25 ton altın topladılar

Hazine’nin yastık altındaki altınları ekonomiye kazandırmak için başlattığı altın ve altına dayalı kira sertifikası ihracında 5 bin kişi, 150 milyon lira değerinde, bir ton altın getirip, kira sertifikası veya tahvil aldı. Tahminlere göre, 100 milyar dolar değerinde, 2 bin 220 ton altın yastık altında tutuluyor. Hükümetin, 2 Ekim’de başlattığı ve Ziraat Bankası aracılığı ile Türkiye genelinde etaplar halinde altın tahvili, altına dayalı kira sertifikası ihracı uygulaması ile de bugüne kadar bir ton altın toplandı. Katılım bankaları ise bugüne kadar şubeleri aracılığı ile düzenledikleri altın toplama faaliyetleri sonucunda yastık altındaki 25 ton altın ekonomiye kazandırıldı.

Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, hükümetin başlattığı uygulamada rakamlar düşük görünse de başlangıç olarak ümit verici olduğunu söyledi. Utku, altınların bu sistem ile devlet güvencesinde saklandığını, aynı zamanda yatırımcısına altı ayda bir yüzde 1.20 ek getiri sağladığını ifade ederek, “Yatırımcılar dilediği zaman altınlarını satabilme imkânına sahip ve bu yatırımından elde ettiği tüm kazançlar gelir vergisinden muaf.  Bu avantajlar ve ilk hafta rakamları bir araya getirildiğinde, bu çalışmanın orta vadede finansman noktasında ekonomiye ciddi katkı sağlayabileceğini düşünüyorum” dedi.

HANIMLARIN TASARRUF ARACI
Katılım bankalarının yastık altı altınlarını finansal sisteme dâhil etme gayretinin uzunca bir geçmişe dayandığına da değinen Utku, “Bu noktada biz de Albaraka Türk olarak, yastık altı ekonomisine yönelik çalışmalarda kayda değer bir mesafe kat etmiş durumdayız” dedi. Utku, yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması için yapılması gerekenleri de şöyle anlattı: “Atılması gereken adım, insanları, finansal sistemin dışında tutan sebeplere odaklanmak. Yastık altı ekonomiyi oluşturan sosyolojik grupları da iyi tespit edebilmek, bu projenin başarısına katkı sağlayacaktır. Bir örnekle, ev hanımlarının çok büyük kısmının tasarruf noktasındaki tek finansal aracının altın olduğu karşımıza çıkıyor. Bu noktada katılım bankaları, bankacılık sektörü açısından baktığımızda hep öncü konumda olmuştur. ”

FİNANSMAN MALİYETİ DÜŞECEK
Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir, halkın tasarruf amaçlı elinde tuttuğu altının tasarruf sahiplerinin haklarının korunarak, hatta ilave kar payı verilerek ekonomiye kazandırılmasının tasarruf sahipleri açısından başarılı bir çalışma olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Tasarruf sahipleri fiziksel olarak ellerinde bulundurdukları altınları istedikleri zaman daha düşük satım fiyat marjı ile satabilecek. Ayrıca yastık altı diye tabir ettiğimiz altınların çalınma kaybolma gibi riskleri de ortadan kalkacak. Bu altınların ekonomiye katılımı ile yurt içi tasarruflar ekonomiye kazandırılacak, finansman maliyetleri de bir miktar aşağı çekilecek” dedi.

Özdemir, uygulamanın ilk kez yapılmasına rağmen ilk etapta yaklaşık bir tonun üzerinde altın toplandığını ifade ederek, “Bu çalışma, Türk halkına sunulmuş, dünyada fazla benzeri olmayan ama halkın hitap edeceğini düşündüğüm bir çalışma. Halk tarafından anlaşıldıkça, geniş kitlelerce tanındıkça daha fazla altın toplanacaktır. Vatandaşlarımız kıymetli madenlerini faizsiz enstrümanlar ile değerlendirebilmekte. Katılım bankaları da önümüzdeki dönemde menkul kıymetleştirilebilen alternatif ürünler ile sektöre ve ekonomiye katkı sağlamaya devam edecektir” dedi.

BİZE DE HAK TANINMALI
Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, faizsiz yatırımı tercih edenlerin portföyünde altının önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “Müşteriler, altınla ilgili taleplerini karşılayabilecek ürün ve hizmetler hangi finansal kuruluşta ise o kuruluşa yöneliyor. Bu yönüyle faizsiz katılım bankaları, altın bankacılığında önemli çalışmalara imza atıyor. Ülkemizde katılım bankaları altın depo hesaplarında önemli bir pazar payına sahip” dedi. Tüm bankalar tarafından toplanan hurda altının üçte birinin katılım bankaları tarafından toplandığını, katılım bankaları arasında yüzde 60’nı ise Kuveyt Türk olarak ellerinde buldurduklarını ifade eden Uyan, şunları söyledi: “Katılım bankacılığı altın bankacılığında öncü bir rol izlemiştir. Altın bankacılığı ürün ve hizmetleri, faizli enstrümanlardan kaçınan katılım bankacılığı müşterileri için yatırım alternatifi olmuştur. Vatandaşlarımızın evlerinde tuttuğu altınların daha fazla yastık altından çıkartılması için devlet merkezli çalışmalara devam edilmesi önemli. Altınını bankaya getiren vatandaşlarımızın bir kısmı verdiği altını aynı şekilde almak istiyor. Bu tarz müşterilerimizin isteklerini karşılayabilecek bir yapı kurulması gündeme gelebilir. Önümüzdeki süreçte Hazine’nin hurda toplama faaliyetlerine katılım bankaları da dahil edilmeli.”

KATILIM BANKACILIĞI PRENSİPLERİYLE ÖRTÜŞÜYOR
Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, yatırım aracı olarak altını tercih edenlerin katılım bankacılığının temel prensipleriyle uyum yakaladığını belirterek, şunları söyledi: “Yatırımlarını faizsiz enstrümanlar ile yapmak isteyenler altın tasarruflarını değerlendirme noktasında, katılım bankaları ön plana çıkmakta. Katılım bankalarının sektörde payı yüzde 5 dolaylarında iken, 2017 ikinci çeyrek verilerine baktığımızda, katılım bankalarındaki toplam altın mevduatı miktarı, sektörün yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Katılım bankaları olarak bu rakamların ötesinde bir potansiyele sahip olduğumuzu düşünüyorum. Halkımızın yastık altında tuttuğu altınları finansal sisteme kazandırarak, müşterilerimizin birikimlerini değerlendirmek ve ekonominin ihtiyaç duyduğu finansmanı iç tasarruf yollarıyla karşılama noktasında bizlerin öncü rolü artarak devam edecek.”

TOPLANAN ALTIN, KATILIM HESAPLARINDA DEĞERLENİYOR
Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir, katılım bankalarının şubelerinde belirli tarihlerde altın toplama işlemleri yaptıklarını, bunun yanı sıra fiziki altın toplama, fiziki altın teslim etme ve dar fiyat farkı ile altın alım-satım hizmeti sunulduğunu belirterek, bu yolla ekonomiye kazandırılan altın miktarının 25 tonun üzerinde olduğunu kaydetti ve şunları söyledi: “Faiz hassasiyeti olan vatandaşlarımızın finans sistemine dahil olmayan tasarruflarını ekonomiye kazandırabilmek için katılım bankaları altın toplama faaliyetini öncelikli gündem olarak belirlemiştir. Toplanan altınlar katılma hesaplarında değerlendirmek suretiyle tasarruf sahiplerine kazanç elde etme fırsatı oluşturmuştur. Katılım bankacılığının bankacılık sektörü içerisindeki payı yüzde 15’in üzerinde.”

ÜRÜN ÇEŞİTLİĞİ İLE İSTANBUL ALTIN MERKEZİ OLABİLİR
Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, Dünya Bankası verilerine göre Türk halkının yüzde 50’sinin herhangi bir bankada hesabı bulunmadığını, bu kişilerin bir kısmının yatırımlarını fiziki altın olarak yaptığı ve bunu evlerinde tuttuklarının öngörüldüğünü belirterek, şunları söyledi: “Altın tahvili, altın katılım hesabı ve bankalardaki diğer altına dayalı ürünler vasıtasıyla bu kişilerin yatırımlarını yastık altından çıkarıp piyasayı finanse eden bankalara kaydırmaları beklenmekte. Merkez Bankası’nın zorunlu karşılıklarda yurt içinden toplanan hurda altına ilişkin ek dilim açması, altın bankacılığında artan ürün ve hizmet çeşitliliğinin de desteğiyle sektörün gelişmesine önemli katkı sağladı. Yasal düzenlemelerle piyasa paydaşlarının etkileşimini arttıracak gelişmelerin kaydedildiğini göz önünde bulundurduğumuzda, İstanbul Finans Merkezi projesi kapsamında İstanbul’un bir altın merkezi olacağını söylemek mümkündür.”

Leyla Alaton "Eğer globalleşip ihracat yapmazsan o baloda dans edemezsin"