celal Birsen markasının önemli olduğuna vurgu yapan Aydın, şirket adına iflas erteleme başvurusunun ise gündemde olmadığını söyledi.

27 yıl önce açılan ‘şemsiye’ kapandı

Çerkezköy'de 40 dönüm alan üzerine kurulu fabrika dünyanın en büyüğü

Haberin Devamı

CELAL BİRSEN'İN CENAZESİNDE ŞEMSİYE İZDİHAMI

‘BORÇ YÜKÜ AĞIRDI’

Celal Birsen’in içinde bulunduğu duruma ilişkin konuşan bir şemsiye üreticisi ise şunları söyledi: “Gelinen aşamada bütün sorumluluğu Recep Birsen’e yüklemek doğru olmaz. Yani ‘baba gitti oğlu yürütemedi’ demek doğru olmayabilir. Celal Bey, vefatı öncesi çok büyük bir yatırım yaptı. Bu yatırım bir bölümü krediler ile yapıldı. Celal Bey’in zamansız ve ani vefatı, Recep Bey için altında kalkılması güç bir yük bıraktı. Tam bir bıçak sırtı durum oluştu.Celal Bey kendisi de olsaydı işi yürütemeyebilirdi.”

dgokce@hurriyet.com.tr

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!