Güncelleme Tarihi:
BUGÜN Türkiye’nin en tanınmış işadamlarından biri olan Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar’ın, Koreli Hyundai ile 25 yıllık mücadelesi sonunda meyvelerini vermeye başladı. Aslında Kibar ve Hyundai arasındaki inişli çıkışlı işbirliği, bugün Türkiye’ye büyük yatırımların nasıl çekildiği, ne zorluklar ve mücadeleler verildiğini göstermek açısından tam bir ders niteliğinde. Bilmeyenler için Türk tüketicisi, Koreli Hyundai markasıyla ilk olarak 1990 yılında Kibar Holding’in Türkiye distribütörü olmasıyla tanıştı. Hyundai, hem Kibar Holding’in talebi ve yoğun isteğiyle hem de Avrupa’ya yakın olan konumunu göz önüne alarak denizaşırı ülkelerdeki ilk üretim merkezini Türkiye’de kurma kararı aldı. Yüzde 50 Hyundai, yüzde 50 Kibar Holding ortaklığıyla İzmit’te 1995 yılında temeli atılan, 1997 yılının temmuz ayında ise seri üretime başlayan Hyundai Assan Fabrikası, 2012 yılına kadar yani 15 yıl, 100 bin adedi bulmayan kapasitesi ile ortalama 30 ila 70 bin adet arasında bir üretimle faaliyet gösterdi. Ağırlıklı iç pazar için üretim yapan fabrikanın büyümesi için Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar bastırıyor ama sonuç alamıyordu.
ORTAKLIK BİTİYORDU
Hyundai’nin 2006 yılında yaklaşık 1 milyar Euro’luk yatırımı Türkiye yerine, verdiği cazip büyük teşvikler nedeniyle Çek Cumhuriyeti’ne yapması, Hyundai Assan’daki Kibar Holding hisse oranının 2007 yılında önce yüzde 70’e 2010 yılında ise yüzde 15’e inmesine yol açtı. O dönem Türkiye’de Toyota ve Honda’nın yaptığı gibi Hyundai’nin de tüm hisseleri alacağı konuşuluyordu. Ali Kibar, pes etmemişti ama fabrikanın kapasitesinin artmaması halinde sermaye artırımına girmeyeceğini açıklayıp, “Ne zaman ki Türkiye’de gerçekten para kazanılacak kapasiteye ulaşılır o zaman hisselerimi geri alırım” açıklaması yapmıştı. 2012 yılına geldiğinde Hyundai, Kibar’ın isteğini ve yoğun çabasını da dikkate alarak büyüyen Türkiye’ye yan sanayiyle birlikte 1.5 milyar TL’yi bulan yatırım kararı aldı. Hyundai, hem fabrikanın kapasitesini 210 bin adede çıkardı hem de İzmit’i Avrupa’nın küçük otomobil üretim üssü haline getirdi. Koreli şirketin bu hamlesi sonrası ilk kez 2014 yılından itibaren para kazanmaya başladıklarını söyleyen Ali Kibar, söz verdiği gibi yüzde 15’lik hissesini geri aldı.
MADALYA İÇİN YAPMADIM
Eğer Kibar, 2007 yılında pes edip, Koreli şirketle ortaklığını bitirseydi belki de Hyundai bugün bu büyük yatırımları yapıyor olmayacaktı. Bunu madalya için değil ülkenin geleceği için yaptığının üzerine basan Kibar, “Hepimiz gelip geçiciyiz... Çalışanlar ve işin ekonomik zinciri nice yıllar bundan istifade ederler” yorumunu yapıyor. Hyundai’yi önce Türkiye’de yatırıma çekmek ardından büyük yatırım için ikna etmenin güç olduğunu ve bunun için sabır gerektiğini kaydeden Ali Kibar şunları söyledi: “25 yıllık sabır dile kolay! Sabır, istikrar, çalışma, emek yakın takip, ve pes etmeme dantelle oya örmek gibi birşey. Hayat geçiyor arkamıza baktığımızda bir tuğla örebilmişsek bizi o mutlu eder. Bizi tercih edenleri alkışlıyoruz. Neticede tercihleriyle ülkemiz insanı kalıcı sürdürebilir geçim kaynağını oluşturuyor, ülkemiz ekonomisine katkıda bulunuyor ve tüm tedarikçilerimiz çalışanları ekolojik sisteme dahil oluyor.”
İKİNCİ FABRİKADA 2 MODEL ÜRETİMİ
MART’TA Cenevre fuarında, İzmit fabrikasında i20’nun crossover versiyonuyla model sayısını 3’e çıkaracaklarını belirten Ali Kibar ardından 2’nci fabrika müjdesi vermişti. Kibar, mevcut modellerle kapasite dolduğu için C sınıfında yer alacak yeni bir modelin üretimi için 2’inci fabrikayayı devreye sokacaklarını açıklamıştı. Kibar, “Şu anda alınmış kesin bir karar yok. 220 bin adetlik maksimum kapasitemiz var, talep 300 bin adede yaklaşıyor. İkinci fabrika için çalışmalarımız devam ediyor. Ama her alınan karar uzun vadeli ve kalıcı olmalı. O yüzden biraz daha zamana ihtiyaç var. Biz ev ödememizi iyi yapmaya ortaklarımızla durumu olumlu yönde istişare sürecindeyiz. C sınıfında yeni bir model dışında 50 bin adet kapasiteli bir başka model içinde çalışmalar yapıyoruz” dedi.