Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKANLIK Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, henüz 36 yaşında genç bir bürokrat. Çalışkanlığı, girişkenliği ve konuşkanlığıyla dikkat çekiyor. Son dönemde Türkiye’nin özellikle yurtdışındaki algısının değişmesi için yapılan girişimlerde adı ön plana çıkıyor. Dünyada küresel yatırımlarda yaşanan daralma, değişen güç dengeleri ve Türkiye’nin içinde olduğu duruma bakıldığında zor günler devam ediyor. Ermut da, bu ortamda Türkiye’nin yatırımcı çekme konusunda yaptıklarını, avantaj ve dezavantajlarını anlattı.
- Dünyada yeni dengeler kurulurken Türkiye yatırımcıları çekebilecek mi?
Dünyanın önde gelen pazarlarına ulaşım imkanı sağlayan eşsiz bir coğrafi konumumuz var. Gümrük Birliği üyesi ve 25’den fazla ülke ile serbest ticaret anlaşmamız mevcut. Genç nüfusumuz var. Bu gençleri çok iyi eğitmeliyiz. Büyüyen orta sınıfımız var. Önemli sektörler için bir üretim ve yönetim merkeziyiz.
- Yalnızca Türkiye’de değil dünyada da daralma var. Türkiye hem iç hem de dış etkenlerle baskı altındayken rakamlar nasıl geliyor?
2016’da küresel yatırımlarda yüzde 15-20 gibi bir daralma var. Dünyada yatırım iştahının azaldığını gördük. 2015-2016 yılında Türkiye 16.5 milyar dolar yatırım çekmişti. 2016 Ocak-Kasım rakamları 8.7 milyar dolar. 2016’nın tüm rakamları mart ayında çıkacak. Önümüzdeki dönemde ülkeden ülkeye de ciddi değişimler olacak. Kimi ülkelerde kısmi düşüşler görülürken kimi ülkelerde yüzde 50’yi aşan düşüşler olacak.
- 2017’de de hızlı bir toparlanma beklemek hayal mi olur?
Muhtemelen 2016 yılı tarih kitaplarına çok önemli siyasi ve ekonomik gelişmelerin olduğu bir yıl olarak geçecek, 2017 yılı da daha önce bahsettiğimiz birçok belirsizliğe gebe olduğundan 2017 yılında da ciddi bir toparlanma beklemiyoruz. Türkiye açısından baktığımız da ise daha parlak bir tablo gördüğümüzü söyleyebiliriz. Özellikle anayasa değişikliği sürecinin tamamlanması ile ülkemiz tekrar büyüme, reform ve yatırım odaklı ajandasına dönüş yaşayacaktır. Türkiye’nin potansiyeli ve avantajları her zaman olduğu gibi 2017 yılında da uluslararası yatırımcılar için cazibesini korur.
BİLMEYENLERİ İKNA ETMELİYİZ
- Türkiye yatırımcıları yeniden çekebilecek mi, bu nasıl mümkün olacak?
Bizim en büyük sıkıntımız şu. Türkiye’deki mevcut yatırımcılar Türkiye’yi biliyor. Uzun vadeli düşünüyorlar ve bizlere inanıyorlar. Ama burayı bilmeyenlerin kafası çok kolay karışabiliyor. Bizim onları ikna etmemiz lazım.
- Sizin önünüzde kaç proje var, büyüklükleri nedir?
Ajansımızın proje stokunda 25 milyar dolar değerinde, 148 proje var. Enerji projelerinin yatırım değeri yüksek olduğu için proje stokumuz da hacim olarak büyük görünüyor. Enerji, kimya ve lojistik, otomotiv, makine ve ekipman en çok projenin bulunduğu sektörler olarak ön plana çıkıyor. Amerika, Kore, Çin, Almanya, İspanya ve Körfez Bölgesi stokumuzda en çok projesi bulunan ülkeler.
- Döviz kurlarındaki dalgalanmalar yatırımcıları nasıl etkiledi?
Portföy yatırımlarından farklı olarak uluslararası doğrudan yatırımlar üzerinde kur ve faizin etkisinin geçişkenliğinin daha düşük olduğunu söyleyebiliriz. Tabii ki genel faiz hadleri ve kur seviyelerinin fiziki yatırımlar üzerinde etkisi var ve bu durum yatırım miktarını etkiliyor. Ancak yabancı yatırımcılarının karar alma süreçlerinde daha belirgin olan etkenler yatırım yapılacak ülkenin siyasi ve ekonomik istikrarı, hukuk sistemine olan güven, jeostratejik konumu ve yatırımcıya sağlayacağı avantaj, iç pazarın büyüklüğü, demografik yapısı, ülkenin lojistik imkânları, üretime dönük teşvikleri, vergilendirme uygulamaları, hatta ve hatta yabancı çalışanlar için uygun yaşam koşullarının bulunup bulunmaması. Hem yatırımcılarla yaptığımız toplantılarda edindiğimiz intibaya göre hem de akademik çalışmalarda belirtildiği üzere yatırımcıların yatırım yapacakları ülkeye ve o ülkenin geleceğine duydukları güven ve olumlu beklentilerinin doğrudan yatırım kararlarını oluşturmalarında öncelikli olduğunu söyleyebiliriz.
- Son dönemde Çin’in ilgisi Türkiye’ye arttı. Bu devam edecek mi?
Çin’deki hızlı büyümenin yavaşlayacak olması ve ülkenin kalkınma politikasında değişiklik beklentisi, ülkeye giden yabancı yatırım akımlarını azalttı. Çin’e ziyaret yapıp sonuç alamıyorduk. Çin, ne zaman İpek Yolu projesine başladı, işler ısındı. İki Çin bankası Türkiye’de. Dünyanın ilk 10 bankası arasındalar. Çinli şirketlere ulaşmada kolaylıklar olacak. Hüsnü Özyeğin, Çinli şirkete liman sattı. Çin bankası ICBC geldi, Bank of China da geliyor, şimdi Odeabank sermaye artırımına gidiyor. Bakıyoruz ki gelişmekte olan yeni pazarlardan da çok ciddi bankaları Türkiye’ye çekmeye başladık. Çinli bankaların gelmesi önemli çünkü onların sayesinde daha çok yatırımcı gelecek Çin’den.
TRUMP İLE TÜRKİYE’YE YENİ YATIRIMLAR GELİR
- ABD Başkanı Trump Amerikalı yatırımcıları ülkesine çağırıyor. Bu Türkiye’deki Amerikan şirketlerinin de yatırım kararlarını etkiler mi?
Trump, Amerikalı üreticileri tekrar ABD’ye çekme politikası izliyor ve bu da küresel uluslararası doğrudan yatırım akımları üzerinde ister istemez bir etki oluşturacak. ABD’li firmaların lojistik gerekliliklerle ve pazar arayışı ile yaptığı yatırımlar bu çağrıdan sınırlı etkilenecek.
- Türkiye yatırımları çekebilecek bir güveni verebilecek mi?
Türkiye’de yapılan yatırımların çoğu uzun soluklu yatırımlar. Dünyanın büyük şirketleri 20-30 yılı planlayarak geliyor. Otomotiv sektöründe yılda 1 milyon adetten fazla üretim yapılıyor ve bu üretimin büyük kısmı ihraç ediliyor. Türkiye, Avrupa’nın en büyük beyaz eşya üreticisi. Birçok çok uluslu şirket bölgesel operasyonlarını Türkiye’den yönetiyorlar: Coca Cola, IFC vb. Trump’ın işadamı kimliği ön planda olduğu için farklı bir yönetim tarzı olacak. Bizim iyi dostumuz olan, Dow Chemical Ceo’su Andrew N. Liveris adı ABD’de bakanlık için geçti. Türkiye’yi bilen isimlerin Trump’a yakın olması bizim için pozitif. Liveris, tam bir Türk dostu. Kaç kere Türkiye’ye geldi. Bu gibi örnekler var çünkü Trump işadamı.
ÖZGÜN BİR HİKÂYEYLE KENDİMİZİ ANLATACAĞIZ
- Türkiye’nin yeni bir tanıtım kampanyasına ihtiyacı var. Neler yapıyorsunuz?
Türkiye ile ilgili haberler uluslararası basında geniş yankı buluyor, bu aynı zamanda ülkemizin güçlü ekonomisi ve uluslararası yatırımlar için cazip bir merkez olduğu mesajını özgün bir hikayeyle anlatabilmemiz için bir fırsat da oluşturuyor. Bunu yapıyoruz. Hedef ülkelerdeki medya ve iş dünyası temsilcileri ile şeffaf ve sürdürülebilir bir ilişkinin tesis etmeyi amaçlıyoruz. 2016 Kasım’da ABD’de “İş dünyası elçileri” olarak adlandırdığımız girişimimiz, ajansımızın uygulamakta olduğu iletişim stratejisinin önemli bir parçasıydı. 11 özel sektör temsilcisi ve bir akademisyenden oluşan elçilerimiz, ABD’deki iş dünyası ve basın çevrelerinin dikkatini Türkiye’nin 14 yıldır süregelen ekonomik gelişmesine ve yatırımcı dostu iş ortamına çekebilmek amacıyla 20’den fazla toplantıya katıldı. İş dünyası elçilerinin temasları çerçevesinde ABD Kongre üyesi ve aynı zamanda Kongre’nin Türkiye Dostluk Grubu’nun temsilcilerinden olan Teksas Temsilcisi Pete Sessions ile de görüşüldü. Heyetimiz Cumhurbaşkanımız ile telefonda görüşerek temasları hakkında bilgilendirmede bulundular.
- Girişimlerinizden nasıl bir izlenim çıkardınız? Geri dönüşü nasıl oldu?
Henüz Türkiye’de yatırımı bulunmayan küresel yatırımcıların Türkiye ile ilgili bilgi setleri sınırlı ve olumsuz yönlendirmeye maruz kalıyorlar. Medya tarafında ise, Türkiye ile ilgili doğru haberlerin verilmesi için sağlıklı bir iletişim kanalının tesis edilmesi gerekiyor. Ajansımızın girişimleri ile 12 Alman gazeteci misafirimiz oldu. Ziyaretlerinden sonra çıkan haberlerde aslında ne kadar gerekli ve etkili bir çalışma yapmış olduğumuzu gördük. Hemen birkaç gün içerisinde Türkiye ile ilgili objektif bilgilerin yer aldığı haberler ve köşe yazıları yayınlandı.
ARDA ERMUT KİMDİR?
Arda Ermut, 36 yaşında. Karaman doğumlu olan Ermut, 2004 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Ermut, 2005 - 2006 yılları arasında da Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi’nde Basın ve Halka İlişkiler Müşaviri olarak çalıştı. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (Başbakanlık Yatırım Ajansı - TYDTA) bünyesinde ajansın kurulduğu 2006 yılından bu yana görev alan Ermut, 8 yılı aşkın süre içerisinde; Körfez ve Orta Doğu Ülkelerinden Sorumlu Proje Direktörlüğü, Hindistan’dan Sorumlu Proje Direktörlüğü ve TYDTA Başkanı Başdanışmanlığı yaptı. İlker Aycı’nın THY Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanmasının ardından, Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanlığı görevine geldi. Arda Ermut, Başbakanlık Yatırım Ajansı’nda başkanlık görevinden önce son olarak başkan yardımcısı ve Kamu Özel Sektör İşbirliği (PPP) Daire Başkanı olarak görev yapıyordu.