25 milyarlık otomobile 11 milyarlık vergi

Güncelleme Tarihi:

25 milyarlık otomobile 11 milyarlık vergi
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 10, 2003 00:00

2003 yılında ödenecek Motorlu Taşıtlar Vergisi kadar ‘‘ek vergi’’ alınmasını öngören tasarı, otomobil sahiplerini isyan ettirdi. Yılbaşında enflasyonun üzerinde yüzde 59 oranında artan Motorlu Taşıtlar Vergisi'ni yüksek bulan otomobil sahipleri, ÅŸimdi bu vergiyi ikinci kez ödemek zorunda kalmanın sıkıntısını çekiyorlar.Otomobilin yaşı, ağırlığı ve motor hacmine göre belirlenerek Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere iki taksitle ödenen Motorlu Taşıtlar Vergisi, 177 milyon lirayla 5 milyar 432 milyon lira arasında deÄŸiÅŸiyor. Bu yeni tasarıya göre, otomobil sahipleri 950 kg ve altındaki bir otomobil için 354 milyon lira, 1801 kg ve üstü bir otomobil için ise 10 milyar 864 milyon lira Motorlu Taşıtlar Vergisi ödemek zorunda kalacaklar.951-1200 kg. arasındaki otomobillerin ek vergiyle birlikte ödeyecekleri rakam 540 milyon lira ile 812 milyon lira, 1601 ile 1800 kg arasındaki otomobillerin vergisi ise 1 milyar 806 milyon ile 5 milyar 422 milyon lirayı buluyor.Ä°syan ettiren ‘‘ek vergi’’ özellikle, kilosu ağır, motor hacmi yüksek otomobil sahiplerini etkiliyor. Çünkü, onların ödeyecekleri Motorlu Taşıtlar Vergisi ile kullanılmış bir otomobil satın almak mümkün.Zor durumda olan bir baÅŸka grup ise ödemek zorunda kalacakları vergi, aracının ÅŸu andaki deÄŸerinin yarısını kadar olan otomobil sahipleri. Ağırlığı ve motor hacmi nedeniyle yüksek vergi grubuna giren ama yaşı nedeniyle aracının deÄŸeri düşük olan otomobil sahipleri, araçlarının deÄŸerinin neredeyse yarısı kadar vergi ödeyecekler.Okuyucumuz Cengiz Gürsan'ın yaÅŸadıkları, söz konusu problemi açıkça ortaya koyuyor. Motor hacmi 3.0 lt. ve 1858 kg ağırlığında 2001 model bir Galloper sahibi olan Gürsan, 2003 yılında 10.8 milyar lira vergi ödemek zorunda. Ancak aracının fiyatı son geliÅŸmeler sonrasında 25-28 milyar lira arasına gerilemiÅŸ. Okuyucumuz, aracını satarsa Motorlu Taşıtlar Vergisi'ni ödeyebileceÄŸini belirterek, haksızlığa dikkat çekiyor.BAKAN YANILIYORMaliye Bakanı Kemal Unakıtan, dün yaptığı bir açıklamada Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin 150 milyon liranın altında olduÄŸunu ve bir kereye mahsus olmak üzere alınacağını söyledi. Bir kere en düşük ‘‘ek vergi’’ 177 milyon lira. Bu vergi de zaten, Türkiye otomobil parkında çok az sayıda bulunan, 950 kilogramın altındaki otomobillerden alınıyor. Yani, otomobil sahiplerinin büyük bir kısmı daha yüksek oranda vergi ödeyecek.Otomobile kurufasulye muamelesiHububat veya bakliyat gibi kiloya göre ayarlanan ve tespit edilen Motorlu Taşıtlar Vergisi'nde haksızlıkları önleyebilmek için yeni bir vergi sistemine geçmek gerekiyor. Åžu andaki uygulamaya göre fiyatı arasında iki-üç kat fark bulunan, ancak ağırlığı aynı olan araçların sahipleri aynı oranda vergi ödüyorlar. Böyle olunca da Maliye'nin standartlarına göre, fiyatı 70 milyar lira olan bir araçla, 243 milyarlık araç için ödenen vergi arasında bir fark olmuyor. Aynı zamanda Motorlu Taşıtlar Vergisi dilimleri 1 ile 6 yaÅŸ arasındaki araçlar için geçerli. Buna göre 250 milyar lira ödeyerek yeni bir araç satın alanla, 3-4 yaşındaki deÄŸeri 40-50 milyarı anacak bulan bir araç sahibi de aynı oranda vergi ödüyorlar.Otomotiv firmaları, bu haksızlığı önleyebilmek için Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin satış fiyatına ya da ‘‘kasko’’ya göre belirlenmesini istiyorlar. Böylece vergi çaÄŸdaÅŸ normlarla deÄŸerlendirilecek, vergideki haksızlık ortadan kalkacak. Otomobil kurufasulye gibi deÄŸerlendirilmeyecek.Ancak, bu sistemde de, otomobillerin gerçek deÄŸeri üzerinden kaskosunun yapılması zorunluluÄŸu ortaya çıkıyor. Åžu anda ki genel uygulamaya göre, otomobillerin kaskosu gerçek deÄŸerinden yapılamıyor.Maybach’ı yarattı ÅŸimdi Mitsubishi'yi geleceÄŸe taşıyorMitsubishi'nin ilk ÅŸov modeli olan 1962 model Colt 600 Convertible'in mirasçısı olan CZ2 Cabriolet; modaya uygun üstü açık otomobil için farklı bir alternatif olma özelliÄŸini taşıyor.DAÄ°MLERCHREYSLER'in ürettiÄŸi ve 800 bin dolarlık fiyatıyla ÅŸu an dünyanın en lüks otomobili olan ‘Maybach’ın tasarımcısı Oliver Boulay, ÅŸimdi de Mitsubishi'yi geleceÄŸe hazırlıyor. 1920'lerde lüksün simgesi olan Maybach'ı 2000'li yıllarda yeniden hayata döndüren Boulay, transfer olduÄŸu Mitsubishi'ye yeni bir kimlik kazandıracak modellere imza atmak için çalışmalara baÅŸlamış durumda. Ancak Oliver Boulay, bugünün Mitsubishi'sini deÄŸil 10 yıl sonrasının Mitsubishi'sini tasarlıyor. Cenevre Otomobil Fuarı'nda görüştüğümüz Boulay ile Mitsubishi'nin geleceÄŸini, Maybach'ı ve tasarım dünyasının ipuçlarını konuÅŸtuk:Mitsubishi'de neler deÄŸiÅŸecek?GeçmiÅŸte Mitsubishi'nin kesin bir kimliÄŸi yoktu. Çok güzel teknolojiye sahip araçları vardı. Ama iyi teknolojinin güzel bir tasarımla birleÅŸmesi lazım. Çünkü tasarım bir iletiÅŸim biçimidir. Åžirketin felsefesini, tüketici hakkında nasıl düşündüğünüzü ortaya koyar. Ayrıca otomobilin tasarımında insanların hatırlayacağı biÅŸeyler olmalı.Eskiden Mitsubishi uluslararasıydı ama bizim anladığımız gibi deÄŸildi. Farklı bölgelerde Avusturalya'da, Amerika'da ve Japonya'da farklı tasarım çalışmaları yapılıyordu. Dolayısıyla toplamda resmi bir Mitsubishi yoktu. Dünya çapında hatırlana bir marka olmalıyız. Bunun için Mitsubishi'ye Honda, Mercedes, Subaru, BMW'de olduÄŸu gibi yeni bir yüz vermeye çalışıyoruz. Ä°lk olarak deÄŸiÅŸikliÄŸe logodan baÅŸladık. 1950'lerde kullanılan 3 elmas logosunu günümüzde de uygulamaya baÅŸladık. Yani orjinal logomuza döndük.Åžu anda üzerinde çalıştığınız araçlar neler?Mitsubishi markası altında 5 yılda 14 yeni model piyasaya çıkaracağız. Ancak benim üzerinde çalıştığım otomobiller, 10 yıl sonrasının otomobilleri olacak. Ben Japonya'yı ve Japon kültürünü yakından tanıyorum. Japonlar iÅŸ hayatında iyi satıcı olmalarıyla tanınırlar, çalışkanlardır. Ancak, iÅŸ dışında da eÄŸlenmeyi severler. Dolayısıyla Japonlar gündüzleri Alman, geceleri ise Ä°talyan gibidirler.Ben otomobillerimizde bunu uygulamaya çalışıyorum. Yani Volkswagen kalitesi ve konforuyla, Alfa Romeo'nun sportif ve seksi imajını bir araya getireceÄŸim. Ayrıca bunun içine Japon kültürünü ve kimliÄŸini de katmalıyız. Mitsubishi tüm bunların bileÅŸimi olmalı.Otomobilleri tasarlarken neden ilham alırsınız?Ben ilhamımı seyahatlerden alıyorum. Seyahat etmeyi çok seviyorum. GençliÄŸimde tek başıma yaptığım seyahatleri ÅŸimdi ailemle gerçekleÅŸtiriyorum. Son olarak hep birlikte Sri Lanka'ya gitti. Uzun yıllar önce, Ä°talya, Yugoslavya, Yunanistan üzerinden Ä°stanbul'a gelmiÅŸtim. Sultanahmet civarında bir yerde kalmıştım. GezdiÄŸiniz ülkelerde ürünlere, binalara, araziye, insanlara bakarsınız ve onlardan biÅŸeyler alırsınız. Tasarımcının açık bir zihni olmalı. HerÅŸeye duyarlı olmalı, benim için bu anlamda dünyanın sınırı yok.Frankfurt'taki tasarım ofimisimizde 18 ulustan insan çalışıyor. Åžu anda ekibimizde 300 kiÅŸi var. Benim ise Tokyo'daki evimde, Kalifornia'da Frankfurt'ta, Avusturalya ve Tayvan'da çalışma ofislerim var.Genç Türk tasarımcılara bir öneriniz var mı?Türkiye Avrupa pazarlarına girmek istiyor. Bu gençler için yeni fırsatlar yaratacak. AB gençler için çok önemli. Ancak öncelikle tasarım konusunda eÄŸitim alsınlar ve yeteneklerini geliÅŸtirsinler.Otomobil bir tutku objesi. Ä°nsanın bir tamamlayıcısı. ÖrneÄŸin bulaşık makinesi ile iÅŸe gitmiyorsun. Ama otomobille iÅŸe gidiyor, zaman zaman çok uzun süreyi otomobilde geçiriyorsun. Yani otomobil insanın vücudunun bir parçası gibi... Ä°nsan gibi bir yüzü var. Önden bakıldığında otomobilin burnunu, gözlerini, aÄŸzını görmek mümkün.Peki Maybach nasıl doÄŸdu?Otomobili tasarlamadan önce kalbinizde hissetmelisiniz. Tasarım aslında zor bir iÅŸtir. Maybach için ise 5 yıl uÄŸraÅŸtım. Prototipini yapmak için ise 5 ay gibi kısa bir sürem vardı. Maybach'ın tasarımını bazen eleÅŸtiriyor, eksik taraflar buluyordum. Ancak ne zaman yolda gördüm, fikrim hemen deÄŸiÅŸti. Maybach güzel bir otomobil oldu. Daihatsu Copen’e ödülJaponya'da endüstri firmaları arasında geleneksel olarak her yıl yapılan Yılın Endüstriyel Ãœrün Dizyanı Ödül Finalleri'nde birinciliÄŸi Daihatsu kazandı. Yarışmaya endüstri sektöründe faaliyet gösteren firmaların 990 ürünü katıldı. Finale kalan 14 model arasından Daihatsu'nun Copen modeli kazandı. 660 cc motor hacmindeki otomobilin sportif çizgilere sahip tasarımı dikkat çekerken, otomobilin bir baÅŸka özelliÄŸi de el işçiliÄŸi ile üretilmesi. Otomobil Japonya'da 2002 Haziran ayından bu yana 10 binden fazla sipariÅŸ aldı.Hyundai'den spora destekHyundai Motor Company, Euro 2000-Avrupa Futbol Åžampiyonası ve 2002 Dünya Kupası'ndan sonra ÅŸimdi de Euro 2004 Avrupa Futbol Åžampiyonası'nın resmi sponsorluÄŸunu üstlendi. Resmi otomotiv sponsoru olarak kupa süresince UEFA'ya araç tahsis edecek olan Hyundai, böylece kupanın tüm taşımacılık ve lojistik hizmetlerini üstlenecek. Hyundai tarafından tahsis edilen araçlar ise organizasyon komitesi, sporcular, hakemler ve basın mensupları tarafından kullanılacak.Bu arada Hyundai Motor Company BaÅŸkanı Dr. D.J. Kim, Cenevre Otomobil Fuarı'ndan sonra yatırımları yerinde incelemek için Türkiye'ye geldi. Hyundai Assan'ın Ä°zmit'teki tesislerinde geçtiÄŸimiz yıl hayata geçirilen Starex ve Accent Admire üretim projelerinin geliÅŸimini yakından gözlemlemek isteyen Dr. D.J. Kim, Türkiye'deki yatırımlarını artırmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını söyledi.David Lynch’den ‘Micra’ filmiYeni Micra için hazırlanan reklam filmini ünlü yönetmen David Lynch çekti. Nissan, yeni Micra'yı tarif edebilmek için yeni bir dil yaratmış. Micra'nın diÄŸer otomobillere benzemeyen farklı karakterini anlatmak için baÅŸtan sona yeni bir ‘‘iletiÅŸim tarzı’’ geliÅŸtirilmiÅŸ. David Lynch, Micra için ‘‘Onu çok seviyorum, özellikle farlarını... Mücevhere benziyorlar’’ yorumunu yapmış.Yönetmen David Lynch ve görüntü yönetmeni Escoffier deneyimlerini yenilikçi teknolojiyle birleÅŸtirerek, sıradışı bir reklam filmi çekmiÅŸler. Avrupa'da 30'dan fazla ülkede gösterilmeye baÅŸlanan Micra reklam filmi, nisan ayı içinde Türkiye'de de gösterilmeye baÅŸlanacak. Ford dizaynlarını IBM ile yapacakFord Motor Company, tüm araçlarının tasarım ve üretim süreçlerinde IBM çözümlerini kullanma kararı aldı. Ford, bugüne kadar Land Rover ve Volvo markalı otomobillerinin tasarım ve üretim süreçlerinde IBM çözümlerini kullanıyordu. Ford, bundan böyle bütün araçlarının tasarımında ve üretim süreçlerinde IBM Ãœrün YaÅŸam Çevrimi Yönetimi (Product Lifecycle Management-PLM) ürünlerini kullanacak. IBM ve stratejik iÅŸ ortağı Dassault Systemes tarafından geliÅŸtirilen CATIA V5 ve Enoviavpm yazılımları, tasarım ve üretim süreçlerinin otomasyonunda dünyanın en yaygın kullanılan çözümleri olarak biliniyor. Ford, tasarım ve üretim süreçlerinin entegrasyonu ve izlenecek metodoloji konusunda da IBM ve Dassault Systemes'den danışmanlık hizmetleri alacak.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!